Biraz Macera

Güzel geçen bir günün ardından kulübeme gidip uykuya dalmak istiyordum. Bunun için kulübeme gidip yatağa uzandım. Çok geçmeden uyumuşum -o kadar yorulunca-. Rüyamda -kabus desek daha iyidir- taşlaşmış heykeller gördüm. Hepsi bir insan boyutundaydı. Bunlar bir bahçedeydi ve bir kulübeden bir kadının gülüş sesleri geliyordu. "Sen benim en kıymetlim olacaksın." dedi kadın. Yavaş yavaş kulübeye doğru ilerledim ve gördüğüm şeyler karşısında donakaldım. Bir kadın annemi bağlamış ve ona acı çektiriyordu. Çok geçmeden kadın bir şeyler yaptı ve annem taşa dönüştü. Hemen ona saldırmak istedim ama kadın bana döndü ve hemen yere çöktüm. Bu kadar korkuyla nefes nefese uyandım. Sabahın ilk ışıkları odayı aydınlatıyordu. Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Annemin iyi olduğunu umarak kahvaltı masasına gittim. Kahvaltıda Christian'ı gördüm ve yanına gidip "Şu insanları heykellere dönüştüren kadın hakkında ne biliyorsun?" diye sordum. O da "Çok şey değil fakat yerinin nerede olduğunu bilen birini tanıyorum." dedi. "Kim?" "Zack Cliff Burton." "O zaman ona gidelim." dedim ve Nyks kulübesine ilerledik. Zack'e "Şu heykel yapan kadının yerini biliyormuşsun?" dedim. Zack "Evet. Bir sorun mu var?" dedi. "Oraya gitmeliyiz." diyerek kapıdan dışarı çıktım. İkisi peşimden geldiler. Yola koyulduk. Yanımıza Ashley gelip "Macera mı var beyler?" diye sordu. Ben de "Evet. Gelecek misin? Bir okçuya her zaman ihtiyaç vardır." dedim o da onaylarcasına kafasını salladı ve ekibimiz oluşmuş oldu.

Sabahın köründe Sat başımda dikiliyordu.''Hadi kalk kahvaltı zamanı!'' diye bağırdı.Kalkmak istemesemde kalkmak zorundaydım.Sürünerek yatağımdan kalktım ve yüzümü yıkamak için banyoya gittim.Yüzümü yıkadıktan sonra dolabımdan rastgele bir pantolon ile bir tişört aldım.Hazırlandıktan sonra kahvaltı yapmaya gittim.Kahvaltıda doğru düzgün bir şey yiyemedim.Canım çok sıkılıyordu ve bugün ne yapacağımı düşünüyordum.Kahvaltımı yarıda bırakıp dolaşmaya başladım.Görünürde çok kişi yoktu.İleride Zack,Christian ve Fenix bir şeyler konuşuyordu.Ne konuştuklarını merak ettim ve yanlarına koştum. "Macera mı var beyler?" diye sordum.Fenix hemen cevap verdi "Evet. Gelecek misin? Bir okçuya her zaman ihtiyaç vardır." dedi.''Tabiki geleceğim.'' dedim ve peşlerine takıldım.Galiba günüm sandığım kadar sıkıcı geçmeyecekti.

Yeni uyanmıştım, kalkıp her zamanki işleri yaptım. Diş fırçalama, kahvaltı, vs vs. Bugün canım eğlence istiyordu. Dışarıya bi' ne var ne yok diye baktım. Biraz ileride Zack, Fenix, Christian ve Ashley'i gördüm. Sanki bir yere gidecekmiş gibi bir halleri vardı. Bensiz maceraya atılmak ha? Shinsou'mu ve Işığın Gölgesi'ni yanıma alarak onların yanına gittim. ''Hey millet bensiz bir yere mi gidiyorsunuz?'' Fenix beni gördüğüne sevinmiş gibiydi. ''Ben de seni çağıracaktım ahbap!'' ''Olay nedir?'' ve Fenix kısaca rüyasını anlattı. ''Tamam, ben de sizinle geliyorum'' dedim. Hepsi memnundu.

Ravelo ''Tamam, ben de sizinle geliyorum.'' dedi ve Fenix bize ''Hemen gitmemiz lazım hazırlanın ve Pegasus Ahırlarının önünde buluşalım.''dedi.Kulübeme gidip eşyalarımı topladım ve Fenix'in seçtiği buluşma noktasına doğru yola koyuldum.Oraya gittiğim zaman herkes oradaydı ve Fenix'e dönüp ''Şimdi ne yapacağız?''dedim.Sadece pegasusları göstermekle yetindi.Zack hemen ahıra yöneldi ve Shadow'u dışarı çıkarıp üstüne atladı ve diğerleride aynı şeyi yaptı.Ancak şöyle bir sorun vardı kampta yeni olduğum için pegasus edinme fırsatım olmamıştı.Fenix'e ''Tamam ama benim pegasusum yok.''dedim.Fenix ''Atla hadi Hyourinmaru ikimizide taşır.'' dedi ve Hyourinmaru'nun üstüne atladım ve Medusayı bulmak için yola koyulduk.

Pegasus ahırlarının önünde buluştuk ve içeri girdik. Diğerlerine aldırmadan direk Shadow'un yanına gittim. Shadow beni gördüğünde heyecanlanıp ahır kapısını tekmelemeye başladı. Gülümseyip ''Sakin ol oğlum'' dedim ce burnunu okşamaya başladım. Shadow benim sevgi gösterimin karşılığında başka bir sevgi gösterisi yaparak burnunu göğsüme dayadı. Gülümseyip ''Aferin oğluma! Hadi şimdi bir görevimiz var. Hazır mısın?'' diye sordum. Shadow heyecanlı bir şekilde kişnedi ve ahırdan çıkmak için çabaladı. Fazla çabalamasına izin vermeden ahırının kapısını açtım ve ona bir parça havuç uzattım. Shadow ile birlikte dışarı çıktık ve dğerlerinin çoktan havalandığını gördük. Gülümseyip ''Dert değil. Onları geçmemiz saniyemizi almaz oğlum'' dedim ve Shadow'un sırtına nazik bir şekilde oturdum. Ama Shadow bana karşı o kadarda nazik olmayıp hızlı bir şekilde havalandı. Geride kalmayı hiçmi hiç sevmiyordu.Hızlı bir şekilde ilerlerken Medusa'yı ve binlerce masum kurbanını düşünmeden edemedim. Aslında bu görevi kabul etmemin tek sebebi medusa'nın yarattığı katliamdı. Ölen binlerce insanın,yetim kaldığı için ağlayan binlerce çoçuğu aklımdan geçirince sinirlerim iyice gerildi.Shadow bu gerginliğimi hissedip kinedi ve beni sırtında biraz salladı. ''Sorun yok oğlum. Hadi hızlıca varalım oraya'' dedim. Shadow bu isteğimden sonra dahada hızlanarak baya bir yol aldı. Bir süre sonra diğerleri görüş alanımıza girmişti. Chris ve Fenix'in aynı pegasusta yolculuk yaptığını görünce biraz gülümsedim. Artık gelmiştik. Diğerlerine aşağı göstererek yere inişe geçtim. Shadow hızlı bir şekilde yere indikten sonra Shadow beni yere indirip hızlı bir şekilde yükseldi. Artık böyle basit konuları konuşmuyorduk. Beni görev için yere bıraktıktan sonra her zaman havada tetikte kalıp beni bekliyordu. Diğerlerinin gelmesini beklemeden hızlıca em teyzenin mekanına girdim. Kılıcımı çekip dikkatli bir şekilde yürümeye başladım. Diperlerininde indiğini duyduktan sonra bir yere pustum ve diğerlerinin saldırıya geçmesini bekledim. Gizlice saldırıp kafasını koparacaktım. Chris ve felix hızlı bir şekilde mağazaya girdi. Onları Ravelo ve ashley takip etti. Hızlı bir şekilde saldıracak bir şey aramaya başladılar. Sonra bir tıslama sesiduydum. Fenix ve Chris medusayı bulmuştu. Fenix ok ile yayını gerip medusayı hedef alsada medusa hızlı bir şekilde hareket ettive Chris'e saldırdı. Medusa'nın dikkatinin iyice azaldığını gördükten sonra sessiz bir şekilde ayağa kalktım ve yanlarına doğru ilerledim. Medusa yanına o kadar yaklaşmama rağmen beni hala fark etmememişti. Bunda Ashley ve Ravelo'nun katkısı büyüktü. İkiside bir koldan Medusaya saldırırken kılıcı rebellion'u kınından çekip ''Rebellion. Saldırı yüzdesi yüzde altmış'' dedim. Rebellion titreyip kırmızı bir ışık saçmaya başladı. Hızlıca medusaya yaklaşıp kırmızı ışığı ile birlikte medusanın kafasına rebellion'mu geçirdim. Medusa'nın kafası yavaş yavaş yerinden ayrılıp yere düştü. Chris hızlı bir şekilde ceketini çıkarıp medusa'nın kafasını örttü.Sanırım artık herşey bitmişti,millete bakıp ''Bu görev burada biter sanırım'' dedim ve dışarıya yöneldim. Dışarı çıkınca Shadow hızlı bir şekilde yanıma geldi. Shadow'un sırtına çıktımve hızlı bir şekilde havalandık.