Bayrak kapmaca

Sabah erkenden kalkmıştım. Çünkü bugün bayrak kapmaca diye bir yarışma vardı. Kampa geldiğimden beri bu yarışmayı duyuyordum. Ama daha yeni geldiğim için bir türlü bu oyuna katılamamıştım. Bu oyunu çok merak ediyordum. Söylediklerine yaralanma gibi olaylar oluyormuş bu oyunda ilk beni kandırmak için böyle söylediklerini sandım ama iyice öğrenince gerçek olduğunu öğrendim oyunun. Daha da merak etmiştim o günden sonra oyunu. Ve bugün merakım giderilecekti sonunda. Gece uyudum rahat bir şekilde ama sabah olunca uyuyamadım. Hazırlıklarımı yapmaya karar vermiştim. Süper görüşü aldım, kendime ait başka silahım yoktu. Zamanla olurdu. Onun yerine kamptaki arkadaşlarım vermişti. Bir kılıç bir kalkan birde zırhım vardı. Onları yatağın üzerine koydum. Silah ve kalkanı alıp denemeye başladım. Rahattılar elime de uyuyorlardı silahlar. Sonra zırhın nasıl duracağını denemeye karar verdim, ve onu giymeye başladım. Zırh da tam uymuştu üzerime. Artık hazırdım. Ama saat daha erkendi. O yüzden zırhı çıkarıp yerine koydum, silahı da yatağın altına koydum, ve oturmaya başladım. Yarım saat öyle beklemiştim. Sonra ormana doğru baktım süper görüş ile daha kimse yok sayılırdı. Ama sıkılmıştım kulübede. Odadan çıktım, dışarı çıkacağım da içeride birilerinin olduğunu gördüm. Onlar da benim gibi kampa yeni gelmişlerdi. Ve sanırım heyecanlılardı benim gibi. Ben orada durmak istemedim yalnız kalmalıydım biraz o yüzden kampta dolaşmaya başladım. Argoya baktım daha uyuyordu. 1 saat de böyle kampta dolaşmıştım. Tekrar süper görüşle baktığım da ise birkaç kişi olduğunu gördüm ormanda. Artık gidebilirdim. Kulübeye dönüp zırhımı giyip silahlarımı aldım ve çıkıp ormana gitmeye karar vermiştim. Yolda işe yarıyor mu diye süper görüşün zehirli oklarını fırlattım. Koşarken bile rahatça hedefine ulaşıyordu. Aslında sorun değildi nerede olursam olayım işe yarayacağını biliyordum. Oraya varınca, bir taşın üstüne oturup beklemeye başladım. Tanıdığım ve tanımadığım birkaç kişi vardı. Onlarda bekliyordu. Herkes geldiğinde ise kheiron bayrak kapmacayı başlattı. Zehirli okların zehir seviyesini yaralamaya düşürdüm. Çünkü bu seviyede birini öldürebilirlerdi. Sonra ise ormanın kuş bakışı resmini buldum.Ve zihnime indirdim.Oyun sırasında açamazdım gözlüğü çok sık. Bu özelliği de yeniydi. Ama bir fark vardı normal resimle. Orada hareket edenlere göre değişiyordu resim.Kızılötesi gibiydi. Her an değişiyordu. Oyuna başlamıştık. İlerliyorduk takım olarak, bazıları ise bayrağı koruyordu. Bir ağacın üzerine çıktım ve gelenleri vuruyordum. Aslında ağacın yapraklarının içinde kimse beni görmüyordu. Bende normal görüş yani gözlük yokmuş gibi görüyordum haritayı. Kimse fark etmemişti beni. Bir yerde çok fazla yaralı olunca aşağı iniyor ve başka bir ağaca çıkıyordum, ve oraya gelenleri vurmaya başlıyordum. Sonunda ise yarışı kazanmıştık bayrağı kapmıştık.