Tanrı aşkınaibu çocuk hiç normal birşey düşünemiyormuydu? Bir kulübemi? Yine de bir katilden iyiydi.Eğer katil yapsaydı korktuğum için direk çöpe atardım.Bu çocuk gerçekten de çok tersti.Tanrım,gümüş uçlu kalemi bile ters tutuyordu.Böyle birşey olamazdı! Kalemi aldım,ters döndürüp Arc'a tekrar verdim.Arc bana şaşkınlıkla baktıktan sonra kulübesine döndü.Kulübeye baktım,kapının üstüne 'Mike Morgan' yazıyordu.Heralde bir tanıdığıdır diye iç geçirdim.Belki de babası...Tam olarak emin değildim,sormaya da niyetim yoktu.Bir sandalye aldıktan sonra Arc'ın yanına oturdum.Yaptığı kulübeyi izlemeye koyuldum. "Daha yavaş yap." dedim.Gümüş uçlu kalemi elime alarak.Arc kafasını salladı.Belki de ona bu kadar çok karışmam sinirini bozuyordu.İzlemeye devam ettim.Arc yaptıkça yapılan kulübe daha çok belli oluyordu. "Nasıl olmuş?" dedi umut solu bir ses tonuyla,bana bakarak.Yutkundum ve kulübeyi iyice inceledim. "Güzel...Ancak ince ayrıntılarını da yapman gerekecek." Arc kulübesine baktı.Kafasını sallayıp kulübeyi önüne koydu.İnce ayrıntılarını yapmaya başladı.Bakalım orata nasıl bir eser çıkacaktı?