Plaj çılgınlığı.

Saatimin alarmı ilk defa sinir bozucu değildi;çünkü bugün kız kıza eğlenme günüydü.Sevinçle yataktan fırladım ve yüzüme soğuk suyu çarparak uykumun açılmasını sağladım.Saçlarımı fırçalayıp bikinilerimi giydim.Deniz şortumu da üzerime geçirince hazırdım.Heyecenla Happy'nin odasına koştum.
-Happ,hadi uyan!
-Beş dakika daha.
-Yeni bir şeyler bul Happ.Bunu beş dakika öncede söylemiştin!
Happy bu cevabı alınca isteksiz bir şekilde yataktan kalktı.Bana sinirli bir bakış attı ve gardırobunun kapağını açtı.Sarı saçlarıyla uyumlu olan sarı bikinisini dolaptan çıkardı.
-Pekala Happ,hemen giyin.Claire ve Anns çoktan gitmiştir bile...
-Tamam!
Happ sarı bikinisini giymiş,uzun saçlarını toplamıştı.İkimiz de hazırdık.Artık plaja gitmemek için bir sebep yoktu.
***
Plaja gittiğimizde pembe bikinili güzel arkadaşımız Claire,yüz metreden bile seçiliyordu.Annesinin Afrodit olmasının avantajları işte!
Clay bize doğru koşup üzerimize atladı.Üçümüzde kuma yığılmıştık ve deliler gibi gülmeye başlamıştık.Yan şezlongdaki Athena çocukları bize garip garip bakıyordu.
Clay '' Anns nerede?'' diye sordu.Gerçekten de haklıydı.Anns'le iki gündür görüşemiyorduk ve onu özlemiştim.
Happy ''Anns 'i beklerken plajın en büyük kumdan kalesini inşa etmeye ne dersiniz!'' diye bağırdı.Bu bir öneriden çok emirdi.Biz de onu onayladık ve denizin kenarında bir yerlere,diğer 'kum mimarlarının' yanına gittik.
Kalemiz efsanevi bir boyut kazandığı sırada uzaktan mükemmel görünen bir çift gözümüze çarptı.Yaklaştıkça bunların Anns ve Fenix olduklarını anlamıştım.Birbirlerine gerçekten de çok yakışıyorlardı.Anns kırmızı bikinisiyle yanımıza gelip ''Selam kankalar '' dedi.Biz de ona selam verdik.
Daha sonra Fenix ile yarın buluşmak üzere sözleşip ayrıldılar.Anns Fenix'i öptükten sonra yanımıza geri döndü ve ''Kumdan kalenin çılgınlığımı dindireceğini mi sandınız?Bugün bu plajın altını üstüne getireceğiz!'' dedi.Nedense korkuyordum;çünkü Anns ne zaman böyle bir şey dese,sonuç felaket oluyordu.

Odamda mışıl mışıl uyurken birinin içeri dalmasıyla uykum bölünmüştü. Zorlanarak göz kapaklarımı araladım ve kimin içeri daldığına baktım. Lena'ydı. Bugün plaja gidecektik.
-Happ hadi uyan!
Zorlanarak -5 dakika daha. dedim ve kafamı yastığa gömdüm.
-Yeni bir şeyler bul Happ.Bunu beş dakika öncede söylemiştin!.
Bu durum sinirimi bozdu. Bıkkın bir şekilde yataktan kalktım ve Lena'ya rahatsız olduğumu belirten bir bakış attım. Gözlerimi ovuşturarak gardırobumun kapağını açtım ve içinden sarı bikinimle şortumu çıkardım.
--Pekala Happ,hemen giyin.Claire ve Anns çoktan gitmiştir bile...
-Tamam! diye tepki verdim. Artık sinirlenmiştim uykumun en tatlı yerinde pat diye bölmüştü. Kapıyı çarparak banyoya girdim ve üstümü değiştirdim. Saçlarımı tarayıp topladım ve dışarı çıktım. Lena bana bakıyordu. Hızla dolabı açıp önceden hazırladığım çantayı elime aldım ve bir yandan da Lena'yla beraber dışarı çıktık.
***
Plaja gittiğimizde güzeller güzeli arkadaşımız Cloş pembe bir bikiniyle bizi bekliyordu. Her zamanki gibi çok güzel gözüküyordu. Koşarak yanımıza geldi ve Lena'yla benim üzerimize atladı. Yuvarlanarak kuma düştük. Gülmeye başladım.
-Anns nerede? diye sordu Cloş. Nerede olduğunu bilmiyordum ama herhalde fenixin yanındadır. Çok yakıştıklarını itiraf etmeliydim. Zaten neşeli olan ortamı daha da neşeli hale getirmek için
- 'Anns 'i beklerken plajın en büyük kumdan kalesini inşa etmeye ne dersiniz! diye bağırdım. Herkes onayladı ve denizin yakınında bir yere gittik. Kalemizi yapmaya başladık. Kısa bir süre içinde ortaya muhteşem bir kumdan kale çıktı. O sırada uzaktan Fenix ve Anastacia'yı gördük. Gülümsedim. Anns kırmızı bikinisinin içinde harika gözüküyordu. Yanımıza doğru geldiler. Anns:
-Selam kankalar dedi. Fenixle bir sonraki gün için sözleşip ayrıldılar.Sonra tekrar bize dönüp:
- ''Kumdan kalenin çılgınlığımı dindireceğini mi sandınız?Bugün bu plajın altını üstüne getireceğiz!'' dedi. Cidden plaj çok karışacaktı. Lena Zell ve Cloş bilmiyordu ama Anns ve benim planımla bugün su savaşı yapacaktık. Biz ikimiz su tabancaları almıştık. O yüzden bir adım önde oluyorduk. Gülümsedim ve
-İzninizle ben bir kaç dakika yokum dedim gülerek. Anns çaktırmadan bana göz kırptı. O su tabancasını daha önce doldurup çantasına atmıştı herhalde. Ben de göze batmayan en yakın yerden tabancamı doldurdum ve yanlarına geri döndüm . Çantamı Lena'nın yanındaki yerime koydum ve tabancayı elimin arkasına aldım. Annsa ağız hareketleriyle bir iki üç dedim ve tabancamı önüme alarak Lena ile Cloş'u ıslatmaya başladım.

Bugün kızlarla plajda buluşacaktık.Fenix çok ısrar etmişti seni ben bırakayım diye.Niye diye sormam gereksizdi herhalde.Üzerimde kırmızı bikinim vardı.Bu halde Fenix olmadan hiç bir yere gidemezdim.Tabii Fenix'in gözünde.Ben de gelmesinde bir sakınca olmadığını düşünmüştüm.Biz plaja varmıştık bile.Kıyıdaydık.Etrafımızda kumdan kale yapan melezler vardı.Fenix'le havadan sudan sohbet ederken uzakta dolanan Claire,Lena ve Happ'i gördük.Uzaktan üzerlerine renkli şekerler serpiştirilmiş,erimiş karamelleri andırıyorlardı.Gülümsedim.Yanlarına gittim.
-Selam kankalar!!!
Ben bunu dediğimde Fenix çoktan ondan ayrılacağımı anlamıştı.Ona döndüm.Daha sonra nerede buluşacağımızı planladık.Dudaklarına bir öpücük bıraktım ve bizimkilere döndüm.Kumlara bakıp duruyorlardı.Ne yapacaklarını anlamam yaklaşık 10 saniyemi aldı ve sonra derin bir iç geçirdim.Hafif yüksek bir sesle konuşmaya başladım:
-Kumdan kalenin çılgınlığımı dindireceğini mi sandınız?!Bugün bu plajın altını üstüne getireceğiz!!!
Lena bir iç çekti.Gerçi başına neler geleceğini bilmiyordu daha.Happ'le planımızı hazırlamıştık.Onları iliklerine kadar ıslatacaktık.Happ gülümsedi:
-İzninizle ben bir kaç dakika yokum
Hafifçe güldüm ve Happ'e göz kırptım.Su tabancam o koca plaj çantamdaydı yoksa yanımda çanta bile getirmezdim yani.Büyük ihtimalle sıkıştığından dolayı havlum ıslanmıştı çantamda.Happ'in biraz ilerine su tabancasını doldurduğunu gördüm.Happ yanımıza yaklaştı su tabancası arkasındaydı.Ben de çaktırmadan çıkardım çantamdan.Happ bana baktı ve ağız hareketleriyle üçe kadar saydı.Tabancayı çıkardık.Lena ve Claire'ı ıslatmaya başladık hızlı hareketlerle.
-Hayııırrr!!!
-Sizi öldüreceğim!!!
-Tanrım daha denize bile girmedik!!!
-Liğme liğme edeceğim!!!
Lena bizi durmadan tehtid ediyor,Claire ise sürekli yapmayın etmeyin tarzı şeyler sözlüyordu.İkisi de elleriyle korunmak istermiş gibi uzatıp duruyorlardı.Lena'nın bunu burnumuzdan fitir fitir getireceğini biliyorduk ama yine de eğleniyorduk!!

Bugün kızkıza pikniğe gidecekti. Sabah için kurduğu saatin çalmasıyla birlikte uyandı. Elini yüzünü yıkayıp bir şeyler atıştırdıktan sonra pembe mayosunu giydi. Mayosuna uygun pembe plaj çantasınıda eline alıp içini doldurmaya başladı. Yine herzaman ki gibi çantasında makyaj malzemeleri vardı. Yalnız bu sefer bütün bunlarra ek olarak güneş kremini, havlusunu falan koydu. Her şeyi hazır olunca sarı, uzun saçlarını tepeden dağınık bir şekilde topuz yaptı. Pembe renkli güneş gözlüğünü takıp pembe plaj terliğinide giyince çıkmamak için hiçbir sebep bulamadı. Kapıya yöneldi ve kulübeden çıktı. Kapıda sevgilisi Pers'i onu bekler hadlde buldu. Ona eşlik etmeye gelmişti. Normalde bu durumu istemezdi fakat sabah sabah kavga edip gününü mahvetmeek istemediği için bir şey demedi. Plaja geldiklerinde sevgilisi Pers onu plaja bırakın onu öpüp gitti. Şimdi tek başına kalmıştı.

Etrafına bakındı. Kızlardan hiçbiri daha gelmemişti. Bu duruma oldukça şaşırmıştı. Hemen en güzel şezlongları ayırdı. Güneş kremini sürmeye başladı. Bu sırada uzaktan Ecoş'la Lenny'i gördü. Koşarak onların üstlerine atladı. İkisini de çok özlemişti. Sarılma fastı bitince Leon'la Zell'i beklerken kumdan kale yapmaya karar verdiler. Kısa bir süre sonra yanlarına Leon'la Zell geldi. Zell bizi öptükten sonra direk denize girdi. Anlaşılan denize girmeyeli bayağı olmuştu. Leon'la Ecoş ile nedenini anlamadığı bir şekilde sırıtyorlardı. Kısa bir süre sonra neden sırıttıklarını anladı. Herkesten habersiz Leon'la Ecoş aralarında bir plan yapmışlardı. Birden ortaya su tabancaları çıktı. Leon'la Ecoş hiç durmadan Lenny'le beni ıslatıyorlardı. Lenny onları sürekleri tehdit ederken o ise " Yeter artık durun. " gibisinden saçma sapan şeyler söylüyordu. Leon'la Ecoş ise durmadan " Daha bu neki yeni başladık. " diyiyorlardı. Açıkçası korkmaya başlamıştı. Leon'un aklından binbir fikir geçtiğine emindi. Günlerinin çok güzel geçeceği şimdiden belli olmuştu.

ISlanmaya maaruz kaldılar. Normalde ıslanmaktan nefret ederdi. Fkat bu durumda başka bir çarede yoktu. Bir süre ıslandıkltan sonra tabancaların suyu bitti. Su bitince Leon'la Ecoş bizi ıslatmyı bırakmak zorunda kaldılar. O sıradada Zell'in kendilerine doğru geldiklerini gördü. Sanırım bu eğlenceyi kaçırmak istemiyordu. Lenny'e baktı. Şimdi intikam alma zamanıydı. İntikam planımıza Zell'de katılacaktı...

''Kumdan kalenin çılgınlığımı dindireceğini mi sandınız?Bugün bu plajın altını üstüne getireceğiz!'' dedi.Nedense korkuyordum;çünkü Anns ne zaman böyle bir şey dese,sonuç felaket oluyordu.Oldu da...
***
Leon havalı bir şekilde yanımıza oturdu.Sonra bana garip bir şekilde baktı.Bu bakış hem çok sinsi hem de muzip bir bakıştı.Neler olduğunu anlamamıştım;ama garip bir şeyler olduğu kesindi.
-Hey Lenter,seni çok özledim.Sarılalım mı?
Anns'in sessizliği bozan bu cümlesi beni çok kuşkulandırdı.Artık ortada bir şeyler olduğunu anlamıştım.Ve sonra,çantasından bir kısmı gözüken su tabancasına ilişti gözüm.
-Clayy?Kaç!
O anda Happ ve Anns tabancalarını çıkarıp bizi ıslatmaya başladılar.Deve güreşi yapan Apollon çocuklarından sonra en dikkat çeken bizdik sanırsam.
Clay masum bir Afrodit kızı olduğunu belli ediyordu.
-Ayyyy,durun yapmayın ya!
Bunları derken sinir oluyordu;ama gülmemek için kendini zor tuttuğuda açıktı.
Bense bir Artemis avcısıydım ve pek kibar değildim sanırım...
-Heyy,Happ!Bugün tek gözün açık uyu,can güvenliğin için!Ve sen Anns,Demeter kulübesinin çatısını sökeceğim!
Bunları sırıtarak söylüyordum ama aynı zamanda çok kızmıştım.Ben komplo kuran tarafta olmalıydım!Ve...Su bittiğinde,ben;kazanan tarafta olacaktım.
Happ'in şu tepkisinden sonra olaylar karmaşık bir hal aldı.
-Ops,su bitti...
Bunu o kadar çocukça söylemişti ki,gören savaşa maruz kalanın o olduğunu sanırdı.
Artık kazanma sırası bendeydi.Yerden boş kum kovamızı alırken Anns ve Happ'e ''Bir Amphitrite ve Artemis karışımı görmek ister misin?İşte...''
Elimdeki kovayı yerden alıp Happ'in kafasına geçirdim;canını yakmadan tabi...Clay de olanları anlamıştı ve bir kum kovası alarak Anns'in kafasına geçirdi.
-Auuu!
Tabi o biraz can yakmıştı...
Onların kovaları çıkarmalarına fırsat vermeden bir büyü mırıldandım ve denizden bir parça su kopup yanımıza geldi.Clay şaşkın gözlerle bana bakarken Suyu küçük toplara böldüm ve ikisine fırlatmaya başlamıştım.
Kovayı kafalarından çıkarmışlardı ve yere yığılmış halde sulara teslim olmuşlardı.
Sular bittiğinde dördümüz katılarak gülmeye başladık.Gerçekten eğlenceli bir gün olmuştu;fakat biliyordum,Anns ve Happ bunu yanımıza bırakmayacaktı.
Bu eğlenceli ve bir o kadar da yorucu günün ardından dört kız,saçlarındaki suyu sıkarak kulübelerinin yolunu tuttu...

-RP BİTMİŞTİR-