O gün Herba için çok kötü bir gündü.Peşinde Yunan Mitolojisindeki mitolojik canavarlar takılmıştı ve bundan çok zor kurtulmuştu.Size bu Herba denen küçük çocuğu tanıtim.Adı Herba Tycon.15'li yaşlarda.Hafif uzun boylu.Sarışın,ela gözlü bur erkek çocuğu.Annesi babası ölmüş ve büyükbabası ve büyükannesi ile yaşıyor.Anne babasının o daha 4 aylıkken öldürüldükten sonra, büyükanne-babsıyla yaşaması uygun görülmüş zavallı bir çocuk.Ama o zavallı çocuğun hayatı o günden sonra çok değişiyor.Bu çacukta disleksi olduğu halde dersleri çok iyi.Uyumayı sever ama okulunu hiç aksatmaz.Şimdi size bu zavallı çocuğun nasıl hayatını değiştiğini anlatacağım.
Herba çok muhteşem bir rüya görüyordu.Rüyasında hayatının aşkını buluyordu sanki.Onunla yemyeşil kırlarda koşuyordu.Bir ağacın altında durmuş konuşuyorlardı.
''Seni seviyorum hayatım.'' dedi Herba.
''Bende seni seviyorum -'' derken 'Zırrrr zırrrr' diye Herba'nın rüyasını bozan o iğrenç ses duyuldu.Herba hemen yatağından kalktı ve üstünü giyindi.Büyükannesinin hazırladı nefis çöreklerden biraz aldı ve okulun yolunu tuttu.Okula gidene kadar her şey normaldi.Ama okul zamanının ortasında onun için çok ilginç bir şey oldu.Öğretmen sınıfa bir duyuru yaptı:''Evet arkadaşlar.Size okulumuza yeni kayıt olan bir erkek arkadaşınızı tanıştırmak istiyorum.Harry Stac.'' dedi öğretmen.''Hmm.Sen Herba'nın yanına geç.Herba lütfen bir yan sandalyeye oturur musun?'' ''Tamam hocam.'' dedim ve yan sandalyeye oturdum.Harry yanıma oturunca onunla konuşmaya başladım ''Merhaba.Ben Herba, Herba Tycon.'' dedim.Oda bana ''Bende Harry, Harry Stac.'' dedi. ''Seninle daha önce görüşmüş müydük?'' dedim.''Hiç sanmıyorum.Bu okula ilk kez geliyorum.''.Onu daha önce rüyalarımda gördüğüme eminim.Derslere hiç dikkatimi veremedim.Okuldan sonra Harry'ye ''Beraber bir yerlere gidelim mi?Hem tanışmış oluruz.'' dedim.Tamam manasında başını salladı.Beraber bir kafeye gittik.Birbirimiz hakında sırayla sorular sorduk ve kısa zamanda birbirimizi çok iyi tanıdık,birbirimizin en iyi dostu olduk.Akşam omaya başlamıştı.Kafede biz geldiğimizde bir köşede oturan ve biz kalkınca kalkan bir çocuk dikkatimi çekmişti.Yürümeye başladığımızda bizi takip ediyordu.''Harry sakın arkana bakma ama biri bizi takip ediyor.'' dedim sessizce.''Bir fikrim var.Benimle gel.'' dedi ve beni bir çıkmaz sokağa götürdü.Arkamızdaki kız da peşimizden geldi.kız bizi çıkmaz sokakta yakalayınca bizle konuşmaya başladı.''Senin adın Herba Tycon mu?'' ''Adımı nereden biliyorsun?''.''Senin hakkında senden çok ey biliyorum.Senin de bunları öğrenme vaktin geldi.Benimle gelmelisin.'' ''O,hiçbir yere,gelmiyor.'' dedi ve kolndaki bileziğe vurarak kılıca dönüştürdü ve beni arkasına aldı.Buna inanamadım ve bir ilginç olay daha oldu.Karşımızdaki kız da kılıcınız çekti.''Hey.Sende bir melezsin.Bunu neden baştan söylemedin? ''E sormadın ki.'' dedi karşımızdaki kız.sonra ikisi de kılıçlarını indirdi.Birbirleriyle bakıştıktan sonra Harry bana ''Hadi gel Tic.Seni bir yere götürmemiz gerek.'' ''Neresi orası?'' ''Bak sana şimdilik bu kadarını anlatabiliriz.Bak şimdi,Yunan Mitolojisi'ni biliyorsundur.O mitolojideki Tanrılar ve Tanrıçalar gerçek, ve bu Tanrılar ve Tanrıçaların ölümlülerle birleşmesinden doğan çocuklara melez deniyor.Sen, ben ve Harry,üçümüzde meleziz.Sana şimdilik bu kadarını anlatabiliriz.Gerisini sana kamp müdürümüz Kherion anlatacak.Ama onunla karşılaşınca şarşrıp bayılabilirsin.Ooo,şey yarı at-yarı insandır.Yani sentor.'' dedi ve kafam zonklamaya başladı.Kampa giderken Birkaç yer dolaştık.Kampa geldiğimizde akşam olmuştu.Harry beni Kherion'la tanıştırdı.Bana tüm Yunan Mitolojisi'ni anlattı Kherion.Her tanrının kulübesi varmış.Tanrı ebeveyni belli olmamış kişiler Hermes kulübesinde kalıyormuş.Benimde bu akşam Kamp Ateşi yakıldığında sahipleneceğim söylendi.Akşam yemeği yedikten sonra tüm kamp Kamp Ateşi etrafında toplandı.Ben çok heyecanlıydım çünkü bende Sahiplenecektim ve tüm kamp yerine oturunca sahiplenme olayım her an gerçekleşebilirdi ve tüm kamp sabırsızlanıyordu.
Konu: Herba Tycon (Zoi Anadyontai -4- ) 
Paz Mayıs 08, 2011 7:20 am
