Denetleme 12.

Konu: Denetleme 12. Çarş. Nis. 20, 2011 8:44 am

Kulübenin ortasında duran sofraya, gece dağıttıkları yere, kırdığı cama ve buruşturduğu kağıtlara baktı. Dün akşam, tüm kardeşleri ile birlikte, kampa gizli bir şekilde soktukları içkileri içmiş, tuttukları balıkları yemişlerdi. Aslında, iletişim kurabildiği bir canlıyı yemek berbat bir şeydi ama o an hiçbir şey umurunda değildi. Resmen sarhoş olmuştu! Neyse ki kulübeden çıkıp da delice bir şey yapmamıştı. Bu düşünce, baş ağrısını az da olsa hafifletirken, merdivenlere yönelip, kardeşlerini uyandırmaya gitti. Herkesin kapısına vuruyor, uyanmaları gerektiğini söyleyip duruyordu. Yeniden yatan kardeşlerini, su dökerek uyandırdıktan sonra, yeniden aşağı indi. Banyoya uğrayıp, temizlik malzemelerini koydukları yerden malzemeleri aldıktan sonra, ilk başta eşyaları çöp kutusuna koyması gerektiğini hatırladı. Baş ağrısı düzgün düşünmesini engellerken, yavaş yavaş inmeye başlayan kardeşlerine odaklanmaya çalıştı. Merdivenin sonunda gördüğüne süpürge tutuştururken, sessizliği korumaya özen gösteriyordu. En ufak bir gürültüde gerilen sinirlerini kontrol edemiyordu bir türlü.

Çöpleri atarken, düşmemek için kenara tutunmak zorunda kalıyordu. Bu kadar kötü olacak ne içmişti ki o? Tabi ya. Hayatında içmem dediği içeceklerden biri olan rakı. Düşüncesi bile komik gelirken, hala içtiğine inanamıyordu. Elini dağınık saçında dolaştırarak başını salladı, toparlanmak istercesine. Yerin dönmediğinden ve midesinin yerinde duracağından emin olana kadar öyle bekledi. Derin nefesler alarak, tüm çöpleri koyduğuna emin olunca, diğer kardeşlerine aldırmadan eline bir süpürge aldı ve birikmiş tozları süpürmeye başladı. "Hey, içinizden biri pencereleri ve kapıyı açsın, havasızlıktan öleceğim!" Diye bağırdığında, yerde süpürdüğü tozlardan bir yığın oluşmuştu ve bu onu iğrendiriyordu. Ne yapıyorlardı da kulübeleri bu kadar çabuk kirleniyordu? Açık pencerelerden gelen temiz havayı hissedene kadar, süpürgesini değnek olarak kullanıp, daldığını fark etmedi. Akciğerleri, sonunda hava aldıklarına seviniyorlarmış gibi bir süre durup nefes aldı. Yüzünde, dıştan bakan bir kişinin nedenini anlayamayacağı bir tebessüm oluşmuştu.

Temiz hava onu kendine getirirken, biriken tozları bu sefer kapıya doğru süpürdü. Çoğu kişinin aksine, onları halının altına koymayacaktı. Arkasını döndüğünde, dün geceden kalmış sofra dahil, her şeyin kaldırılmış olduğunu gördü. Bunları kimin yaptığına baktığında, Dolphus'u görünce, şaşkınlığını gizleyemedi. Kardeşi, bir erkeğe göre oldukça iyi işler çıkarıyordu. "Banyomuzu kim temizleyecek?" Diye sordu en şeker haliyle. Bunu pek becerememişti gerçi. Kimse ses çıkarmayıp, birbirine kaçamak bakışlar atmaya başlayınca, sabırsız bir şekilde ayağını yere vurmaya başladı. "Hadi ama! Eğer içinizden biri çıkmazsa ben seçeceğim... Kimse yok mu? Peki o zaman. Judy, sen temizliyorsun." Kızın itiraz etmek üzere olduğunu biliyordu bu yüzden arkasını döndü ve kapıyı temizliyormuş gibi yaptı. Onun oflayarak yukarı çıkışını izlerken, hiçbir kardeşine çaktırmadan güldü. Bu iş oldukça eğlenceliydi. Son bir kez kulübeye baktıktan sonra, eline bez aldı ve bu sefer gerçekten de kapıyı ve araya sıkışmış tozları temizlemeye başladı.

Konu: Geri: Denetleme 12. Perş. Nis. 21, 2011 5:43 am

Kate bizi zorla uyandırmıştı. Bizi derken Fred'in bana kimseye söylememem için rüşvet teklif ederek uyumaya devam etmesi dışında. Tahmin ettiğiniz gibi rüşveti kabul ettim ve yine de Kate'e söyledim. O da Fred'i sürahiyle uyandırdı ve biraz azarladı. Üzerimi değiştirdim. Saçlarımı topladım. Ama hala ayılamıyordum. Yüzümü yıkadım. Biraz uykum açıldı. Aşağıya indiğimde herkes temizlik yapıyordu. Banyoyu temizlerken zaten Judy'i görmüştüm. Iykk!.. Merdivenlerden inerken Kate'in aşağıda beni beklediğini gördüm. Azarlanma korkusundan gözlerimi kapadım. Merdivenlerin bittiğini ve elimde nemli bir şey hissettim. Gözlerimi açtığımda elimde bir bez ve Kate işine devam ediyor. Tabiki kulübedeki büyük sessizliği de unutmamak gerek. Kate'e ya da diğerlerine dün gece neler olduğunu sormadım ve sessizliği korudum. Dün gece neler olduğunu hatırlamıyordum ama kulübemiz içki kokuyordu ve aşırı derecede pisti. Açık pencereden gelen hava herkesin uykusunu açmış gibi görünüyordu. Masanın üzerinde duran midye desenli bir önlüğü kapıp, giydim. Ve cama yaklaşıp, temizlemeye başladım.

Konu: Geri: Denetleme 12. Perş. Nis. 21, 2011 11:56 pm

Dün gece bütün kulübe gerçekten çok eğlenmiştik. Gizli işler yapmanın verdiği haza, bir de yapılan bu gizli işin muhteşem yasaklılığı eklenince zaten ister istemez insan kendinden geçiyordu. Kulübeden içki aşırıp, balıkları yemek de cabasıydı. Gerçi ben balıkları yememiştim ve içkiden çok az bir yudum içmiştim. Çünkü ben henüz reşit değildim veya reşite yakın bir yaşta değildim ve biraz da süt yetiştirilmiştim bu yüzden sadece onları izlemekle yetinmiştim ki bu bile benim için yeterliydi. Bütün gece dans etmişlerdi, her yeri kırıp dökmüşlerdi. Bu düşüncelerle yerimden kalkmaya korkuyordum işte. Aslında uyanıktım ama uyuyor numarası yapıyordum Kathe'ye çünkü dün yaptıkları şeyleri ben üstlenmek ve temizlemek istemiyordum, en azından temizliğe geç gidersem daha az şey temizleyeceğimi düşünerek deniz mavisi yorganı üzerime çekmiştim. Tam bu sırada ayak sesleri duymaya başladım odama doğru yönelen. Kıpırdamamaya ve burada olduğumu bildirmemeye çalışıyordum. Kendimi kasmış bir şekilde uyuyor numarası yaparken birden yorganın açılıp üzerime su dökülmesiyle yerimden fırlamam bir oldu. Kathe zevkten dört köşe olmuş bir şekilde mavi gözleriyle bana gülerken odamın kapısını kapatarak çıktı. Arkasından bağırdım.

"Pisliksin!"

Ardından mavi pijamamı çıkartarak kuru ve yine mavi olan bir tişört giydim ve salona doğru ilerlemeye başladım.

İçeri girdiğimde Kathe, ortalıkta pencerenin açılması için birine bağırıyordu. Ben yetişene kadar başkası kapamıştı. İlk defa temizliğe katılacaktım, nasıl yapılacağını bilmiyordum. Kathe'ye döndüm, bana görev vermesini isteyecektim ama o nedenini anlayamadığım bir şekilde gülümsüyordu. Dağınık sarı saçları, pencereden içeri giren rüzgarla uçuşunca yüzündeki gülümseme gittikçe yayıldı. Ben de ondan görev istememeye karar vererek Esha'nın yanına gittim. Tam o sırada tuvalet temizliği için Kathe bağırınca Esha'nın arkasına saklandım. Drake ile olan mesele yüzünden bana garezi olduğunu biliyordum, nitekim tahminim tuttu ve beni seçti. Ona itiraz edecektim ama beni takmadığını anlayarak tuvalete doğru ilerlemeye başladım. O an aklımdan geçen düşünceler, ortalığı daha da pisletmeye yetecek olan kusma yetimi harekete geçirmişti. İsteksiz bir şekilde tuvalete doğru ilerlerken Iris'i gördüm, gülümseyerek ona selam verdikten sonra mahzenimin içine girdim. Burada ölmemek istiyordum.

Tuvalete girince ilk işim sifonu çekmek oldu. Maalesef gecenin pisliğini buraya da taşımışlardı. Her ne kadar saçma da olsa o an tuvalette bir pencereye gereksinim duyulduğunu anladım. Burası gerçekten kötü kokuyordu. Odama giderek kıyafetlerimi değiştirmeye karar verdim, burayı temizlemek için bayağa efor sarfetmem gerektiğini anladım. Üzerime geçirdiğim bol pantolon ve beyaz kısa kollu gömleğin bu durumda bayağa bir işe yarayacağını düşündüm ve tekrar tuvalete gittim. İşe bir yerden başlamam gerekiyordu, bu yüzden zorları önce bitirmeye karar vererek klozete doğru gözlerimi kısarak ilerlemeye başladım. Tekrar sifonu çektim ve elime geçirdiğim sarı plastik eldiven ve uzun bir fırçayla temizleyeme başladım. Gözlerim kapalıydı, el bebek gül bebek yetiştirilen ben bu durumda olmaya alışık değildim. Siliyordum, sürekli. Gözlerimi açtığımda ilk defa yaptığım bu temizliğin olumlu sonuç vermiş olduğunu görerek gülümsedim ve klozetin çevresini bir el beziyle silmeye başladım. Artık tuvalet daha iyi görünüyordu, sırada duşumuz vardı. İçeri girmeden musluğu açtım ve beklemeye başladım aşağıya akıtmasını. Bir süre sonra suyun görünür bütün pislikleri alıp götürmesini izledikten sonra musluğu kapatarak duşun içine girdim ve aloe veralı sabunla etrafı silmeye başladım. Bir süre sonra duşu da bitirince musluğa aynı işlemi yaparak çevresini sildim. Duvarları ve yerleri de hallettikten sonra aşağıya indim, Kathe'nin yanına. Değişen elbiselerime ve tuvaleti temizlememe rağmen çaktırmamaya çalıştığım yorgunluğumu ondan gizlediğim düşüncesini bana aşılayan bir bakışla beni süzdükten sonra sözü elime aldım.

"Kötüsün seen."

Konu: Geri: Denetleme 12. Salı Nis. 26, 2011 4:12 am

Dün gece neler olmuştu öyle? Sadece kırmızı şarap içmiştim. Eh neredeyse tek sarhoş olmayanda bendim. Yetimhanedeyken erkekler hep içiyordu bende birkaç bardak içip bırakıyordum. O yüzden beni birazcık bile etkilememişti. Tabi sabah Kate’in hepimizin kafasından aşağı su dökerek uyandırması sinirimizi bozmuştu. Üstelikte benim… Ya peruğum kafamdan düşseydi? İşte o zaman ölebilirdim. Yavaşça kalktım ve üstümü değiştirmeden aşağıya indim. Her zaman ki gibi elbiselerim boldu. Kate daha bana emir vermeden yavaş yavaş sofrayı toplamaya başladım. Buna mecburdum, yoksa beni öldürürdü. Üstüne üstlük yetimhanede ki tek kız olduğum için genelde böyle pis işleri bana bırakıyorlardı. Ben sofrayı topladıktan sonra Kate kendine yeni bir kurban arıyordu. ‘‘Banyomuzu kim temizleyecek?’’ Kimse sesini çıkarmamıştı bile. Tam gönüllü olacağımı söyleyecektim ki tekrardan konuşmaya başladı. ‘‘Hadi ama! Eğer içinizden biri çıkmazsa ben seçeceğim... Kimse yok mu? Peki o zaman. Judy, sen temizliyorsun.’’ Endişe ile Judy’e baktım. Küçük kız üzüntü ve sinirle karışık bir şekilde banyoya ilerlemeye başlamıştı bile. Çünkü Kate ne derse o olurdu. Oldukça inatçıydı. Ben ise üzüntü ile yere baktım ve mutfağa giderek bulaşıkları yıkamaya başladım. Buna alışıktım ve genelde alışık olduğum işleri yapıyordum. Kulübemizin 20’ye yakın tabağı olduğu için hepsini hemen bitirdim. Yetimhanedeyken hırsızlık yaptığım için Bayan Feist bütün bulaşıkları bana yıkatırdı. O kadından nefret ediyordum. Hep bana gıcıklığı vardı zaten. Kızıl saçlı, yüzünde çilleri olan gıcık kadının tekiydi. Hafta sonları benimle yaşıt olan ve kendisine ikizi gibi benzeyen kızını getirirdi. Kızı da annesi gibi bana gıcık olup bukle bukle olan sarı saçlarımı çekerdi. Kıskanç şey! Neyse ki beni Satir Ağabeyim Jack kurtarırdı. Jack’ten bahsetmişken onu bugün görmeye gitmeliydim çok özlemiştim. Tabakları bitirdikten sonra teker teker bez ile sildiğim dolaplara yerleştirdim. Şimdi sıra bardaklardaydı. Onları da hızla bitirdikten sonra mutfak tezgahını silmeye başladım. O sırada yanıma Judy’nin geldiğini gördüm. Gülümseyerek konuşmaya başladı kızıl afacan. ‘‘Bir şeye ihtiyacın var mı Dolp?’’ Hepimizin arasındaki tek kızıl oydu ve herkesin direk dikkatini çekiyordu. Ancak Judy şaşırmış gibi mutfağa bakıp konuşmamı engelledi. ‘‘Tanrım! Burası harika oluyor. Mükemmelsin Dolp!’’ Bu sözleri beni güldürmeye yetmişti. Neyse ki konuşmaya başlamıştım. ‘‘Hayır, teşekkür ederim Judy. Bence biraz dinlenmelisin. Şu dolabın üstünde senin hoşuna gidebilen şekerlemelerden var. Onları gizlice alıp yukarıda yemelisin. Kate’i ise boş ver. Seni ne gördüm, ne de duydum. Nerede olduğunu bilmiyorum.’’ Bir yandan da gülümsüyordum. Judy bana bakarak gülümsedi ve dolabın üzerindeki şeker kutusunu alıp doğruca yukarıya çıktı. Ben ise yarım kalan işime geri döndüm. Neyse ki mutfağı bitirmiştim. Kate’in gelmesi ile gülümsedim. ‘‘Kate, perdeler çok kirlenmiş gibi. İzin verirsen onları yıkayıp ütüleyeceğim.’’ dedim. Kız şaşkınlıkla bana bakıyordu. Etkilendiğini fark etmiştim.

Feist; Almanca'da şişko/dolgun anlamına gelir.

Konu: Geri: Denetleme 12. Çarş. Nis. 27, 2011 9:30 pm

Kapının süslerine bulaşmış tozları aldıktan sonra, diğer kardeşlerinin ne yaptığına bakmaya karar verdi. İşe mutfakta bulaşıkları yıkamak ile uğraşan erkek kardeşinden başlayacaktı. Yanına gittiğinde perdeleri yıkayıp, ütüleyeceğini söyleyen Dolphus'un dediklerine şaşırmıştı ama sonra gülmüştü. Erkek olmasına rağmen, bunları yapan bir kardeşinin olması harikaydı. "Tamam ama işin bittiğinde onların bembeyaz olmasını istiyorum." Ona son bir kez gülümsedikten sonra, kulübedeki banyoları temizlemek ile uğraşan Judytte'ye bakmaya karar verdi. Kardeşine biraz acımasız davrandığını düşünmüştü. Eğer kızıl kafa zorlandıysa ona yardım edecekti. Koridorda ilerleyip, girişteki banyoya baktığında orada olmadığını gördü. Judy'nin ne yaptığını merak etmişti ama şimdi onunla uğraşmayacaktı. Hemen odaları temizlemesi gerekiyordu. Merdivenlerden yavaşça çıkarken, daha ne olduğunu anlamadan yüzüne çarpan bir şeyi hissetti. Düşmemek için bulduğu ilk yere tutunurken, her tarafından su damlamaya başlamıştı. Temizlik yapacağı için güzel elbiseler giymediğinden dolayı kendisini tebrik ettikten sonra, her tarafından damlayan suları neredeyse buharlaştıracak şekilde gözlerinden ateşler saçarak bunu kimin yaptığına bakınmaya başladı. Merdivenlerin tepesinde ona bakıp gülen Judytte'yi ve elindeki balonları gördüğünde, bunu kimin yaptığını anlamıştı. "Buraya gel! Seni. Küçük..." Öfke ile ayağını yere vurup yukarı çıkarken, üzerinden damlayan sularla birikmiş birikintiye bastı. Ayağı kayıp bu sefer de merdivende kaydıktan sonra bir süre az önce olanların şoku ile en ufak tepki göstermeden dursa da sonra o da gülmeye başladı. İkisinin seslerini duyup gelen kardeşleri neler olduğunu gördüğünde gülünce, Katherine'nin aklına yeni bir fikir geldi. Temizlik yaparken biraz eğlencenin kimseye zararı olmazdı değil mi? Ayağa kalkarken, düşerken incittiği belini tuttu. Ne diyeceğini merak eden kardeşlerine baktığında, aslında bu duruma sinirlenmesi gerektiğini anlamıştı. "Peki o zaman. Judytte'nin yaptığı hoş şakadan sonra... Biraz eğlenceden kimseye zarar gelmeyeceğine karar verdim." Herkes şaşkın bir şekilde ona bakarken, tutunarak hızlı bir şekilde merdivenlerden çıktı ve daha Judy çekilemeden elindeki balonlardan birini alıp Zell'e fırlattı.

Kulübede su savaşı başladığı sırada, Katherine odasına kendini kapatarak kurtulmuştu. Kapısına çarpan bir kaç balondan kardeşlerinin eğlenmeye devam ettiğini anlamıştı ama denetlemeye kadar dağınık odasını düzenlemesi gerekiyordu. Kimse açamadan kendini odaya kilitledikten sonra, yere atılmış kıyafetleri toplamaya başladı. Onları bu sefer yatağının üzerine attığında, aklına yeni bir fikir gelmişti. Dolabını açıp, içerisindeki tüm kıyafetleri çıkarıp yatağına atarken, dolap boş kalana kadar devam etti. Yatağının üzerindeki kıyafetlere bakarken, mavi elbiselerini alıp katlamaya başladı. Onları üst üste dolabın köşesine dizdikten sonra, tüm kıyafetlerini de aynı şekilde koymaya başladı. Pantolonlarını askıya astıktan sonra, en azından odasının yerini görebiliyordu. Elbiseleri üzerine koyduğu için buruşmuş yorganını ve yastıklarını da düzenledikten sonra, perdeleri çıkararak köşeye bıraktı. Kapısına çarpan su dolu bir balon biraz dikkatini dağıttıktan sonra güldü ve odasını düzenlemeyi bıraktı. Kapıyı açtıktan sonra, bu kadar savaşın yeteceğini söylerken, başına gelen su, birden konuşmak için açılan ağzına girdi. Şaşkın bir şekilde öksürürken, Zell'in intikam diye bağırışını duyabiliyordu. İç çektikten sonra kulübede dolanarak diğerlerine bağırmaya başladı. "Tamam çocuklar! Eğlendik ama kulübe hala pis. Temizliğe dönüyoruz." İtiraz mırıltılarını duymazdan gelerek, Dolphus'a perdeler hakkında yapması gerekenleri anlattı. Kulübenin her tarafından damlayan suları bir süre izledikten sonra, Amphitrite'in çocuğu olma özelliğini kullanarak, etrafın yeniden kuru haline dönmesini sağladı. Bu işi de düzene koymuş olmasına sevinerek, kapıda bıraktığı kovayı aldı ve bezi ıslattıktan sonra, bu sefer de camları silmeye başladı.

Konu: Geri: Denetleme 12. C.tesi Nis. 30, 2011 11:12 am

Dün gece gerçekten çok eğlenmiştik fakat hiçbirimiz bunun acısının sabah çıkacağının farkında değildik. Neyse. Kat'in bağırışları arasında uyandım. Daha doğrusu uyanamadım. Gözlerimi hafifçe aralayarak '' Neler oluyor burada ya ?? Bir uyku uyutmadınız. Yoksa gigantlar melez kampına saldırdı ve ilk işe de buradan mı başladılar ? '' dedim. Ve hemen ardından söylediğim şeye pişman oldum. Kate millete bağırmayı kesti ve gözlerini bana dikti ki bunu yapmasından hiç hoşlanmıyordum. Gözlerinin içine doğrudan bakmak imkansız gibi bir şeydi. Gözleri öfkeyle parlamaya başladı. İçimden '' Tamam abicim. Melez hayatım buraya kadarmış. Az sonra öz kız kardeşim tarafından öldürüleceğim '' diye düşündüm. Yavaş yavaş bana doğru yürümeye başladı. Bütün kulübeye sesizlik çökmüştü. Durumu toplamam lazımdı. Elimi saçımın arkasına götürdüm ve takınabileceğim en şirin ifade ile '' Ee şey aslında öyle demek istememiştim'' dedim. Kate pis pis sırıttı. Bu gülüşten ilk taktiğin işe yaramadığı belliydi. Kate hala yatağa doğru yürüyordu. Zell ise Kat'in arkasından baş parmağını bir bıçak gibi yapıp boğazını kesiyormuş gibi yaparak ''Bittin oğlum sen '' diyordu. Yanılıyordu. Bir numaram daha vardı. Kate'nin iyice yatağa yaklaşmasını bekledim. Planım ise Kate yatağa iyice yaklaştığında yataktan aşşağıya atlayıp Dori'nin elinde duran bezi alıp hemen işe koyulmaktı. Kate iyice yatağa yaklaştı. Tam ağzını açıp bana bir ton laf söylecekti ki 2 katlı ranzanın korkuluğundan uçarak aşşağı atladım. Hemen Dori'nin elindeki toz bezini aldım ve camın yanına gittim. Herkez bana aval aval bakıyordu. Bunların arasında Katt de vardı. '' Ee uyuşuk uyuşuk durmayın. Haydi temizlik yapalım'' diye bağırdım. Önce dik dik bana baktılar ama sonra herkez kahkaha atmaya başladı. Juddy aradan bağırdı ''Evet haydi ne duruyoruz Temizliğe!'' Herkez eline bir şeyler alıp demizliğe başladı. Bende camları silmeye başladım. Benim yanıma geldiğinde sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıp '' Aa Kardeşim sende mi buradaydın'' dedim ve sırıttım. Kafama bir tane indirdi ve İşine bak diye söylendi. Ama bunu söylerken gülmemek için kendini zor tutuyordu. İşime koyuldum.

Her şey normal gidiyordu. Ta ki Katt '' Buraya gel seni küçük '' diye bağırana kadar. Ne oluyor diye etrafıma bakındım. Pat küt sesler geliyordu merdivenden. İşi bırakıp oraya doğru gittim. Gördüğüm şey karşısında gülmekten ölebilirdim. Kate sırıl sıklam olmuş üstüne üstlük merdivenden kayıp düşmüştü. Tam yine bağıracak diye düşünürken kate "Peki o zaman. Judytte'nin yaptığı hoş şakadan sonra... Biraz eğlenceden kimseye zarar gelmeyeceğine karar verdim." dedi . Ben ne olduğunu anlamadan Judy elindeki su balonunu Zell'e fırlattı. Zell sırıl sıklam olmuştu. '' Su savaşı'' diye bağrındım. Üzün süren bir savaştan sonra Katt'in sesi ile kendime geldim "Tamam çocuklar! Eğlendik ama kulübe hala pis. Temizliğe dönüyoruz.". İtiraz edicek halimiz yoktu. Etraf gerçekten pisti. O andan sonra 6 yıldır başkanın önüne çıkmak için hazırlık yapan bir bando takımı gibi uyumlu çalışmaya başladık. Bir kulübe temizlemek en fazla bu kadar eğlenceli olabilirdi diye düşünmeden edemedim

Konu: Geri: Denetleme 12. C.tesi Nis. 30, 2011 9:35 pm

Sabah Kate'nin sesiyle yatağımdan fırladım. Kulübede sürekli çalan bir çalar saat gibi bağırıyordu. Hepimizin uyandığını görünce susacağını bildiğim için ses çıkarmadan yatağımdan kalkarak salona doğru ilerlemeye başladım. Başımda hafif bir ağrı olsa da buna aldırış etmeden durabiliyordum. Salona gidip etrafı fark edince şok oldum. Evet, dün gece oldukça çok eğlenmiştik ama bu kadar çok dağıttığımızı fark etmemiştim. Bütün kardeşlerin salona toplandıktan sonra Kate'nin söylediklerine göre etrafı toparlamaya başladık. Bundan en çok yakınan kardeşimiz Juddy'di. Eh, haksız sayılmazdı da, en zor görevi ona vermişlerdi. Her ne kadar kızsa da dediklerini yapmak için tuvalete yöneldi Juddy. Herkes işinin başına geçtiğinde önce yerdeki yiyecek ve kirlileri toparlamaya başladım. Salondan bütün dağınıklığa sebep olan tabakları topladıktan sonra mutfağa yönelerek kirlileri yıkamaya başladım. Bu benim için oldukça eğlenceli, bir o kadar da kolaydı. Ne de olsa suyu istediğim gibi kullanabiliyor, böylece işimi çabucak bitiriyordum. Bir süre mutfakta vakit geçirdikten sonra sonunda toparlandığını görerek gülümsedim. En azından büyük dağınıklık ortadan kalkmıştı. Kate'e ne yapabileceğimi sormak için içeri geçtiğim anda juddy'nin Kate'e su topu attığını fark ederek gülmeye başladım. İşte bu durumda oldukça eğlenceli oluyordu. Kate'den gelecek tepkiyi beklerken Kate "Buraya gel! Seni. Küçük..." diyerek başlasa da cümlesine ardından hepimizin memnun olacağımız bir şekilde devam etti. "Peki o zaman. Judytte'nin yaptığı hoş şakadan sonra... Biraz eğlenceden kimseye zarar gelmeyeceğine karar verdim." dediği anda havada su balonları uçuşmaya başladı. Bir süre hep beraber su savaşı oynadıktan sonra yine Kate'nin sesi ile normale döndük. "Tamam çocuklar! Eğlendik ama kulübe hala pis. Temizliğe dönüyoruz." Kate'nin bu sözlerine her ne kadar itiraz sesleri duyulsa da aslında pek itiraz edeceğimiz bir şey yoktu. Evet, eğlenmek güzeldi ama kulübe de hala temizlenmemişti. İç çektim ve Kate'nin bezi alıp camları silmeye başladığını fark edince "Ben odamı temizlemeye çıkıyorum." dedim ve kimseden başka bir şey yapmam konusunda ses gelmediğini fark edince odama doğru ilerledim. Odama girdiğimde iç çekerek odanın kirliliğini fark ederek önce kirli olan perde ve nevresim örtülerini değiştirdim, dağınıklığı yavaşça toparladıktan sonra da tozları almaya başladım.

Konu: Geri: Denetleme 12. Paz Mayıs 01, 2011 2:43 am

Yapmam gereken her şeyi bitirmiştim. İstemiyordum ama eğer Kate'e başka ne iş kaldığını sormazsam kafamı su dolu kovaya sokacağını biliyordum. Bu yüzden kendimi zorlayarak Kate'i temizlik yapan kardeşlerimin arasında aramaya başladım. Birden merdivenin oradan bir çığlık sesinin geldiğini duydum. Benimle birlikte tüm kardeşlerim çığlığın geldiği yönde doğru koşmaya başladı. Kate sırılsıklam ve Judy'i kovalıyor. Arkasından bağırıyordu. Daha sonra ne olduğunu anlamadan bir çığlık daha duyuldu. Bu çığlık da Zell'e aitti. Su savaşının başladığı haberi verildikten sonra koşarak yaşıtım olan kardeşim Judy'nin yanına gittim. "Birlikteyiz kardeş." dedim. Judy "Tamam." anlamında başını salladı. Önümüze döndüğümüz gibi su dolu balonlar fırlatılmaya başladı. Kimse balonu kime attığını göremiyordu bile. Ama herkes durmaksızın birbirine balon fırlatıyordu.

Sonra Kate dayanamayıp odasına girdi ve kapıyı kapattı. Buna itiraz eden bir kaç kişi de Kate'in kapısına balon fırlattılar ama Kate bunu umursamadı. İçeride ne yaptığını herkes merak ediyordu. Dori, gidip kapısını tıklatacaktı ki ona bir balon attım ve beni kovalamaya başladı. Kate'in kendisini odasına kapatmasından sonra su savaşı devam etti. Ta ki Kate odasından çıkıp "Tamam. Eğlence bu kadar!" diye bağırana kadar. Herkes ofuldayarak işine döndü. Ben de Kate'in yanına gidip "Benim işim bitti Kate!" dedim. Tabiki de pişman oldum. Kulağımdan tuttu. Bir çığık patlattım: "Aaa!.. Kate, tamam!.. Tamam!.. Tamam!.. Bi daha temizlerim. Söööz! Aaa!.." Beni cama doğru sürükledi ve elini kulağımdan ayırmadan diğer elini camda gezdirdi ve eline baktı, sonra da bana gösterdi. "Bu temizlenmiş mi Iris?" dedi şakacı bir tavırla. Ama herkes onun aşırı sinirli olduğunu biliyordu. Camın kenarındaki bezi aldım. Silmeye başlamadan işine devam etmeye giden Kate'in arkasından dil çıkardım ve işime devam ettim.

Bezi temizlemek için arkamı döndüğümde karşımda Kate'i gördüm. "Tamam canım! Temizliyorum." dedim. Kardeşlerim gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Bildiğiniz gibi su dolu kovayı hazırladı ki kapı çalındı. "Sen görüceksin!" dedi ve kapıyı açmaya gitti. İçeriye bir kız girdi. Kate ona kim olduğunu sordu. O da yeni kardeşimiz olduğunu söyledi. Şanslıydı. Temizliğin ortasında geldiği ve yeni olduğu için temizliğe katılmayacaktı. Kate ona kulübeyi tanıttı ve odasını gösterdi. Bilin bakalım ne oldu? Temizlik hastası liderimiz onun eline bir bez tutuşturdu. Kız da çaresiz temizlik yapmaya başladı...

Konu: Geri: Denetleme 12. Ptsi Mayıs 02, 2011 8:30 am

Kulübemdeydim, olmam gereken yerde; ama ben de olmayan bir gariplik vardı. Normal davranışlarım gitmişti. Son zamanlarda yaşadığım boşluklar beni benden alıyordu. Dün gece yapılan eğlenceye katılamamış, uykum olduğunu ve rahatsız olduğumu söyleyerek ayrılmıştım. Olmuyordu, uyum konusunda sıkıntı çekiyordum. Bana söylenen yalanlar, arkamdan oynanan oyunlardan sonra yeni ve gerçekten güzel bir hayata başlamak bana zor geliyordu. Bütün kulübedekilerin bildiğinin aksine aslında hiç uyuymamıştım ve uyumuyordum; aslında uyuyamıyordum.

Bugün denetlemenin olacağını biliyordum; ama umusamıyordum. Önce içimdeki karışıklığı düzeltmem gerektiğini biliyordum. Herkesin suratına sular dökülerek uyandırılırken onları geriden izlemiştim. Sıra bana geldiğindeyse sadece ne bekliyosun bakışı almıştım. Yavaşça yatağımdan kalktım ve yatağımı topladım.

Temizlikten hiç anlamazdım; ama düzen konusunda iyi olduğum söylenirdi. Etrafımdaki yataklaı düzenlemeye başlamıştım. Dün, yapılan eğlenceden sonra etraf oldukça kirliydi. Gerçi umrumda da değildi; ama kulübede yapmam gerekn bir sorumluluk olduğunu fark ettiğim için düzeni sağlamaya çalışıyordum. Arkadan ve kimseye görünmeden yapmaya çalışıyordum bunu.

Melezler daha doğrusu daha tam olarak alışamadığım kardeşim diyemediğim kardeşlerim çok eğleniyorlardı, birden su savaşına girişmişlerdi. Hızlıca geri çekildim ve ortalıktan bir süreliğine kayboldum. İçimde ne olduğunu anlayamadığım bir gariplik vardı. Her zaman her yerde her şekilde uyum konusunda hiç problem yaşamamış olan ben, burada yapamıyordum; ya da en azından öyle düşünüyordum.

Geriden su savaşını izledim, kimi zaman çok komik tablolar çıktığı için dayanamadım ve güldüm; ama katılmakta sorun yaşıyordum. Su savaşı bitip yeniden temizliğe dönüldüğü zman yeniden ortaya çıktım ve kulübedeki eşyaları düzenlemeye çalıştım. Kimseyle konuşmadan sessiz ve içime kapanık bir biçimde gördüğüm her yeri düzenlemeye çalışıyordum. Yapmam gerekeni yapıyordum kısaca.

Konu: Geri: Denetleme 12. Çarş. Mayıs 11, 2011 2:18 am

Değerlendirmede.

» Denetleme 7
» Denetleme, 10
» Denetleme 16
» Denetleme 12
» Denetleme 14