Ormanı çok merak ediyordum. Neredeyse tüm melezler oranın çok tehlikeli olduğunu söylüyordu. Ama ben merakıma yenik düştüm. Ormanın içine daldım. Yaklaşık yarım saat yürüdüm. Sanki bir ses duymuştum. Hemen ağaca tırmandım. Ardından üç tane drakon göründü. Biri buradan uzaklaştı. Kalan ikisinden biri:
_Bizzzden kaçamazzzsssın genç melezzz.
_Şimdiden kokunu alabiliyoruzzz.
_Ölümden kaçamazzzsın.
Hıh ben her şeyden kaçabilirdim. Okumu ve yayımı ortaya çıkarttım. Nişan aldım. Yayı gerdim. Ardından oku bıraktım. Birinci drakon toz olmuştu. Ancak beni fark etmişti. Ağaca tırmanmaya başladı. Hemen onun kafasına ok attım. Toza dönüştü. Aşağı indim. Birden iç güdülerim beni uyarmaya başladı. 3. drakon... Arkamdan bir tıslama duydum. Hemen koştum. Koşarken okumu ve yayımı kılıca çevirdim. Arkamı döndüm. Kılıcı drakona savurdum. Ardından drakon toz oldu. Ben de ışığa dönüşüp ormandan çıktım.