Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Anne Sevgisi | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Allen Jacques Harth Nyks'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 432 Kayıt tarihi : 21/02/11
| Konu: Anne Sevgisi Perş. Nis. 07, 2011 11:05 am | |
| New York'un buz gibi ve kasvetli havasını, içim ürpererek soludum ve bir buhar halinde geri verdim. Başımı kaldırıp tepemde bütün ihtişamıyla dikilen Empire State binasına baktığımda, buraya daha önce geldiğim zamanlarda yaşadığım şeyler geliyordu aklıma. Birincisi, bir görev için Tanrı Hermes tarafından çağrıldığım zamandı, ikincisi ise annemle karşılaşmayı beklediğimde, ablam Nemesis'i tanıdığım zaman. Bugünün daha iyi olması için bir sebep yoktu önümde ve ben, bunu bildiğim halde yine de gelmiştim. Ellerimi kalın montumun ceplerine soktum ve daha fazla üşümeyi beklemeden içeri girdim. Bina görevlisine bir merhaba bile demeden, 'Ben melezim. Çabuk bana altı yüzüncü katın anahtarını verin.' dedim. Görevli omuzlarını silkti ve hiçbir şey demeden bana kart şeklinde bir anahtar uzattı. Başımı salladım ve hemen diğer tarafta duran büyük asansöre doğru ilerledim. Bu, beni hayatımda en çok görmek istediğim yere ve kişiye (!) götürecek olan asansördü. Kartı bölmesine takıp asansöre bindim ve altı yüzüncü katın düğmesine dokundum. Asansör bir anda hızla yukarıya fırlamaya başladı. Saçmasapan asansör müziğini dinlememeye çalışırken, bir yandan da nihayet karşılaştığımda o kişiye söyleyebileceğim şeyleri düşünüyordum. Onun yanına giderken bir yandan altı yaşındaki halim gibi çaresiz ve kırılgan hissediyordum kendimi, bir yandan da bu yıl babamla üvey annemi öldürdüğüm zamandaki gibi saldırgan ve kararlı. Galiba bir daha hayatımda asla iki zıt kutbun ortasında yer alamayacaktım. Yüzümü buruşturdum, midem kalkmıştı. Tercih etmek zorunda kaldığım hayatı bana yaşattığı için 'şükranlarımı' en iyi şekilde dile getirmeliydim anneme. 'Karanlığımda boğulma sırası sende.' diye umarsız bir düşünce geçti aklımdan ve gülümsemeden edemedim. Asansör sonunda durduğunda ve kapılar bir 'ding' sesiyle açıldığında, kendimi her şeye hazırlıklı hissederek dışarıya, Olimpos'a adımımı attım. Karşımda, sırtı bana dönük bir şekilde duran ve sanki beni bekliyormuş gibi görünen tanrıçayı görünce ise, bir anda olduğum yerde çakılıp kaldım istemeden. Demek en sonunda büyük karşılaşmanın zamanı gelmişti. | |
| | | Nyks Tanrıça
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 24/02/11
| Konu: Geri: Anne Sevgisi Cuma Nis. 08, 2011 2:07 am | |
| Olimpos'ta, sırtım asansöre dönük bir şekilde düşünüyordum. Her an o asansörden benden nefret eden oğlum dışarıya fırlayabilir, bana saldırabilirdi. O yüzden bana benziyordu ya. Her yönüyle. O benden nefret etse de o her zaman benim en sevdiğim oğlum olacaktı. Tabii ki Lelouch'tan sonra.
En sonunda asansör açıldı ve oğlum Allen asansörden etrafında her zamanki karanlık ve öfkeli aurasıyla dışarıya çıktı. Her zaman onu ve diğer çocuklarımı gözetiyordum onlar bilmese de. Allen da o yüzden benden nefret ediyordu ya. Onu umursamadığımı düşünüyordu.
Büyük karşılaşmaya hazır bir şekilde arkama döndm ve Allen'a gülümsedim. "Merhaba Allen. Seni bugün buraya getiren nedir?" dedim sanki sorumun cevabını bilmiyormuşum gibi. O anda Allen'ın gözleri kırmızıya döndü. Aurasından ise daha fazla öfke fışkırıyordu. Acaba ne diyecekti? | |
| | | Allen Jacques Harth Nyks'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 432 Kayıt tarihi : 21/02/11
| Konu: Geri: Anne Sevgisi Cuma Nis. 08, 2011 10:24 am | |
| Öfke katsayımın yavaş yavaş arttığını ve adeta dışıma taşarak dokunabileceğim somut bir duvar oluştururken yumruklarımı sıktım. Buraya neden mi gelmiştim? Çok da umrundaydı sanki. Çocukları hakkında ne düşünüyordu bilmiyorum, ama beni zerre önemsemediğini bilecek kadar iyi tanımıştım onu. İçimden ona söyleyebileceğim bir sürü güzel şey geçiyordu, ama sıktığım dişlerimin arasından, 'Neden mi geldim?' diye fısıldadım, neredeyse tıslar gibi bir tonla. Kısacık bir anlığına gözlerimin önünden üç yaşımdaki halim geldi, Stephen'ın bana ilk defa elini kaldırdığı an. 'Bilemiyorum, tanrıça Nyks. Belki de küçük bir çocuğun masumiyetini çalan, onu böyle ne aradığını bilemeden hayata tutunmaya çalışmış dengesiz birine dönüştüren kişiyi aramaya gelmişimdir. On altı yılın hesabını sormaya gelmişimdir belki de, ne dersiniz?' Hesap sorma kelimesini tükürür gibi söylemiştim. Küstahlığım karşısında vereceği cevap ne olacaktı bilmiyordum, ama bunu umursadığımı söylemek, kendime yalan söylemek olurdu. Aradan geçen onca yıldan sonra artık ne acıyı önemsiyordum, ne tehditleri, ne de başka bir şeyi. Ne olacaksa şimdi olacaktı, burda olacaktı. Diane'i düşünürken gözlerime alev alev bir duygunun yansıdığını hissettim. Ellerim sinirden titremeye başlamıştı. 'Bir tanesine bile annelik yapmaktan acizken gidip üç beş tane daha fazladan çocuk yapan birini.' Son sözlerimin altındaki anlamı yakalayabilmiş miydi bilmiyordum, ama sinirlendiği belliydi. Sırf kendim için değil, kardeşlerim adına da konuşmuştum. Siz hayatta kendinize bir yer bulmaya ve çuvallamamaya çalışırken, yanınızda destek çıkacak birilerinin olmaması berbat bir durumdu. Herhalde onu çok sevmemi falan bekleyecek değildi. Daha ciddi laflar söylemek geliyordu içimden, ama çenemi tutmayı başardım. Bunun yerine gözlerimi ona dikip ters ters bakmaya devam ettim. | |
| | | Nyks Tanrıça
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 24/02/11
| Konu: Geri: Anne Sevgisi Paz Nis. 10, 2011 6:33 am | |
| Ne?! Bir anda ağlamak istedim. Allen'ın söylediği sözler kalbime bıçak gibi saplanmıştı. Fakat kişiliğimin Tanrıça yanı Utanmasan şimdi oğlum diye ağlamaya başlayacaksın. diye tersledi beni. Söylediği sözleri hiç haketmiyordum. Yaşadığı şeylerin hiçbirine ben neden olmamıştım. Melezlerin hepsinin hayatı öyleydi zaten.
En sonunda tanrıça yanım galip geldi ve Allen'a bağırdım. "Bir kere yaşadıklarının suçlusu ben değilim! Bütün melezlerin hayatı ters gider! Seni temin ederim melezlerin bunları yaşamasına tanrı ebeveynleri neden olmuyor! En azından çoğu şeyi yaşamasıne neden olmuyor. Hiçbir tanrı çocuğuyla ilgilenemiyor ama senden başka hiçbir melez -belki bazıları olabilir ama çoğusu- tanrı ebeveyninden nefet etmiyor! Beni sevmene ihtiyacım yok ama yaşadıkların yüzünden beni suçlayamazsın!" Son cümlede biraz yalan söylemiştim. Tabii ki Allen'ın beni sevmesini istiyordum. Ve gönlünü almak için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Ama işe yarar mıydı bilmiyordum. Allen benim gibi inatçı bir çocuktu. Sevgisi kolay kolay kazanılamazdı. Belki de ilk kez Allen'ın bana benzememiş olmasını diledim. | |
| | | Allen Jacques Harth Nyks'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 432 Kayıt tarihi : 21/02/11
| Konu: Geri: Anne Sevgisi Paz Nis. 10, 2011 11:01 am | |
| Bir anda çıldırmış gibi gülmeye başlamam, beni bile fazlasıyla şaşırtmıştı. İçimde, beni boğmaya çalışıyormuş gibi yükselen öfke ve gurur dalgası nasıl oluyor da bas bas bağırmak yerine, beni kahkalarla güldürebiliyordu? Evet, sevgime ihtiyacı olmadığını bana zaten olabilecek en güzel biçimde anlatmıştı, ama şimdi karşımda durup bunları söyleyebilmesi bardağı taşıran son damla olmuştu. 'Bütün melezlerin hayatı ters gider, öyle mi? Söylesenize, daha önce babası ve üvey annesi yüzünden bilmem kaç kere ölümden dönen, onu korumak isteyen abisinin gözlerinin önünde can verdiğini izlemek zorunda kalan kaç tane melez tanıdınız?' Mızmızlanan küçük bir çocuk gibi davranıyordum, farkındaydım bunun. Belki de tüm yaşamım boyunca herkese kaskatı bir profil çizmişken, yaşamımın başladığı yere vardığımda duygularım bu kadar yalın bir şekilde ortaya çıkıyordu. Üzgün, hatta kırgın bir çocuk ve serseri, dengesiz bir genç... Zihnim ikisi arasında bir seçim yapmaya zorlanırken, o sahne tekrar gözlerimin önüne gelmişti. Merdivenlerin dibinde hareketsiz yatan, açık gözleri bomboş bir ifadeyle tavana dikilmiş olan Matt... Bir yandan usul usul ağlayıp, uyanması için onu sarsarken, diğer yandan ebeveynlerimin üst katta soğukkanlılıkla beni de öldürme planları yapmasını dinlemek zorunda kalmanın nasıl bir şey olduğunu, ömründe bana bir defalığına bile annelik yapmamış biri nereden bilecekti ki? Tanrıça Nyks'i sevmek istememiş olan kişi ben değildim. Bu seçimi ben yapmamıştım. Nasıl olur da bana, bunların kendi suçu olmadığını söyleyebilirdi? 'Canavarlarla ben sokakta yaşamaya başlamadan çok uzun bir zaman önce tanıştım. İnsanlardan da canavar çıkabildiğini biliyor muydunuz? Sizce bütün yaşadıklarında küçücük bir çocuğun ne suçu vardı? Kampa ilk geldiğimde, hani beni hala sahiplenme zahmetinde bulunmadığınız zamanlarda, beni nasıl tanıyorlardı, bunu biliyor musunuz?' Dudaklarımın kenarına bir gülümseme yerleşti ve ellerimin titremesi biraz geçti. Nedense bu bir tane anıya odaklandığımda, bir şekilde sakinleşmeyi başarabiliyordum. 'O üne nasıl sahip olduğumu bilmek ister misiniz?' diye fısıldadım zehir zemberek bir ses tonuyla. | |
| | | Nyks Tanrıça
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 24/02/11
| | | | Allen Jacques Harth Nyks'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 432 Kayıt tarihi : 21/02/11
| Konu: Geri: Anne Sevgisi Ptsi Nis. 11, 2011 1:02 pm | |
| Bir an boş bir ifadeyle bakakaldım kendine annem diyebilen tanrıçanın yüzüne. Aramızda bir iletişim kopukluğu vardı sanki. Ben mi ona tam olarak yansıtamıyordum içimde dalga dalga çoğalan ve her dalgada daha da yıkıcı olan alevleri, o mu anlamıyordu ya da görmezden geliyordu, hala çözememiştim. Hiçbir samimiyet ve ilgi kırıntısına rastlamadığım o yüze bir de kendini beğenmiş bir alaycılık ifadesi yerleşince, bir anda başarabildiğim tüm kendine hakimiyetin de Olimpos'un karanlık, bulutlu göğüne karıştığını hissettim. Delice bir pırıltı gelip geçti gözlerimden. 'Madem merak ettiniz, anlatayım. Bir zamanlar aşığınız olan o sülükle, eşi olacak o ucube kadını öldürdüm.' Söylediklerime vurgu yapmak istermiş gibi kaşlarımı havaya kaldırdım, gözlerim de kocaman açılmıştı. 'Bir çırpıda da değil üstelik. Yavaş yavaş... Acı çektirerek...' Bu anı tekrar zihnimde canlandığında bir kez daha gülümsedim. Aynada, üstü başı kan içinde, tatmin olmuş bir ifadeyle bana bakan aksim... Stephen'ın yerde duran kafası... Karanlık gökyüzünde bir şimşek çaktı. 'O herifi tanınamayacak kadar küçük parçaya böldüğümü ve karısı gelince görsel bir şölen çekebilsin diye evin her köşesine dağıttığımı da bilmiyorsunuzdur sanırım. Hani bilseniz, en azından onu önemseyeceğinizi düşünür insan. Tabii...' Bir gecelik saçma bir ilişki değildiyse. Bu, bir an durmama neden oldu. Kimse, sadece bir gece için birlikte olduğu adama daha sonradan ne olacağıyla ilgilenmezdi - özellikle de bir Tanrıça. Hatta gece tanrıçası hakkında duyduğum şeyler göz önüne alınırsa, şu anda anlattığım şeylerden sonra biraz da ona benzediğim düşünülebilirdi. Ya da onu kızdırmış olmasam benimle gurur duyabileceği. Nyks'i sevindirecek bir şey yapmış olabileceğim düşüncesi, midemin kalkmasına neden olmuştu. Kısa bir süreliğine yere eğilirken, elim istem dışı bir hareketle kamama gitti. Gören belki de delice bir hareket yapacağımı, tanrıçaya saldıracağımı düşünebilirdi, ama daha çok kendime yönelikti bu hareket. İçimde bu kadına ait ne varsa söküp atmak istiyordum. Belki bu şekilde kurtulabilirdim midemi alt üst eden o düşünceden. 'Kendin için ne kadar haklı sebep bulmaya çalışırsan çalış, senden nefret ediyorum ve hep edeceğim.' diye fısıldadım. Kusmamak için insan dışı bir çaba sarf ederken, bir yandan da kamamın üzerindeki tutuşumu sıkılaştırmıştım.
| |
| | | Nyks Tanrıça
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 24/02/11
| Konu: Geri: Anne Sevgisi Salı Nis. 12, 2011 2:38 pm | |
| Allen'ın yere çöküp elini kamasının üstüne oymasını sakince izledim. Son söylediği şey kalbimi kırmıştı. Babasıyla üvey annesini öldürdüğü o gece neler olup bittiğini tabii ki biliyordum. Sadece laf olsun diye anlatmasını istemiştim.
Ben ilgisiz ve duygusuz bir kadın olarak gördüğünü biliyordum. O gece beni eğlendirecek bir şey yaptığını ve bunu yeni kavradığı için kusmak istediğini de biliyordum. Benden varlığının her hücresiyle nefret ettiğini de biliyordum. Ben de ona birazdan benden daha da nefret etmesine neden olacak bir şey yapacaktım. Bunu Allen istemişti.
Parmağımı şıklatarak Allen'ın önünde sıradan bir leğen oluşmasını sağladım. Allen leğene şaşkın gözlerle bakarken "Kusacaksan o leğene kus." dedim ve başka tek kelime etmeden buharlaştım. Sözcüklerimde hiçbir alay ya da ima yoktu ama Allen'ın sanki onunla alay etmişim gibi sinirleneceğini biliyordum. Ve ben gecenin içinde onu izliyor olacaktım. | |
| | | Allen Jacques Harth Nyks'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 432 Kayıt tarihi : 21/02/11
| Konu: Geri: Anne Sevgisi Çarş. Nis. 20, 2011 11:06 pm | |
| 'Kusacaksan o leğene kus.' Hangisinden daha çok nefret ediyordum bilemiyordum. Sesindeki o saçmasapan alaycı tondan mı, yoksa bir kez daha hiçbir şey olmamış gibi davranmasından mı? Bu sefer gerçekten de saldırmaya hazır bir şekilde ayağa fırladığımda, tanrıçanın silüetinin eriyip havaya karıştığına tanık oldum. 'Korkak!' diye bağırdım olanca gücümle. Annem beni duyuyor muydu bilmiyorum ama tüm Olimpos haykırışımı duymuş olmalıydı. Kendi annesi bile olsa bir tanrıçaya böyle bir lakap takmak, bir melezin anında buharlaştırılmasına neden olurdu büyük ihtimalle, ama baştan aşağı titreyen ben bunu umursamıyordum. Tüm tanrı ve tanrıçaların böyle olup olmadığını merak ettim, işlerine gelmeyince, başa çıkamayacaklarını anlayınca kaçar mıydı hepsi? O öfkeyle fırlattığım kama bir ağaca saplandı. Nefes nefese olduğum yerde dururken bir süre hareket edememiştim. 'Ne o, bütün keyfini kaçırdı mı annecik?' dedi içimdeki bir ses alay eder gibi. Başıma ilk defa gelen bir olay olmadığı için, bu kez aklımı kaçırıp kaçırmadığımı sorgulamadım. 'Kes sesini.' Herhalde sesimdeki kırık tondan olsa gerek, ses daha da neşeli bir şekilde devam etti. 'Neden susayım ki? Söylesene Al, hayatta kalma amacın neydi? Ait olduğun bir yer bulabilmek mi? En sonunda içindeki yangını dindirebilmek mi? Hangi birini başardığını söylesene bana. Hala kendine ait bir ailen yok. Seni önemseyen kimse de yok. Zavallı Allen yine yalnız başına... Her zamanki gibi.' Ağaca doğru yürürken titrememe engel olamasam da, sesimi sakin tutmayı başarabilmiştim. 'Seni dinlemiyorum.' 'Tabii ki dinlemiyorsun, Al. Ama unutma, bugün içindeki son karşılaşmamız olmayacak.' Bu sefer cevap vermek için çabalamadım, ama sesin haklı olduğunu biliyordum. Gece gerçekten de uzun olacaktı ve bununla yüzleşmeye hazır olup olmadığımı da bilmiyordum.
--RP Bitmiştir-- | |
| | | | Anne Sevgisi | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|