Aman tanrılarım ! Bu melezler gerçekten çıldırmış olmalılar ! İlk bayrak kapmaca oyununa katıldığım gün çok heyecanlıydm. Yanımda kardeşim Leo duruyordu. Göz göze geldiğimizde beraber gideceğimiz konusunda anlaşmaya varmıştık bile. Oyun başladığında ortalık mahşer yerine döndü. Melezler birbirine saldırırken ben de Leo ile birlikte kenar yollardan bayrağı aramaya gidiyorduk. Tam bir açıklık alanın önünden geçiyorduk ki Leo bana "Dikkatli ol !" diye bağırıp yere yattı. Havaya dönüşmemle bir düzine kadar okun bana doğru fırlatılması bir oldu. Leo ile birlikte koşmaya devam ediyorduk ki sonunda ilk çarpışmaya sıra geldi. Karşımızda üç tane Ares çocuğu duruyordu. Leo ile tekrar göz göze geldik ve saldırıya geçtik. İki Ares çocuğu bana saldırıyordu fakat yeterli değillerdi. Havaya dönüşüp arkalarına gectim ve birinin tam ensesine kılıcın kabzasını geçirdim. Diğeri bana doğru döndüğünde miğferin yine kılıcın kabzasıyla vurup göğsüne müthiş bir tekme attım. Leo'ya baktığımda o da kendine kalan Ares çocuğunu halletmiş yanıma geliyordu. Bu iş tehlikeli olduğu kadar eğlenceliydi de. Ağaçların en sık olduğu yere geldiğimizde Athena çocukları hünerlerini göstermeye başlıyorlardı. Tam önüme düşen Athena çocuğu ben daha neler olduğunu anlayamadan suratıma bir tekme geçirmişti. Ayağa kalktım ve savaşa hazır oldum. Fakat Leo "Ben bunları hallederim dostum , sen git bayrağı ara." dedi ve üç Athena çocuğunun arasına daldı. Savaşın onun için iyi gitmeyeceğini biliyordum. Ormanın içlerine doğru ilerledim ve biraz dinlenmek için bir kayanın üstüne oturdum. Etrafıma bakınırken yüz metre ötede bayrağı gördüm. Hemen kılıcımı çekip o yöne doğru koştum fakat bu kadar kolay olmayacağını tahmin etmeliydim. Yine karşıma sinir Athena çocukları çıktı. Bayrakla aramda tam on metre vardı ve karşımda da beş tane Athena çocuğu. Fakat beşincisinin önünde bir çocuk daha vardı. Baktığımda çocuğun Leo olduğunu gördüm. Kan beynime sıçramıştı. Bu bir oyun olabilirdi fakat Athena çocukları gülüyordu alay edercesine ve kardeşim de esir alınmıştı. Aynı babam gibi bir şey yaptım. "Bu ne cürret !!" diye bağırdım ve ağzıma metalik bir tat geldi. Kulaklarım uğuldamaya başladı ve beş Athena çocuğunun tam ortasına muhteşem bir şimşek düştü. Athena çocuklarından ölen olmamıştı fakat etrafa dağılmışlardı. Yine de vaktimiz azdı. Hemen Leo'yu tutup iplerini kestim ve bayrağa doğru koştum. Fakat yine de şans bize gülmemişti. Karşıma tekrar bir Athena çocuğu çıktı. Çevredekiler kenara çekildi. Hatta Leo bile beni korumaya yeltenmedi. Bu bire bir savaş olacaktı. Kılıcımı çektim. Havaya dönüşmeyecektim çünkü bütün kampın korkak olduğumu düşünmesini istemiyordum. Eğer kazanırsam bayrakta bizim olurdu. Ben daha kılıcımı yeni çekmişken Athena çocuğu üstüme saldırdı. İlk hamlesini zorlukla savuşturduktan sonra kenara çekildim ve bütün gücümle kılıcı çocuğa salladım. Kılıçlarımız havada çarpıştı ve elektrikler saçıldı etrafa. Çocuk biraz şaşırdı ve bana baktı. "Zeus'un kudreti canım !" Bütün gücümle çocuğa yükleniyordum. Çocuğun dayanamayacağını anlamıştım. Aslında o da anlamıştı fakat inatçı bir Athena çocuğuydu işte. En sonunda omzuna sert bir tekme atıp eline kılıcımın kabzasıyla vurdu. Çocuk acı içinde bağırdı ve hemen sonra göğsüne müthiş bir tekme daha geldi. Çocuk yere düştüğünde herkes sessizliğe bürünmüştü. Sakin hareketlerle gidip bayrağı aldım. Zafer bizimdi , bayrak bizimdi...
Konu: Bayrak Kapmaca Çılgınlığı. 
C.tesi Mart 19, 2011 10:44 pm