Melezdim. Babası tanrı olan bir melezdim. Babam Dionysos şarap tanrısıydı. Saçmalık ! Gözümle görene kadar inanmam. Hiç dostum olmamasına ramen çıkıp dışarıda gezmeyi seviyorum. Dışarı çıkıp bir süre etrafı süzdükten sonra ahırların bulunduğu alana yöneldim.
Geldiğimde içeride kanatlı atlar duruyordu. " Vay canına ! " diye bağırdım kendi kendime. Gözüme gece mavisi renginde , çok asil duran bir pegasus çarptı. Yanına gittiğimde sahipsiz olduğunu fark ettim. Simsiyah vücudunu gece mavisi kanatları ve yelesi tamamlıyordu. Gözleri ise alevdendi biraz farklı bunun rengi maviydi. Bu muhteşem yaratığın sahipsiz olması çok zordu fakat sahipsizdi. Yanına gelip sırt çantamdan bir üzüm çıkardım. Ona uzattım çok beğenmişti. Birden aklıma ilk gelen ismi söyledim " Cabernet " bir kırmızı üzüm türü diye hatırlıyorum. Baba ! Şarap ! Babam şarap tanrısıydı ve şarap üzümden yapılır ! Sanırım bu yarı tanrı hikayesi gerçek gibime geliyor. Bizi kandırmak ve burada çalıştırmak ve bu sıradan kampın insanlar tarafından ilgi çekmesi için kullanılan bir yalan olmalı bu babam tanrı olamaz bunların hepsi çok saçma. Hala inanamıyorum. Kafamı kurcalayan düşünceleri bırakıp " Cebernet yakında bir yolculuğa çıkacağız. " dedim ve kulübeme doğru yöneldim...