[/i]Hala emin değildi. Ona bu kulübeye "gitmesi" gerektiğini söylemelerine rağmen. Babasıyla yaptığı görüşmeden sonra, fazla bir şeyleri sorgulamaması gerektiğini anlamıştı. Örneğin basketbol oynayan bir keçiyi. Satir diye düzeltti zihni. Ah, her neyse! Babasının ona verdiği hançeri elinde sıkıca tutuyordu. Dışarıdan birisi görse onu katil falan zannedebilirdi. Bu durumdan o da hoşlanmamıştı zaten. Bu sıralar bir arkadaşa ihtiyacı olduğu söylenebilirdi. Genellikle, okulunda, sürekli "havalı çocuk" olduğundan arkadaş sıkıntısı geçmek zorunda kalmıyordu. Herkes, onun peşindeydi. Özellikle kızlar. Fakat burada kendini daha çok... Yalnız hissediyordu. Aslında "gerçek" babasıyla yaptığı konuşma onu rahatlatmıştı; kamp ile ilgili her şeyi açıklamıştı fakat biri dışında her şeyi... Hala annesini ve kardeşini düşünmüyor değildi. Derin bir nefes alarak gözlerini kıstı. Babası bu kulübeye gitmesini söylemişti. Kan kırmızısına boyanmış duvarları onun zevkine oldukça uygundu. San ki başından beri bu kulübeye aitmiş gibi hissediyordu. Ama hala kapıyı çalma konusunda endişeleri vardı. Genellikle her ortama ayak sağlayabilirdi fakat... Şuan yaşadıkları çok farklı bir durumdu. Cesaretini toplaması gerektiğinin farkındaydı. Dudağını ısırarak kapıyı çaldı. Uzun bir bekleyişin ardından kapının aralanma sesi onu hiç rahatlatmış değildi. Ona hiç hoş sayamayacağı şekilde inceleyen bedene baktı. Yine de Ash, onu güzel olarak sayabilirdi. Fakat sinirli bir hali vardı. Gitmesi gerek olduğunu hatırlatan duyguyu yok sayıp, kıpırdamamakta büyük bir cesaret örneğiydi ona göre. "Umarım bu kapıyı çalmak için geçerli bir sebebin vardır çocuk!" Evet, geçerli bir sebebi vardı. Ama bu sebebe kendi bile inanmayacak durumdaydı. Kızların ona karşı böyle davranmasına pek alışık olmadığını söylemek zorundaydı. Kıza yol tarifi soracakmış gibi bakarak konuşmaya başladı. "Burası Ares kulübesi değil mi? Ben, Ashton. Sanırım yeni kardeşin oluyorum." Kızın cevap vermesine fırsat vermeden içeri attı kendini. Bu durum kızı sinirlendirmiş olmalıydı. Ash, kıza döndü ve gülümsedi. İyi anlaşacaklarmış gibi bir his doğmuştu içinde.