Era M. Lawliet

Melez kampında yep yeni bir sınıf açılmıştı dövüş sanatları sınıfı , öğretmeni ise çok sevgili ağabeyimdi . Sabahları kulübede olmamasının nedeni bu sınıftı sanırım . Dövüş sanatları savaşta gerçekten yararlı olabilirdi . Bence savunmaya ağırlık vermeliydim kalkanım yada benzeri bir savunma aletim yoktu . Aikido bence en iyisiydi . Saldırı beni kurtaramazdı belki ama savunma başımı kurtarabilirdi . Yatağımdan kalkıp dövüş sanatları sınıfına geldiğimde içeride savaş elbiseleri giymiş , yapılı , gözlerinde dövüşme isteği olan bir kaç kişi ve Zack duruyordu . İçerisi sanki bir dojo gibi aydınlatılmış yerler sünger döşenmişti . Bağırışma sesleri arasından sessiz sakin bir köşe bulup bağdaş kurup oturdum . Bir süre sonra ağabeyim Zack yanıma geldi ve " Hey ! Era , hoşgeldin . " dedi yeni dersliğinin açılmasının mutluluğu ile . " Merhaba ! " diyerek yanıtladım . " Eee .. Söyle bakalım ne istiyor benim kardeşim ? " dedi . " Aikido . " diye yanıt verdim .

" Tamam o zaman başlayalım . Şunu unutma sırf kardeşimsin diye sana tölerans göstereceğimi sanma . " dedi alaycı bir ifadeyle .

''Tamam o zaman başlayalım . Şunu unutma sırf kardeşimsin diye sana tölerans göstereceğimi sanma . '' dedikten sonra dojonun aikido için ayrılmış bölümüne doğru ilerledim erada arkamdan beni takip etti. Bölüme girdikten sonra dönüp Era'ya hazır mısın? der gibibir bakış attım. Era azimle gözlerime bakıyrdu ve bunu evet olarak aldım. ''Tamam. Japonyada büyüdüğün için tarihini bildiğini sayıyorum ve direk eğitime başlıyorum.'' dedim ve malzeme bölümünden heykel'i alıp geldim. ''Bak Era. Bu heykel doksan kilo ağırlığında. Bunu sana göstereceğim gibi fırlatacaksın tamam mı?'' dedim ve heykeli üzerindeki kıyafetten tutup omuzumun üstünden fırlattım. ''Gördün değil mi? Hadi şimdi sıra sende.

Ağabeyim heykeli üzerindeki kıyafetten tutup omuzunun üstünden fırlattığında çok etkilenmiştim doksan kilo biraz fazla değilmiydi . ''Gördün değil mi? Hadi şimdi sıra sende . " dedi bana . Gösterdiği şekilde heykeli kavradım . Heykelin kıyafetini sıkı sıkı tuttuktan sonra eğildim ve uygun pozisyona geldiğimde heykeli alıp can halviyle üzerimden fırlattım . Ağır bir heykeldi ama sadece bir kuş fırlatıyor gibiydim . Uygun teknik kullanıldığında yüz kiloluk birini bile rahatça devirebileceğimi biliyordum . Aikido tarihi çok eski ve kutsal bir savunma sanatıydı . Fırlattıktan sonra " Uygun teknikle her şey başarılabilir . " dedim gülümseyerek . " Tabiki de öyle aikidonun felsefesi budur işte ! " dedi ağabeyim . Haklıydı da . Kas gücüm fazla yoktu ama fazlaca çeviktim . Çeviklik ve uygun teknikler en büyük mücadeleleri kazananın en uygun yoluydu . Ağabeyime merakla " Evet ! Şimdi ne yapacağız ! " diye sordum meraklı meraklı . Fırlatma ve duruş işin temeliydi temelden ustalığa doğru yoluma başlamıştım artık .

Era fırlatmayı sorunsuz başardığında ister istemez gurur duygusunu yaşadım. Era'ya baktım ve gülümseyerek ''Yeni dersimiz benim aikido için özel olarak geliştirdiğim bir stil. Bildiğin gibi aikido'da direk saldırı olarak bir teknik yok. Bende bu samuray sanatı için bir saldırı tekniği geliştirdim.'' dedim. Tekniği göstermek için uygulama mankeninin karşısına geçtim ve Era'nın tüm dikkatini bana vermesini bekledim. Era tüm dikkatini bana verdikten sonra ''Şimdi Era.Vuruş yaparken elimin alacağı şekli iyice kafana kazı.Unutma bu bir samuray sanatı.'' dedim ve sağ elimin parmaklarını kırıp birbirine yapışık hale gelmesini sağladım. Elim tamamen pozisyonunu aldıktan sonra mankenin atar damarına hızlıve etkili vuruşlar yaptım. Vuruşları yaptıktan sonra ''Gördün değil mi? Aynı bir katana gibi. Hadi şimdi sıra sende'' dedim ve Era'ya yer açtım.

''Gördün değil mi? Aynı bir katana gibi. Hadi şimdi sıra sende'' dedi ve bana yer açtı. Ağabeyimin gösterdiği şekilde pozisyonumu aldım . Derin bir nefes aldıktan sonra öğrendiğim gibi vuruşlarımı yaptım . Makine büyük bir gümbürtü kopararak yere düşmüştü . " Çok iyi , ama biraz sakin kardeşim . " dedi bana gülerek . Kendimi fazla kaptırmıştım sanırım uğraşıyor terliyor ve yine uğraşıyordum . Makinayı yerden yavaşça kaldırdığımda tekrardan aynı şekilde derin bir nefes aldım tam konsantre oldum hızlı ve güçlü yumruklar atmaya başladım . Nefesimi kullanmak çok önemliydi nefesimi iyi kullanmak için fazla çabalıyordum . Etrafda herkes çalışıyor ama ben en çok terleyendim . Kendimi çok kasıyorum sanırm . Her zamanki gibi bir sonraki hamle için sabırsızlıkla ağabeyimi beklemeye başladım . Acaba şimdi ne gösterecekti bana .

Era istekliydi ama çok büyük bir hatası vardı. Era'nın gözlerine bakarak ''Era hareketleri iyi bir şekilde beceriyorsun ama büyük bir hatan var. Oda gereğinden fazla kendini kasman. Bu şekilde bir dövüş sadece kısa süreli dövüşlerde faydalı o yüzden senden kendini biraz rahat bırakmanı istiyorum.'' dedim ve karşısına geçtim. ''Şimdi hazırsan benimle birebir olarak kapışacaksın.'' dedim ve gülümsedim. Era azda olsa şaşırmıştı,ona bakıp ''Hadi bana bir yuruk at'' dedim. Era bu sefer şaşkınlığını üzerinden atarak yumruğunu salladı ama ben bileğinden tutup ayak adımlarıyla arkasına doğru geçtim ve Era'yı kilitledim. Bir süre daha Era'yı bu halde tuttuktan sonra serbest bıraktım ve ''Bu sefer ben saldırıyorum'' diyerek yumuruğumu yüzüne doğru çıkardım.

''Bu sefer ben saldırıyorum'' diyerek yumuruğunu yüzüne doğru güçlüce yolladı bana . Sol elimle kolunu kavradıktan sonra bir iki yumuşak adımla arkasına geçtim kolunu kolumun altına alıp sakinliğimi bozmadan kilitledim ağabeyimi . Bir süre sessizlik oldu . " Bırakayım mı ? " diye sordum garip bir ifadeyle . " İyi olur bence . " dedi klasik , muzip ve ciddi ifadesiyle . Bıraktıktan sonra derin bir nefes aldı ve söze başladı " Bir iki denemeden sonra sıradaki tekniğe geçeriz . " dedi . Hmm peki demek pratik istiyordu . Bir kere daha yumruk attı bana ağabeyim . Yine bana gösterdiği şekilde ağabeyimi alıp kilitledim . Değişik bir şeyler yaparak kurtuldu benden . " Bu da ne böyle ?! " diye sordum . " İleri bir teknik , her şey sırayla ... " dedi bana bir uzman edasıyla . " Hmm . Hadi bakalım . " dedim ve birden bir başka yumruk geldi . Bir saniye gecikseydim suratımın ortasına sağlam bir yumruk yemiş olurdum . Yumruk ile aynı hızda elini yakaladım ve kilitledim . Bırakıp bir sonraki tekniği göstermesi için öğretmenimi yani ağabeyimi dinlemeye koyuldum .

Era umduğumdanda hızlı bir şekilde geliştiriyordu kendini. Ayrıca dahada çalışmak istiyordu. Ona öğreteceğim son birşey kalmıştı artık. Era'ya baktım ve gülümseyerek ''Sana öğreteceğim tek bir şey kaldı Era. Oda rakibin kuvvetini kendin için kullanabilme.'' dedim ve Er'ya el işareti ile bana saldırmasını istedim. Era hızlı adımlarla aramızdaki mesafeyi kapatırken yumruğunu kaldırdı ve bana doğru salladı. Yumruğu kol mesafeme ulaşınca kolayca dirseğinin altından tuttum ve bedenimi bir köpri gibi kullanarak Era'yı yere çaldım. Era acılı bir şekilde nefes alıp verirken başına eğildim ve ''Sıra sende kardeşim'' dedim.

Acı ile yerden kalktığımda Zack " Sıra sende kardeşim . " dedi bana . Bana yumruk atması için göz kırptım . Zack bunu anladığı anda ve yine beklemediğim bir anda bana yumruğunu savurdu . Yumruğu koluma kadar geldiğinde hızlıca dirseğinin altından kavradım . Köprü görevi görmesi için bedenimi öğrendiğim şekle getirdim . Ben ne yaptığımı anlamadan Zack yerdeydi . Bir iki deneme sonra bu teknik üzerinde ustalaşmış olurum bence . Zack yerden kalktı ve hızlıca yumruklar savurdu . Sanırım tüm bildiğim teknikleri kullanmamı istiyordu . Benim bunu anlamam yumruğun tam burnuma inmek üzere olduğu an olmasaydı daha hızlı hareket edebilirdim . Önce kilitledim , benden kurtuldu . O yumruk atmadan gösterdiği şekilde yumruk attım eğildiğinde yakalayıp gösterdiği gibi fırlatacaktım ki kolayca beni yakalayıp yere yığdı . " Bu kadar yeter Era , sanırım tüm gösterdiklerimi anlamışsın . " dedi tatmin olmuş bir şekilde .

'' Bu kadar yeter Era , sanırım tüm gösterdiklerimi anlamışsın .'' dedim Era'ya tatmin olmuş bir şekilde. Gerçekten öğrettiklerimi çok iyi bir şekilde kavramıştı. Era'ya gülümsedim ve ''Era seni dövüş sanatları dersliğinden mezun ediyorum. Öğrettiklerimi çok iyi bir şekilde anladın.'' dedim ve kardeşimin elini içtenlikle sıktım.

Rp bitmiştir..