Afrodit Kızı olmayı seviyordum. Ama aşırı derecede sinirliysem sebebi Afrodit Kızı olmamdı. 'Neden herkes Afrodit kızlarını hafife alıyor?' diye düşündüm. Arkadaşlarıma "Zeka ve Strateji Geliştirme sınıfında ders alacağım" dediğimde hafifçe kıkırdadılar. Yeni bir amacım oldu, bu sınıftan mezun olup o kıkırdamayı onlara yutturmak. Ertesi sabah kalkar kalkmaz hemen hazırlandım ve soluğu derslikte aldım. Sorunum şuydu ki, yeni insanlarla tanışmaktan nefret ederdim. Yeni insanlar tanımayı değil, tanışma faslını. Arkadaşlarım cana yakın olduğumu söyleseler de, tanışırken birden bire değişip soğuk bir insan oluyordum. Sözü kısa kesmek için elimden geleni yapardım ve neredeyse hiç konuşmazdım. Kapıya geldiğimde yine bir huzursuzluk vardı içimde. Karşı koyamadığım o anlamsız huzursuzluk. Gözlerimi kapattım, derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım. "Girebilirsin" dedi içeriden bir ses. Kapıyı hafifçe araladım ve başımı uzattım...