Happ'in beni şiddetle sarmasıyla uyanmam bir oldu.Happ adeta çılgına dönmüştü.
-Lenaaaaaaaaa!Hadi kalk!Yarım saattir bekliyorum.Kano gölüne gidicektik!Kalk artık!
-Tamam bayan kontrol!
Umursamaz bir tavırla yorganımı ittim ve yataktan çıktım.Bunu hızlı bir şekilde yaptığım için ilk başta gözüm karardı;fakat sonra yüzümü yıkadım ve üstümü giyinebildim.
Odamdan çıktığımda Happ orada bekliyordu.Yanına gittim ve ''Hadi bakalım atarlı avcı,şu göle gidelim'' dedim.Sinirle bana baktı ve ''Hadi gidelim!'' dedi.
Göle vardığımızda sadece birkaç su perisi ve kano yarışı yapan iki poseidon çocuğu vardı.Buna sevinmiştim,kalabalık olunca kanoya binmek pek zevkli olmuyordu.
Happy ile birlikte ayrı kanolara bindik ve gölde ilerlemeye başladık.
Göl gerçekten çok huzur vericiydi.Süyü o kadar berraktı ki,derinlerde yüzen rengarenk balıkları ve güzeller güzeli su perilerini bile görebiliyordunuz.Kano gölünün en sevdiğim yanı,temizliğiydi.
Ben gölün büyüsüne kapılmışken hemen arkamdaki Happy,kanosunu biraz daha yaklaştırdı ve '' Hey Lena,gökyüzündeki şu garip cisim de ne?'' dedi.Merakla kafamı yukarı kaldırdım ve bir kahkaha eşliğinde suya itildim.Happy gülmekten kırılıyordu.Suyun derinliklerine baktığımda gülen tek kişinin o olmadığını fark ettim.Su perilerine eğlence çıkmıştı anlaşılan.
Happy'nin hesaba katmadığı şeyse,Amphitrite kızı olmamdı.
Aradan yaklaşık 5 dakika geçmişti.Happy ben çıkmayınca hafiften endişelenmeye başlamıştı.
-Iııı....Lena,neredesin?Şakaydı,iyi misin?
Şimdi intikam vaktiydi.Sudan sadece kolum çıkardım ve onu kendime doğru çektim.Happy suya düşer düşmez kanosunu uzağa ittim ve ''Hadi yarışalım şakacı!'' diye bağırdım.Kanoma bindim ve kahkahalar atarak kıyayı doğru kürek çekmeye başladım.
Son gülen,iyi güler...