Hayatımın en berbat cezasıı.

Her zaman ki gibi kulübeyi temizlememiştik.Ve Tanrıça Athena'nın verdiği cezayı yapmak zorundaydık.Açıkçası en iğrenç ceza bize düşmüştü.Tuvaletleri temizleyecektik.Hera Kulübesinde ki herkes evlerine dönmüştü.Kulübe de sadece Ophelia ve ben kalmıştık.Akşam yemeğinden sonra tuvaletlere doğru yol aldık.

"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum"dedim Ophelia'ya.O da suratını buruşturdu.
"Tanrılara dua et de yediklerimin hepsini çıkarmayayım"dedi.

Demek buradaki cezalar böyleydi demek. Söyleneni yapmazsanız en ağır biçimde cezalandırılıyordunuz. Ehh alışmıştım bunlara ben nede olsa. Evde babamla tek başımıza kaldığımız için ev işlerini çoğunlukla ben yapardım. Bulaşık yıkama çamaşır yıkama bu tarz şeyler bana düşerdi. Ancak evlerindeki tuvaletler bu kadar kirli değildi ki. "Tanrılara dua et de yediklerimin hepsini çıkarmayayım" demiştim yüzümü buruşturarak. Hera bizi nasıl seçmişti ? Bu kadar pis çocukları neden seçerdi ki bir tanrıça ? Fakat bunu kurcalayacak değildim. Zira kulübeden atılmak istemiyordum. Hermes kulübesindeki çocuklar gibi olmak istemezdi kimse. Hani iyi çocuklar falan ama ebeveynleri tarafından kabul edilmedikleri için orada kalıyorlardı. Yerleri silerken kulübe liderimize döndüm ve sordum. '' Burayı hep siz mi temizlersiniz ? '' diye soruverdim bir anda. Eğer böyleyse biraz kötü bir durumdu bu. Zira her hafta temizlenecek bir tuvaletimiz olmuş oluyordu.

Klozetleri teker teker temizlerken bir yandan da elimle ağzımı tutuyor kusmamak için kendimi tutuyordum. Hele birde şu tuvaleti iki kişi temizliyorduk ya. Bu işi dahada kötü yapıyordu işte. Burayı 5 kişiyle temizlesek çoktan bitirmiştik. Ama iki kişi olarak bu iş hem zor oluyordu hemde uzun sürüyordu. Bir klozeti daha bitirdikten sonra Hanna'ya döndüm '' Bu iş böyle bitecek gibi değil başkalarından yardım istesek mi ? '' demiş ve cevabını beklemeye başlamıştım. Umarım tanıdığı bir kaç kişi vardı. Biraz daha böyle devam edersem belim kırılabilirdi...

RP OUT: Yazı rengimin olduğu yere crimson yazarmısın ??