Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Av Partisi

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Summer Katherine Ramsey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Summer Katherine Ramsey


Mesaj Sayısı : 1643
Kayıt tarihi : 08/12/10

Av Partisi Empty
MesajKonu: Av Partisi   Av Partisi Icon_minitimeSalı Nis. 05, 2011 10:37 am

"Hey Summ, kalkma vakti. Uyan haydi !" diye yatağımın dibinde bağıran kardeşim Andy'ye gözlerimi zorlukla açarak baktım. Çok heyecanlı görünüyordu. Neden böylesine büyük bir heyecan içinde olduğunu merak etmiştim doğrusu. Ama şu anda uykum daha ağır basıyordu çünkü dün gece üzerinde çalıştığım bir proje yüzünden geç bir saatte yatmam gerekmişti. Zaten aksi halde erkenden uyanırdım. Ama dediğim gibi, bu sefer durum farklıydı. 'Onu duymazdan gelirsem belki de gider.' diye bir teori geliştirdim aklımca ve hemen gözlerimi yumup iyice yatağıma sokuldum. Fakat Athena kızı ve zeka küpü olan kardeşim numara yaptığımdan haberdardı elbet. Andy, yanıma iyice yaklaştı ve kulağımın dibine doğru "Summ sana söylüyorum, haydi kalk artık !" Benimse buna hiç niyetim yoktu. Yumuşacık ve sıcacık yatağımdan oldukça rahattım. Huysuz bir sesle "Ne var yani biraz daha uyusam ?" diye sordum. Bunun üzerine Andy hiç beklemediğim bir hareket yaparak odamdan çıktı. Açıkçası ben biraz daha ısrar eder diye düşünmüştüm. Bu şekilde davranması biraz garibime gitse de şimdi tek umursadığım uyumaktı. Tam uykunun kollarını kendimi bırakmıştım ki, o anda yüzümde bir ıslaklık hissettim. Küçücük, damla kadar bir yerinde. Ardından ıslaklık neredeyse yüzümün her yerine yayıldı. Tabii durum böyle olunca hemen yerimden sıçradım. Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda Andy elinde bir su şişesiyle, karşıma geçmiş kıkırdıyordu. 'Bu işte bir iş olduğunu başından anlamalıydım.' diye düşündüm. Andy'nin bu kadar çabuk pes edeceğine inanmakla büyük hata etmiştim. Hala ıslak olan kirpiklerimi ellerimle ovuşturduktan sonra gözlerimi kısarak Andy'ye baktım. Bunu ona ödetmeyi planlıyordum. Ama ben ayağa kalktığımda o çoktan odadan kaçmıştı bile. Ona şakadan da olsa kızacağımı biliyor olmalıydı. Artık Andy'yi elimden kaçırdığıma göre biraz daha vakit kaybetsem sorun olmaz sanırım diye düşünüp üstümdeki pijamalardan kurtuldum ve onların yerine günlük kıyafetlerimden giydim. Kot bir pantolon ve eflatun bir bluz. Saçlarımı da özenlice taradıktan sonra kendimi kahvaltı için hazır hissediyordum. Yavaşça odamdan çıktım ve mutfağa ilerledim. Mutfaktaki masada; Will, Andy, Dave ve Becca oturuyordu. Merakla, "Diğer kardeşler nerede ?" diye sordum. Ama alabildiğim tek cevap 'Bilmiyoruz.' olmuştu. Büyük olasılıkla bir göreve gitmişlerdi. Bu durum, bizim için alışıldık bir şeydi. Bu yüzden pek fazla kafama takmayarak kahvaltı masasına oturdum. O sırada Will, heyecanlı bir sesle "Summ, partiye sen de geliyorsun değil mi ?" diye sordu. Kafam karışmıştı. Ağzımdaki lokmayı iyice çiğneyip yuttuktan sonra "Ne partisi ?" diye sordum şaşkınlıkla. Bu sıralar kampta sık sık parti oluyordu, kardeşlerimin hangi partiye katılacaklarını kestirmek kolay değildi. Will, diğer kardeşlerle bakışıp sinsi sinsi gülüşürken tek kaşımı kaldırıp kuşkuyla "Hey, ne karıştırıyorsunuz siz ?" diye sordum. Bana cevap veren Becca oldu. "Aslında biz bir..." Dave hemen atılarak "Av partisi düzenlemek istiyoruz !" dedi. Şimdi kafam iyice karışmıştı. Kardeşlerimin yüzlerine tek tek bakarak "Av partisi mi ? O da ne ? Biri bana bunu açıklayabilir mi acaba ?" diye sordum. Kardeşlerim birbirleriyle bakışıp kıkırdaştıktan sonra sonunda bir açıklama yapmaya başladı. "Şimdi, bu av partisi dediğimiz partide yapacağımız şey, adı üstünde, avlanmak ! Şu kampa zarar vermek, melezleri öldürmek isteyen vb. yaratıkları toz bulutuna dönüştürmek işte. Anlarsın ya." İlk defa bu tür bir parti duyuyordum. Ama açıkçası kulağa hoş geliyordu. Av partisi... Evet, evet. Bu oldukça iyi bir fikirdi. Belki biraz tehlike içeriyordu ama stres atmak için en ideal yollardan birisiydi. Kısa bir süre düşündükten sonra "Tamam, ben de sizinle geliyorum. Kardeşlerimin yanında olmalıyım. Hem ne zamandır canavar haklamamıştım. Bu iş bayağı eğlenceli olacak." dedim gerçekten öyle olmasını umarak. Sonra da parti hakkında daha ayrıntılı bilgi almak üzere tekrar kardeşlerime döndüm.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://supernaturalrpg.yetkin-forum.com/
Emma Cocteau
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Emma Cocteau


Mesaj Sayısı : 70
Kayıt tarihi : 29/03/11

Av Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Av Partisi   Av Partisi Icon_minitimePerş. Nis. 07, 2011 3:59 am

Kampa geldiğim günden beri uyumayı özlemiştim. Hani şöyle yastık ve örtü ile bütünleşip gerine gerine uyumayı. Ama kampta bu şekilde uyumak bir rüyaydı. Sabah erkenden herkes kalkıyordu ve ölmemek için ölümcül şeyler yapıyordu. Yok bu bana göre değildi. İtalya'ya dönüp bayan tombul yanakla çay içip kurabiye yemeği buraya tercih ederdim.
Kamptaki bir haftamı geride bırakmıştım. Andy'nin amacını anlayamamıştım ama iki saattir kız kulübeyi uyandırmak için çıldırıyordu. Benim odamada girdiğinde ''Selam Becca uyan bakalım'' dedi. ''5 dakika daha ne olur?'' KAfama bir şey fırlattı kitaptı sanırım. Kafamı ovuşturarak dikildim yatakta kısık gözlerle baktım ama odadan çıkmıştı ve david'in odasına dalmıştı bile.
Zorluklada olsa örtüyü üzerimden atıp dolabımın önüne kadar yürüye bilmiştim. Dolabı açıp elimi uzattım çektiğimde elimde bir şort vardı. 'İyimiş' diyerekten altıma geçirdim. Üzerimede klasik turuncu kamp tşörtünü giydim. Akşam çıkardıklarımı yerden toplayıp kirliğe attıp sonrada yatağımı düzelttim ve yerdeki kitapları alıp dışarı çıktım. Tam o sırada Andy Summ'un odasına girdi bende ağır adımlarla kitaplığa gidip kitapları koydum. Aç olduğumdan mutfağa girdim. İçerde masada Will ve David oturuyordu. Dolabı açıp bir elma aldım. ''Bana da ver sene'' ''Bende istiyorum'' diyen kardeşlerime birer elma fırlattım ama elma david'in başına geldi biraz kızdı ama takmadım.

Gidip yanlarına oturdum. Ne olacağını bilmiyordum. Andy Summ'ın işini bittirmiş gibi yüzünde kocaman bir gülümseme ile çıktı odadan yanımıza gelip oturdu. Elmamı yerken çıkan o katır kütür sesleri ve uykulu halimden konuşmalardan anladığım tek kelime 'Av partisi' oldu. Ardından da Summ giyinik ve yüzü bir karış geldi. "Diğer kardeşler nerede ?" diye sordu summ. Cevap veren olmamıştı. Oda fazla üstelemeyip yanımıza oturdu. Will nefesini tutmuş halde "Summ, partiye sen de geliyorsun değil mi ?" diye sordu. Andy'nin verdiği elmedan daha bir ısrık almıştı ki bu soru karşısında boğazına takılıyordu nerdeyse"Ne partisi ?" dedi şaşkın şaşkın. "Hey, ne karıştırıyorsunuz siz ?" didiyinde daha fazla dayanamayıp "Aslında biz bir..." Daha lafım bitmeden gıcık David lafımı kesip"Av partisi düzenlemek istiyoruz !" dedi. "Av partisi mi ? O da ne ? Biri bana bunu açıklayabilir mi acaba ?" "Şimdi, bu av partisi dediğimiz partide yapacağımız şey, adı üstünde, avlanmak ! Şu kampa zarar vermek, melezleri öldürmek isteyen vb. yaratıkları toz bulutuna dönüştürmek işte. Anlarsın ya."Kampta katıldığım ilk parti olacaktı bu az önce pek bir şey anlamasamda artık uyanmıştım ve ne olacağının kaygısı ile elmedan bir ısırık daha aldım."Tamam, ben de sizinle geliyorum. Kardeşlerimin yanında olmalıyım. Hem ne zamandır canavar haklamamıştım. Bu iş bayağı eğlenceli olacak." dedi summ ''Küçük bir sorum olacak nerede avlanıcaz acaba''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Andrea Grace Harvey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Andrea Grace Harvey


Mesaj Sayısı : 609
Kayıt tarihi : 18/01/11

Av Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Av Partisi   Av Partisi Icon_minitimeCuma Nis. 08, 2011 11:02 pm

Sonunda beklediğim gün gelmişti.Günlerdir aramızda belirlediğimiz planı bugün sonunda uygulamaya başlayacaktık.Her ne kadar tüm bunlar sadece bir şakayla başlamış olsa da şimdi gerçekleştiriyor olmamız beni heyecanlandırıyordu.Sabah erkenden yapacağımız partinin heyecanıyla kalktım.Dönüp durmaktan dağıtmış olduğum yatağımı toplayarak hazırlanmaya başladım.Dolabımın kapağını açtım ve rastgele bir şeyler çıkardım.Rahat bir kot pantolon ve açık pembe bir bluz giydikten sonra hazırdım.Odamdaki dağınıklığı da topladıktan sonra odamdan çıkarak neşeyle ortak salona doğru ilerledim.Herkesin kalkmasını umuyordum ama ortak salonda olan tek kişi William'dı.Onun da tam olarak uyanabilmiş olduğu söylenemezdi.Koltuklardan birine uzanmış yarı uykulu yarı uyanık pinekliyordu.'Onu daha sonra hallederim' düşüncesiyle Becca'nın odasına doğru koşmaya başladım.Kapısı hafif aralık olan odaya sessizce girdim ve yatakta horul horul uyuyan Becca'yı uyandırmak için ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalıştım.Önce dürttükten sonra kalkmamak için direten Becca'ya kitaplıktan kaptığım hafif bir kitabı fırlattım.Peşime düşmeden önce odadan fırladım ve diğer kardeşlerimin kabusu olmaya devam ettim.Dave'in uyandırmak fazla zor olmamıştı, bir iki kere dürttükten sonra hemen pes etmişti zaten.Sanırım en zorlu kişi Summ olmuştu.Sanki uyumak için mücadele veriyordu.Onu da bir iki damla(!) suyla uyandırabilmeyi başarabilmiştim.Kulübede olan tüm kardeşlerimiz uyanmış mutfakta otururken ben de herkesi uyandırmanın verdiği zafer sevinciyle boş olan sandalyelerden birine oturdum.Bir an önce kahvaltı faslını bitirip partiyi başlatmak istiyordum.İçimdeki bu heyecan beni 5 yaşındaki çocuklar gibi hissettiriyordu.Will benden önce davranmış, "Summ, partiye sen de geliyorsun değil mi ?" diye soruvermişti.Summ bütün bunlardan haberi olmadığı için şaşkın şaşkın bize bakıyordu.Merakını gidermek için "Ne partisi ?" diye sordu hemen.Candice tam heyecanla her şeyi açıklayacaktı ki muzip kardeşimiz Dave, Dicc'i sinir etmek için hemen lafa atladı."Av partisi düzenlemek istiyoruz !" Summ hala tatmin olmamış gibiydi."Av partisi mi ? O da ne ? Biri bana bunu açıklayabilir mi acaba ?'' diyerek her şeyi öğrenmeye çalışıyordu.Will "Şimdi, bu av partisi dediğimiz partide yapacağımız şey, adı üstünde, avlanmak ! Şu kampa zarar vermek, melezleri öldürmek isteyen vb. yaratıkları toz bulutuna dönüştürmek işte. Anlarsın ya." diyerek duruma açıklık getirmişti.Ben sessiz sakin olup bitenleri izlerken içimdeki heyecanı bastırmaya çalışıyordum.Artık partiyi başlatmalıydık.Summ da istekli bir ses tonuyla "Tamam, ben de sizinle geliyorum. Kardeşlerimin yanında olmalıyım. Hem ne zamandır canavar haklamamıştım. Bu iş bayağı eğlenceli olacak." dedi.Gerçekten de eğlenceli olacaktı.Dicc elindeki elmaya bakarken ''Küçük bir sorum olacak, nerede avlanacağız acaba ?'' diye sordu.Konuya giriş yaparak ''Ormanda tabii ki de.'' dedim.Summ kaşlarını çatarak ''Evet, canavarlar kampın çevresinde cirit atıyorlar ama kampa o kadar yaklaşacak kadar cesur değiller.Nasıl yapacağız tam olarak ?'' dedi.Bunu hiç düşünmemiştim ama sanırım kolay bir yolu vardı.Kimsenin sözümü kesmesine izin vermeden ''Cep telefonları bu günler için var değil mi ? Ormana girdiğimizde hepimiz aynı anda telefonlarımızı çalıştırırız ve canavarların yeme gelmesini bekleriz.'' dedim.Dave mazlum bir ses tonuyla ''İyi de benim cep telefonum yok ki.'' dedi.Summ ''Herkesin cep telefonu olmasına gerek yok.İnan bana sadece bir tanesini çalıştırdığımızda bile sürüyle canavar geleceğine eminim.'' dedi.Evet anlamında başımı salladım ve ormana gitmeden önce bir şeyler atıştırmaya başladım.Will ellerini silerken ''Her şeyi planladık sanırsam.Ne zaman başlıyoruz peki ?'' diye sordu.Dicc heyecanlı bir ses tonuyla ''Vakit kaybetmeyelim bence.'' dedi.Summ da başıyla onaylayarak ''Herkes hazırlansın.Hiçbir şey eksik olmamalı, canavarları başımıza salıp yaralanmak istemeyiz değil mi ?'' diyerek sırıttı.Herkes Summ'ın önerisine uyarak hızlı bir şekilde odasına dağıldı.Ben de atıştırmayı bitirdikten sonra odama giderek hazırlanmaya başladım.Öncelikle aynanın karşısına geçerek saçımı daha rahat bir şekilde topladım.Daha sonra da silahlarımı hazırlamaya başladım.Özenle parlatıp muhafaza ettiğim zırhımı dikkatli bir şekilde takarken kılıç, hançer gibi silahlarımı da hazır ettim.Dolabımdaki bir kutunun içine sakladığım cep telefonunu da çıkarıp cebime koydum.Eski bir model olan bu telefonu bir tane Hermes çocuğundan almıştım.Adil bir alışveriş olmuştu diyebilirim.Herkes zırhların şakırdaması eşliğinde odasından çıkarken sadece Dicc hazır değildi.Kapısını tıklatarak ''Hazır mısın ?'' diye bağırdım.Dicc odasının kapısını açarak mahzun bir şekilde ''Benim bir zırhım yok.'' dedi.'Tabii ya' dercesine parmağımı şıklattım ve Will'e seslenerek ''Hey Will, sevgili kız arkadaşından bir zırh alsana ! Nasıl olsa kılıç eğitmeni, onda dolusuyla vardır.'' dedim.Will utana sıkıla kulübeden çıkarken diğer herkes hazır görünüyordu.Yaklaşık beş dakika içerisinde elinde paslanmış bir zırhla geri dönen Will'e gözlerimi devirerek baktıktan sonra ''Sanırım Mia sana kızgın, bulabildiği en kötü zırhı sana kakalamış da.'' dedim.Will elini beline koyarak ''Saçmalama ! Elinde çok zırh kalmamış.Ama bunla idare edilebileceğini söyledi.'' dedi.Hışımla elindeki zırhı alarak Dicc'e hazırlanması için yardım ettim.Her şeyin tamam olduğuna kadar verdikten sonra grup halinde kulübeden çıktık.Ormana doğru ilerlerken biraz canavar haklamak için sabırsızlanıyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Tyler
Athena'nın Çocuğu/Zeka ve Strateji Eğitmeni
Athena'nın Çocuğu/Zeka ve Strateji Eğitmeni
David Tyler


Mesaj Sayısı : 1997
Kayıt tarihi : 17/02/11

Av Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Av Partisi   Av Partisi Icon_minitimeC.tesi Nis. 09, 2011 9:54 pm

Sabah bir bağırma sesiyle uyandım bu andy'nin sesiydi David yarım saattir bağırıyorum kalk artık dedi.Ya bir gitsene işine dedim ve yastıklardan birini kafasına doğru attım.Maalesef tutmuştu ve aynı yastık daha sert bir şekilde kafama geldi.Hemen kalkıyorsun yataktan Tabi canım ne demezsin diye cevap verdim ama vermez olaydım o cevabı bacaklarımdan çekerek yataktan çekti.Şimdi kalkıyormusun yoksa devamı gelsinmi Yok gerek yok kalktım şimdi odadan çık da giyinim dedim.Ve onu odadan kovdum.Üzerimdeki pijamalardan kurtulup normal kıyafetleri giydim ve salona doğru gittim.İçerde william vardı yanına gittim ve konuşmaya başladık sonra içeri Becca geldi.Dolaptan elma alıyordu william ''Banada versene dedi. Bende Bende istiyorum dedim.Elmayı yüzüme doğru attı ama bunu sorun etmicektim elmayı yemeye başladık.sonra ise içeri andy geldi.En sonda summer geldi ve Diğer kardeşler nerde diye sordu.''Bilmiyoruz'' diye cevap verdik summer'a.Sonra william ''Summ, partiye sen de geliyorsun değil mi ?" dedi.O parti bugün dü unutmuştum bugün olduğunu.Sanırım summer partiyi bile bilmiyorduki "Ne partisi ?'' dedi.William bize doğru bakıp gülmeye başladı summer'ın kafası karışmış gibiydi Hey, ne karıştırıyorsunuz siz ?" diye sordu çünkü."Aslında biz bir..." diyecek oldu becca ama gerisini ben getirdim.''Av partisi düzenlemek istiyoruz'' dedim.Summer hala anlamamıştı "Av partisi mi ? O da ne ? Biri bana bunu açıklayabilir mi acaba ?" dedi.William sanki konuşmayı daha önce hazırlamış gibi "Şimdi, bu av partisi dediğimiz partide yapacağımız şey, adı üstünde, avlanmak ! Şu kampa zarar vermek, melezleri öldürmek isteyen vb. yaratıkları toz bulutuna dönüştürmek işte. Anlarsın ya." dedi."Tamam, ben de sizinle geliyorum. Kardeşlerimin yanında olmalıyım. Hem ne zamandır canavar haklamamıştım. Bu iş bayağı eğlenceli olacak." dedi.Becca "Peki nerde avlanıcaz acaba diye sordu.Andy konuşmaya katılıp Ormanda tabi ki dedi.Summer ise 'Evet, canavarlar kampın çevresinde cirit atıyorlar ama kampa o kadar yaklaşacak kadar cesur değiller.Nasıl yapacağız tam olarak ?'' dedi.bu güzel bir soruydu aslında andy şöyle cevap verdi ''Cep telefonları bu günler için var değil mi ? Ormana girdiğimizde hepimiz aynı anda telefonlarımızı çalıştırırız ve canavarların yeme gelmesini bekleriz.'' . Cep telefonumu bu benim için sorun olabilirdi çünkü cep telefonum yoktu o yüzden İyide benim cep telefonum yokki dedim. ''Herkesin cep telefonu olmasına gerek yok.İnan bana sadece bir tanesini çalıştırdığımızda bile sürüyle canavar geleceğine eminim.''. william ''Her şeyi planladık sanırsam.Ne zaman başlıyoruz peki ?'' becca Vakit kaybetmeyelim bence dedi.Summer ''Herkes hazırlansın.Hiçbir şey eksik olmamalı, canavarları başımıza salıp yaralanmak istemeyiz değil mi ?''. Hemen ordan çıkıp odama doğru gittim.Çekmeceden saat şeklinde olan kalkanım Needle'ı aldım.Masamdan ise Rassilon'u aldım.Ve kheiron'un bana verdiği zırhı alıp giydim üzerime hazırdım kılıçla kalakanı şimdi açmicaktım boşuna ağır şeyler taşımıyim şimdi.Dışarı çıktığımda William eski paslanmış bir zırh getiriyordu.Andy 'Sanırım Mia sana kızgın, bulabildiği en kötü zırhı sana kakalamış da.'' dedi.William 'Saçmalama ! Elinde çok zırh kalmamış.Ama bunla idare edilebileceğini söyledi.''.Sonra Becca'ya zırhı verdi ve ormana doğru gitmeye başladık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
William Maxwell
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
William Maxwell


Mesaj Sayısı : 294
Kayıt tarihi : 20/01/11

Av Partisi Empty
MesajKonu: Geri: Av Partisi   Av Partisi Icon_minitimePaz Nis. 10, 2011 7:57 am

Sabah erkenden kalktım kaç gündür planladığımız parti için büyük gün gelmişti. Athena kulübesi olarak kampta yeni bir eğlence anlayışına imza atacaktık. Son zamanlarda canavarlara karşı iyice kin beslemeye başlamıştım. Her gittiğimiz yerde başımıza bela açan, hayatı bize zehir etmekten başka dertleri olmayan aptal mitolojik yaratıklara karşı onları avlayarak karşılık verecektik. Kampa geldiğimden beri yaptığım en eğlenceli şey kitap okumaktı. Bir de kardeşlerimin ilk geldiğimde verdikleri parti vardı tabi. Kardeşlerim horul horul uyuyordu. Çekmecemden küçük havlumu aldıktan sonra banyoya gittim. Musluğu sonuna kadar açtıktan sonra akan buz gibi suyu avuçlarıma dolduruk suratıma çarptım. Soğuk su titreyip kendime gelmemi sağlamıştı. Havlu ile yüzümü kuruladıktan sonra üzerimi değiştirmek için odama gittim. Dolabımı açtığımda tam karşıma duraz zırhlara bakındıktan sonra bronz zırh üzerinde karar kıldım. Metal zırh çok daha iyi bir koruma sağlardı ancak ağırlığı yüzünden hareket hızımı yavaşlatırdı. Çelik zırhın koruması ise zayıftı ne çeşit canavarlar ile karşılaşacağımızı bilmiyordum. Bu yüzden bronz zırh en iyi seçenekti. Zırhı üzerime geçirdikten sonra onun üzerine kazağımı giyip kamufle etmiştim. Böylelikle canavarlar onları beklediğimi anlamayacaktı. Hemen ardından. Poseidon'dan aldığım özel kemerimi pantolonumun beline geçirdim. Tamamen hazırdım. Kardeşlerimin uyanmasını beklemek için salona gittim. Bir süre bekledikten sonra içim geçmiş kanepede uyuya kalmışım. Bir süre sonra Andy'nin sesiyle uyandım. Odadan odaya girip kardeşlerimi uyandırıyordu. Nasıl tekrardan uyuya kalmıştım ki ben. Hemen kalkıp mutfağa gittim. Masaya oturdum kardeşlerimin gelmesini bekledim. Bir süre sonra sinirle içeriye Becca girmişti. Üzerine atılan kitap ile ilgili birşeyler mırıldanıyordu. Ardından uykulu bir şekilde Dave, hemen ardından ıslak bir şekilde Summer ve Andy girmişti. Beş kardeş masanın etrafında oturuyorduk. Summ'un partiden haberi yoktu. Dayanamayıp sordum. "Summ, partiye sen de geliyorsun değil mi ?" Summ şaşkınlıkla bana bakıp "Ne partisi?" diye sordu. Ona partiyi açıkladım. Bize seve seve katılacağını belirtti. Bu iyiydi Summer yetenekli bir melezdi canavarlar konusunda da oldukça tecrübeliydi. Dicc nerede avlanacağımızı sorduğunda ona cevap veren Andy oldu. Andy ve ben kardeşlerimin aklındaki şüpheleri giderdikten sonra kahvaltımızı tamamladık. Sıra hazırlanmaya gelmişti. Ben zaten hazır olduğum için salonda diğerlerinin hazırlanmasını bekliyordum. Andy bana seslendi. ''Hey Will, sevgili kız arkadaşından bir zırh alsana! Nasıl olsa kılıç eğitmeni, onda dolusuyla vardır.'' Hermia'yı görmek için bahanem olmuştu hemen kılıç dersliğine doğru yol aldım. Hermia derslikte bir çğrenci ile çalışıyordu. Beni görünce dersi durdurup yanıma geldi. Yüzünde gülümseme vardı. Hermia ile bir süre konuştuktan sonra oraya ne için geldiğimi hatırladım ve ona ödünç verebileceği bir zırh olup olmadığını sordum. Athena'nın son görev için neredeyse tüm zırhları melezlere dağıttığını elinde sadece eski bir zırh kaldığını söyledi. Daha sonra zırhı bana verdi. Dersini daha fazla bölmemek için vedalaştık. Kulübeye doğru yürürken hala onu düşünüyordum. Kulübe kapısından içeri girdiğimde herkes hazırdı. Elimdeki zırhı uzattım. ''Sanırım Mia sana kızgın, bulabildiği en kötü zırhı sana kakalamış da.'' Andy benimle dalga geçti. Ona cevap verdim. ''Saçmalama ! Elinde çok zırh kalmamış.Ama bunla idare edilebileceğini söyledi.'' Elimdeki zırhı alıp Dicc in giyinmesine yardımcı oldu. Daha sonra hepimiz kulübeden çıkıp ormana doğru yürümeye başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Av Partisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ok Partisi ~
» Tanışma Partisi
» Poker Partisi
» Yemek partisi....
» Yeni Ev Partisi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Orman-
Buraya geçin: