İlk kez tek başıma kulübeyi temizlemeye karar vermiştim. Aslında olaylar şöyle gelişti.
Sabah kalktım ve yanımdaki ranzanın boş olduğunu fark ettim. Zar zor kalktım ve ranzaya doğru yürüdüm. Üzerinde bir not vardı.
Sevgili kardeşim;
Erken gittim biliyorum ama işlerim vardı. Tom'a biraz kampı tanıtıp, kulübe için birşeyler alacağım. Ne zaman geleceğimi bilmiyorum. Sana bir elma bıraktım ve Rosette ve Brian'ı suladım. Bir şey değil.
Sevgiler
Kardeşin Mitchie
Bir iç çekip homurdandım. Mitchie bu aralar beni çok boşluyordu doğrusu. Ne yapalım,yeni kardeşler bekleyeceğim artık,dedim kendi kendime. Etrafa baktım. Kulübe sürekli camlar açıldığı için -ne yapalım kulübemizin yanıda ağaçlar vardı ve biz sabah ağaç kokusuna bayılıyorduk- tozluydu. Yine Mitchie'nin kirli giysileri doluydu banyo.
Elimi başıma götürüp takvime baktım. Denetlemeye ne kadar az vardı! Benim içindi en azından. Ben de hemen klasik; melez kampı t-shirt'ü, bir kot pantolon ve rahat ayakkabılar takımını yapıp işe koyuldum.
Hızlıca -artık ustalaşmıştım- yatakları düzeltip nevresimlerimizi değiştirdim. Şimdi çok uyumlu bir şekilde onun pembe,benim yeşil nevresimlerimiz vardı. Onunkinde yeşil bir çiçek resim, bende de pembe bir çam ağacı. Bunları bütün harçlığımla ben almıştım. Sonra hemen dağnıklıklarla ilgilendim. Bütün temiz giysileri katlayıp dolaplara yerleştirdim. Kirlileri Mitchie'nin giysilerinin yanına koydum. Dolapların kapaklarını sildim -içlerinin tozunu dün Mitchie almıştı,bu onun gece geç dönmesinden dolayıydı-,sonra hemen yerleri süpürmeye başladım. Tahta yer döşemesi sonunda tam rengini göstermişti. Sonra bir de üşenmeyip yerleri cilaladım. Mutlulukla yaptığım işi biraz seyrettikten sonra bayoya geçtim. Lavaboyu, klozeti hatta yerleri bile sildim. Kirli giysiler yine bekleyecekti.
Hemen odamıza geçip benim kalın kitaplarımı ve Sat'in verdiği kılıcımı çalışma masasına koydum. Yakında buraya bir kitaplık almalıydım. Mitchie'nin oje,makyaj malzemesi ve diğer ıvır zıvırlarını aldım ve sifonyerin üzerine bir güzel dizdim. Dergilerini aldım ve kitaplarımın yanına koydum.
Sonra kapıyı ve kapı kolunu sildim. Sıra pencereye geldiğinde penceredeki bitkilerime gülümsedim. Onlarda beni hissettmişler gibi oynaştılar. Sonra onları içeri alıp pencerelerin camlarını ve pencere kenarlarını sildim. Bitkileri geri koyduktan sonra işimin bittiğini hissediyordum. Yatağıma yığıldım. Daha yapmam gerekenler vardı. Bir kaç dakika sonra inleyerek kalktım ve duvarları sildim. Sonra hemen yeni getirdiğim doğa tablolarını astım. Bir tanesi bir çayırda,bir tanesi bir gölün yanında resmedilmişti. Mitchie'nin ranzasına en yakın yere de bir dağı göstereni astım. Son olarak bütün kirli giysileri yıkamaya koyuldum. Bir buçuk saat sonra onları da bitirmiş ve asmıştım. Sonunda bitmişti. Yorgunlukla yatağıma yığıldım. Hemencecik uyumuşum.