O gördüğü şey Pegasus muydu? Heres gördüklerine inanamıyordu az önce bir pegasus gördüğüne yemin edebilirdi.Aslında bu o kadarda tuhaf bir şey değildi sonuçta dünyası birden değişmişti taptığı tanrı sayısı on-on beş tane olmuştu.Hızlıca daha önce tabelasında "Pegasus Ahırları." yazan yeri aramaya başladı.Belki biraz melezlerden yardım almıştı ama sonunda bulmuştu.İç geçirip ahıra baktı burası sıradan bir ahırdı sadece üstünde mor renkte "Pegasus Ahırları." yazan bir tabela vardı.Tahta kapıyı itip içeri baktı beyaz duvarlı tahta sürmeli küçük kapılardan oluşan zemini sarı bir yerdi burası.Biraz etrafa şüpheci gözlerle baktı o geldi diye kişneyen pegasus bile yoktu.Sonunda bir tanesi kişnedi Heres hemen gözlerini yerden ayırıp kişnemenin geldiği yere baktı.Bu pegasus büyüleyici gibiydi, Heres etkilenmiş gibi en sonda bulunan pegasusun bölümüne gitti.Ardından dirseklerini tahta sürmeli o küçük kapıya dayayıp pegasusa bakmaya başladı.Pegasusun kanatlarının, ayaklarının, kuyruğunun ucu ve gözü altın sarısıydı.Vücudunun üstünde de altın sarısı şeritler vardı bunun dışında bembeyazdı.Kaç yaşında olduğunu tahmin edebiliyordu yaklaşık üç ve erkekti.Heres hemen onu sahiplenmek istedi bunun üzerine sakince fısıldadı "Benim en yakın dostum olur musun?" Pegasus bunu duyunca birden şaha kalkıp kişnedi ama bu normal bir kişneme değildi kişnerken altın sarısı olan yerleri uzunca parladı ardından tüm vücudu göz alıcı şekilde parladı.Öyle bir parlama idi ki Heres gözlerini kapatmasına rağmen gözleri ağırmıştı.Gözlerini açınca Heres gözlerini ovdu ve gülerek konuştu "Tama öyleyse senin adın "Amicus" olsun."dedi.Bunun üzerine Amicus kişnedi sonra da Heres onun yanına eğilip dakikalarca konuştuktan ve besledikten sonra kulübesinin yolunu tuttu.
Konu: Gerçek Dost! 
Perş. Mayıs 05, 2011 3:26 am