Mike'la görüşmem

Arkadaşım Mike'ı denetlemeye gidiyordum arkadaşım dediğime bakmayın benim 2.yardımcımdı.Kulubesinin Çatısına çıktım dediğim gibi aşağıya bir samanlık koymuş , kulubenin ucuna bir yürüme tahtası yerleştirmişti.Tamam bu konuda benden iyi not almıştı.

-Merhaba Kev
-Merhaba Mike

Yukarıya yanıma çıkması beni şaşırtmamıştı kendi kulubesi tırmanılacak çıkıntılar konusunda oldukça iyiydi.Ona baktım verdiğim giysiyi giymişti.Kapşonlu bir giysi giymişti altına doğru uzanıyordu hiç bir aralık yoktu.Ben bu giysinin siyahını kullanıyordum Mike ise beyazını

-Merhaba Mike , Kev

Sonunda Danniel da gelmişti oda aynı giysinin beyazını giymişti.Bu ulasal olarak bilinirdi.Bir grubun lideri veya bir örgütün paladini , siyah giyinirdi yardımcılarıda beyaz.

-Hadi içeri girelim dedim ve aşağıdaki samanlığa atladım çıktım benden 3 saniye sonra onlarda samanlığa atlamış ve çıkıp yanıma girmişlerdi kapının girişine doğru ilerledik

kevle beraber kapısan içeriye girdik dan da arkadan geliyordu.Onları kanepeye oturtmaya çalıştım çünkü oturduklarında onlara biraz şarap ısmarliçaktım.Kev azıçık kulübeyi gezelim dedi ama kulübem biraz dağınıktı.Resmen savaş alanıydı desek daha doğru olur.Dan kanepeye oturdu ama Kev kulübemi denetliyordu.Ben 2 şişe şarap açtım ve dan la beraber şarabı yudum yudum içiyordu.İçimden hep beraber dışarıda gezmek geçiyordu ama misafirler ne isterse onu yapıyordum.Dan'a okçuluk alanına getirdiğim çok az alkollü olan şaraplardan getirdim ama ben kendime baya ağır alkollü bir şarap getirdim ama bana hiç etki etmiyordu daha doğrusu su içer gibi içiyordum.

Mike'ın getirdiği şarapdan baya içtim ve ok atmaya hazırlandım.Bir anda başım döndü


-Mike bana yanlışlıkla alkollü şarap getirmediğine eminmisin?
-Hayır Dan o şarabın alkölsüz olduğuna eminim


Benim biraz başım dönüyordu ama yayımı elime aldım ve oku attım.Hedefte attığım ok görünmüyordu bende yakından baktım ama ok hedefte değildi.


-Mike aferin
-Neden?
-Verdiğin şarap alköllüymüş baksana hedefi bile tutturamadım


Kev bize doğru sırıttı


-Olur böyle şeyler kavga etmenize gerek yok

Bunlar normaldi ama mike'ın bu içicekleri bırakması gerekiyordu.Yoksa kampta alay konusu olur veya bir savaşta ölürdü

-Mike en yakın zamanda bu içicek stoğunu düşür!

Mike bu düşünceme pek sevinmemişti tek akşını kaldırıp bana neden diyen bir bakış attı.Bende ona kaşlarımı çattım

-Bu arada mike bulaşıkları yıkaman gerekiyor sonuncu sen oldun!

Mike'ın iyice siniri bozuldu bana kızgın bir bakış attı.Demek buna devam ediyordu

-He birde Mı-
-Tamam tamam anladım

Gülümseyerek ona baktım ama o ana kadar fark etmemiştim yan tarafta dan iyice kafayı bulmuştu.bir anlığınada olsa kahkahaya boğulmuş daha sonra iyileşme gücü sayesinde anında bunu kesmişti.Bu sefer bu bize çok komik gelmişti Mike la kahkaha atmaya başladık.
Dan ise ne oldu der gibi bize bakıyordu sanırım biraz önce ne olduğunu hatırlamıyordu.Birkaç saniyede daha Mike'la kahkaha attıktan sonra yüzümüzde bir sırıtmayla koltuklara oturduk.