| Yemek partisi.... | |
|
+8Steward Thurstan Ares Aleda Beth Hwang Cassandra Masen Clara Thompson Afrodit. A. Anna Bianca Sentius Cristina Black 12 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Cristina Black Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 830 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Yemek partisi.... Salı Kas. 16, 2010 2:50 am | |
| Güzel bir günün akşamı ancak güzel bir yemekle olurdu.Her yer yemekle dolu ve her yemeğin yanında bütün yemekleri tatmamız için sindirici ve dışarıya çıkarıcı var.Dekorasyonu müzikleri ve en önemliside kareoke bölümünü ayarladım sistemler yerindeydi.Çiftler gelmeden kaçmayı düşündüm.Süpriz bir bölüm ayarlamıştım ve gizlemiştim.Herşey hazır ve nazırdı. "Parti başlasınn"dedim.Koşarak kulübeme gidip hazırlanmaya başladım.Stevi bekletmemeliydim.... | |
|
| |
A. Anna Bianca Sentius Persephone'nin Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 2668 Kayıt tarihi : 25/08/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Çarş. Kas. 17, 2010 10:26 am | |
| Bu gün parti vardı.Eee,bizde Afrodit çocukları olarak güzelce hazırlanıp kulübeden çıktık.Hades kulübesinin önünde durup Hec'e baktım ama kardeşlerimle gidip onunla orada buluşmaya karar verdim.
Parti yeri mükemmel görünüyordu,Crist her şeyi güzelce organize etmişti.Ama ortalarda yoktu.Sonra kardeşlerimle gidip bir yere oturduk.Herkes güzel giyinmişti ne yalan söyleyeyim kampın en güzelleri biz olsakta kamptaki kızların hepsi göz alıcı bir güzelliğe sahipti.Yani hiç bir yerde bu kadar güzel kızlar bir arada olamazdı bence.
(Bir resim bırakacağım partideki görünümüm ile ilgili)- Spoiler:
| |
|
| |
Afrodit.
Mesaj Sayısı : 642 Kayıt tarihi : 27/08/10
| |
| |
Clara Thompson Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4592 Kayıt tarihi : 12/10/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Çarş. Kas. 17, 2010 11:24 am | |
| Telaşla Mitchie'yle birbirimizin saçlarını yapmayı bitirdikten sonra hızlıca ayağı kalktım. Her şey hazır gibiydi. Mitchie Tom'a uğrayacağını söyledi, ben de yanlız başıma Amfitiyatroya yürümeye başladım. Ed'i çağırmamıştım, çok istekli görünmek istemezdim, tabii bir de herkesin bizi görme olayı vardı. Endişeli bir şekilde elbisemin kenarıyla uğraşmaya başladım. Oraya vardığımda çoğu kişi gelmemiş gibiydi. Buna rağmen etrafta çok gürültü vardı. Gözüm hala yemeklerle uğraşan Crist'i ve meraklı gözlerle bakan Anna'yı seçebilmişti. Onun yanındaki Afrodit miydi? İnsanın onu görmeye alışması biraz uzun sürüyordu. Onun biraz uzağında sıkıntılı bir şekilde kollarını kavuşturup Afrodit'e bakan Ares vardı. Onu bu haliyle gördüğüm için normal geliyordu. Ben de kenarda durup arkadaşlarımın ya da Eduard'ın gelmesini beklemeye başladım. - Spoiler:
(beyaz olanı)
| |
|
| |
A. Anna Bianca Sentius Persephone'nin Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 2668 Kayıt tarihi : 25/08/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Çarş. Kas. 17, 2010 11:31 am | |
| Annemin yanıma geldiğini görünce gülümsedim,çok güzeldi.
"Selam tatlım"dedi ve gülümsedi.
"Selam anne"dedim ve bende gülümsedim bana sarıldı.
"Anne,sen gerçekten çok güzelsin"dedim.
"Sende çok güzelsin canım kızım"dedi.O sırada üvey babam yanımıza geldi,o annemi gerçekten seviyordu.Hephaistos gibi değildi,Hephaistos bütün gün kılıç yapmakla uğraştığı için annemle ilgilenmiyordu ve bizden nefret ediyordu.İşte bu yüzden üvey babam Ares'i seviyordum.
"Afrodit,özür dilerim ama bekleyemedim"dedi,annem üvey babama baktı sonra hep birlikte güldük. | |
|
| |
Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| |
| |
Aleda Beth Hwang Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 479 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Çarş. Kas. 17, 2010 12:31 pm | |
| Alelacele kulübemden çıktım. Neredeyse bütün melezler kulübelerinden çıkmış, amfitiyatroya akın ediyorlardı. Hernekadar Cadılar Bayramı partimize üzülsem de, bu seferki temadan birşeyler çıkacağını umuyordum. Yeni temamız yemeklerdi. Bunun için özellikle hazırlanmıştım hatta! Tüm kamptan farklı olarak bambaşka bir geçmişim var sayılırdı. Tüm kampa Kore mutfağını tanıtacaktım bu gece! O yüzden annemden geleneksel kıyafetler getirtmesini istemiştim birkaç hafta önceden. Şimdi üstümde gururla taşıyordum onu. Saçlarımıda özenle yandan topuz şeklinde bağlamıştım. Annem beni hiç böyle görmemişti. Beni böyle görmüş olmasını umardım. Belki de bir fotoğraf çekip yollardım ona. Kim bilir? Derin bir iç çekerek özenle ışıklandırılmış amfitiyatroya girdim. Herkes orada sayılırdı. Çokda eğleniyor gibi görünüyorlardı. Arkadaşlarımı gördüğüm zaman deli gibi el sallayıp "Anyonaseyoo!" diye bağırıyordum. Bazen dalgınlıkla Korece konuştuğumdan artık beni anlayabiliyorlardı. Onlarda bana bakıp kıkırdayarak Korece selam veriyorlardı. Koşa koşa yemeklerin durduğu masalaraa gittim. Rengarenkti heryer, neredeyse her ülkenin mutfağından birşeyler vardı. Biraz durup Christina'ya bakındım ama ortalıkta görünmüyordu. Her şeyi hazırlarken yine kendisini unutmuş olmalıydı. Ona benim önceden hazırlayıp getirdiğim yemeklere özel olarak bir masa kurmasını söylemiştim. Evet, işte oradaydı masam. Heyecanla eteklerime dikkat ederek masama koştum. Şimdi, tüm kampın yemeklerime ilgi göstermesindeydi sıra. - Spoiler:
| |
|
| |
Cristina Black Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 830 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Çarş. Kas. 17, 2010 8:24 pm | |
| Koşarak kulübeme gittim.Kev ve Teo karşılıklı muhebbet ediyordu.Tiff ve Ange güzelce giyinmiş makyaj yapıyorlardı.Kev ve Teo ne kadar hiddetli tartışıyolardı böyle.Neyse içeri gittim önceden ayarladığım giysiyi giysim.Makyajımı hafifçe yaparak dışarı fırladım Stev gelmemişti.Kev ve teo mu öptüm çünkü bugün mutluydum.Mixo yu yanıma almadım.Çünkü heryer et doluydu.Olay çıksın istemiyordum.Koşarak küpe ve topuklu ayakkabılarımı aldım saçımı yaptım.Ve kapı tıkladı. "Serserim geldiiii!!!!"dedim.Kev ve toe garip garip baktı.Açtığımda evet oydu.Off bu kadar tatlı ve yakışıklı olmak zorundamıydı.Boynuna atladım ve sıkıca sarıldım. "Hadi gidelim"dedim.Partideki elbisem...(altta) - Spoiler:
İşte partideki elbisem
| |
|
| |
Ares Tanrı
Mesaj Sayısı : 573 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Çarş. Kas. 17, 2010 8:53 pm | |
| Melezler herzamanki gibi yine bir parti düzenleyeceklerdi. Tek fark ben ve Afrodit de katılacaktık.
O gün zırhımı giymedim. Sanki oradaki bir şey bana zarar verebilecekti. Sıradan giyindim ve oraya doğru gittim. Daha önce beni böyle görmeyenler beni sıradan kıyafetlerle görünce epey şaşırdılar.
"Tatlım ben kızımın yanına gidip geliyorum." Yine mi çocukları? Off, ne yapalım uzaktan izleriz. O gidip kızıyla konuşmaya başladı. Sabredemedim.
"Afrodit,özür dilerim ama bekleyemedim." Sonra birbirimize baktık ve gülmeye başladık. ''Ben sizi yalnız bırakayım, anne kız konuşacaklarınız vardır.'' dedim ve üst taraflara -herkesi görebileceğim yere- doğru ilerlemeye başladım.
Yukarı çıktıktan sonra bütün Amfitiyatro'yu incelemeye başladım. Bu melezlere belli olmazdı, herhangi bir sürpriz hazırlamış olabilirlerdi ve ben bu sürprize denk gelmek istemiyordum. Bu sırada arkamdan gelen sesleri duydum ve arkamı döndüm. Burada olmayan çiftler geliyordu sanırım. Daha sonra onlara bakmayı kestim ve tiyatroyu incelemeye devam ettim. Herkes gerçekten mutlu gözüküyordu. - Spoiler:
Size ne benim giydiklerimden.
| |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Çarş. Kas. 17, 2010 9:44 pm | |
| Ah, şu Crist ve Aly yok muydu... Her zaman böyle partiler düzenlemek zorundalar mıydı sanki? Aslında bu partileri seviyordum, ama partiye gidene kadar neler çekiyordum bir ben bir de Zeus bilirdi. Partiler için hazırlanmak Afrodit kızlarına göre bir şeydi, bana göre değil. Gerçi ben hariç herkes bu işte başarılı gibiydi, ama bu kadar beceriksiz olan tek kişi olduğumu düşünmek istemiyordum. Sıcak bir duş almış, saçlarımı dağıtıp yana doğru taramıştım. Traş olduktan sonra da sıra giysi seçimine gelmişti. Gardrobuma bir göz atayım dedim, ama ne yazık ki bu tür partiler için giyecek hiçbir şeyim yoktu, resmi giysilerden nefret ederdim. Ben de gözüme en hoş gözüken elbiseleri seçmeye karar verdim. En sevdiğim mavi kotumu ve kısa kollu beyaz bir gömlek alıp bunları denedim, hoş olmuştu ama çok sıradan görünüyordum. En sonunda kravat da takmaya karar verdim, lacivert kravatlarımdan birini alıp takınca aynaya baktım. Eh, hiç de fena olmamıştı doğrusu. Hazırlandıktan sonra şimdi sırada amfitiyatroya gitmek vardı, aslında bunu kız arkadaşım Lucy ile yapmak istiyordum. Ama o da kardeşleriyle gitmek isteyebilirdi, bunu düşünerek onu çağırmaktan vazgeçtim. Onunla partide karşılaşırdık nasıl olsa. Bu yüzden ben de kardeşlerimle gitmeye karar verdim, kulübeden çıkmakta olan Mia, Steve me Alx'ın peşine takılıp onlarla beraber yürüdüm amfitiyatroya kadar. İçeriye girdiğimizde büyük bir şok bekliyordu beni, her şey kusursuz olmuştu. Müzik sistemi zaten harikaydı, insan bir an önce kendini müziğin ritmine kaptırıp dans etmek istiyordu. Etrafa göz atınca heryerde masalar olduğunu gördüm, bu masaların üstünde de her türden, her çeşitten yemekler... Dünya üzerindeki tüm yemekler burada olmalıydı, hangisinden başlayacağıma karar verebilecek miydim acaba? Bunu düşünmeyi bırakmaya çalışıp etrafa göz attım. Nedense ilk gözüme çarpan Persephone kızları Jess ve Dryope'du. Onları umursamadan insanlara bakmaya devam ettim, ta ki küçük çaplı bir şok yaşayana kadar. Anna'nın yanında duran kişiye takıldı gözlerim, bu tanrıça Afrodit'ti. Kızıyla muhabbet ediyordu, ama burada ne işi vardı ki? Eğer o buradaysa babam da buralarda olabilirdi, gözlerimi dört açsam iyi olacaktı. Amfitiyatronun sıralarına baktığımda onu gördüm, babam tanrı Ares tek başına oturmuş, amfitiyatroyu ve melezleri gözlüyordu. Beni görmesini umarak elimle selam verdim babama, onu da burada görmek beni sevindirmişti.
- Spoiler:
En son Adrian Black tarafından Perş. Kas. 18, 2010 9:23 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
| |
Steward Thurstan Ares'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 326 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Perş. Kas. 18, 2010 7:14 am | |
| Hep parti peşinde koşan bir sevgiliniz varsa bir parti çocuğu olup çıkarsınınz benim gibi. Nedense artık partilere ve insan kalabalığına alıştım diyebilirdim. Artık sıkıcı gelmemeye başlamıştı ama acaba bunun sebebei yanımda Crist'in olması mıydı? Çoktan üzerimi gecenin karanlığı kadar siyah bir takım giymiştim Aslında bu beni biraz fazla ciddi gösteriyordu ama bu hiç umrumda olmamıştı. Banyodan gelen du sesleri kulağıma dolarken gözüme çarpamayan kişinin içeride olduğunu anladım. Saçlarımı aynanın karşısında bir iki şekil çalışması yaparak taradıktan sonra artık çıkma vaktinin geldiğini farkettim. Benimle birlikte tüm kulübe halkıda geliyordu ancak bir erde yollarımız değişti. Apollon kulübesi yakın sayılırdı. Karanlıkta iki tane büyük göz parlıyordu. İşte dünyanın en güzel kızı orada barınıyordu. Ellerim cebimde dik bir şekilde kulübe kapısı önünde durup kapıyı nazikçe tıklattım. "Serseri geldi." dedim. Kapı anında açılmıştı. Karşımda herzamankinden daha da güzel bir kız duruyordu. Gözleri bana bakıyordu yüzü gülüyordu. Yanıma gelip kucaklaştıktan sonra koluma girdi. Karanlıklar içerisinde yüzüp Crist ve ben amfitiyatroya gelmiştik bile. | |
|
| |
Clara Thompson Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4592 Kayıt tarihi : 12/10/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Cuma Kas. 19, 2010 1:00 am | |
| Sıkıntıyla çoğalan melezlere baktım ve yeğenimin yanına gittim. Jess'in yanındaki Galu'yu da o zaman fark ettim. İkisine de gülümsedim ve sohbetlerine katılmaya çalıştım. Tabii bu kolay değildi. Konuştukları şey benim için o kadar yabancı geliyordu ki. Ben de sıkıntıdan etrafa bakınırken içeriye ayrılmaz çift Crist ve Stev'in girdiğini gördüm. Ah, ne kadar da tatlıydılar, birbirlerini buldukları için çok şanslı olmalıydılar. Bu arada Jess bana seslendi ve dikkatimi bozdu. ''Maya! Sen bizi dinlemiyor musun?'' Ben de durumu idare etmeye çalışıp Jess' ve Glau'yla ilgilenmeye çalıştım. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Cuma Kas. 19, 2010 11:01 pm | |
| Altın sarısı ışıldayan mini elbisemi giydikten sonra kardeşlerim ile evden çıkmıştık. Amfitiyatro ancak böyle süslenebilirdi herhalde. Olağanüstü güzellikteydi. Yemek masalarına bir göz atsam da gidip bir şeyler almadım. Yemek için henüz erkendi. Etrafa göz gezdirmeye başladım. Anna yanımdan ayrılmıştı. Hector ile buluşacaklarını tahmin ettim. Etrafımdaki mutlu , gülümseyen yüzlere bakınca neşem daha da artıyordu. Melezler kendi grupları şeklinde toplanmışlardı. Kimi en yakın arkadaşlarıyla , kimi sevgilisiyle , kimi kardeşleriyle. Kimi de benim gibi öylece etrafı izliyordu. Tanrı Ares ile annemi yan yana görünce mutlu olmuştum. Gerçekten birbirlerini seviyorlardı. Ve çok yakışıyorlardı. Tanrı Ares ise normal kıyafetlerle gelince daha yakışıklı gözüktü gözüme. annemin Anna ile konuştuğunu görünce , yalnızlıktan sıkılarak yanlarına gitmeye karar verdim. Ben gittiğimde bir şeyler konuşuyorlardı. ne olduğunu tam anlayamamıştım. O yüzden '' Selam.'' demekle yetindim.- Spoiler:
|
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... C.tesi Kas. 20, 2010 12:08 am | |
| Hiç havamda değildim. Oturmuş Sere'nin mimari çalışmalarından birine kendi zevkimce eklemeler yapıyordum. Kardeşim bundan nefret ediyordu ama sanırım işi benim için bu denli eğlenceli kılan da onun tavrıydı. Kafamı dalgınlıkla pencereden dışarı çevirdim ve şıkır şıkır giyinmiş melezlerin minik gruplar halinde kulübemin önünden geçtiklerini gördüm. Kaşlarımı çatarak etrafıma bakındım ama kardeşlerimden hiçbiri burada değildi. Hainler bana bir haber bile vermeden partiye mi gitmişlerdi yoksa? Belki de ben yaptığım işe çok dalmış olduğum için onları fark etmemiştim. Zaten bugün hiç partiye gidecek halim yoktu. Yine de... hatırladığım kadarıyla bugünün teması yemeklerdi ve yemeklerle çok eğlenceli aktiviteler yapılabilirdi. Eh, kendimi ne zamandır böyle bir etkinlikte göstermemiştim; yaza veda partisinde Stell'le birlikte etrafa cehennem tazıları saldığımızdan beri. Sırıtarak yataktan kalktım, birden neşem yerine gelmişti. Dolabımı açıp hızlıca karıştırdım ve ilk elime gelen elbisemi aldım; açık mavi renkte uzun bir elbiseydi, sırtı açıktı ve üzerimde her zaman çok güzel durduğunu düşünürdüm. Elbisemi giydikten sonra sıra saçlarımı yapmaya geldi. Önce dağınık bir topuz yapmayı düşündüm ama çok da rüküş görünmek istemiyordum, ensemden özensizce yapılmış gibi görünen bir biçimde topladım onları. Makyaj yapmayı pek sevmezdim ama aklıma orada karşılaşacağım Afrodit kızları geldi, kendimi yanlarında kötü hissetmek istemiyordum. Onun için beni de hayrete düşüren bir şekilde kırmızı ruj sürdüm dudaklarıma, gözlerimin rengini ortaya çıkarmak için de gözlerime kalem çektim. Kıyafetim ve topuklu ayakkabılarımla uyumlu küpeler taktım. Aynada son kez kendime bakıp hazır olduğuma karar verdikten sonra, derin bir nefes alarak kulübemden çıktım. Gözlerim hemen Ares kulübesine ilişti ama içeride hiç ışık yanmıyordu. Sanırım Adrian çoktan partiye gitmişti. Ne giydiğini tahmin etmeye çalışırken sırıttığımı hissettim, takım elbiselerden ve resmi giyinmekten nefret ederdi. Amfitiyatrodan içeri adımımı attığımda, çok da geç kalmamış olduğumu görerek rahatladım. Ortalık henüz fazla dolu görünmüyordu. Kahramanlar minik gruplar oluşturmuş, birbirleriyle sohbet ediyorlardı. Bazıları çoktan dans pistinde boy göstermeye başlamıştı. En fazla kalabalık kenarları boylu boyunca kaplayan yemek masalarındaydı. İlerleyen saatlerde onları test edeceğimden emindim ama şimdi tek istediğim bir kadeh şarap içmekti. İçecek masasının yolunu tuttum. Arada tanıdığım birine denk gelip el sallıyordum, ortamdaki mutluluk beni de esir almak üzereydi. Güzel iki Afrodit kızı Anna ile Amanda'nın, Tanrıça Afrodit ile konuşmakta olduğunu gördüm. Ah, benden şanslı melezler de vardı, annemin burada olmaması için dua ediyordum çünkü onunla karşılaşıp moralimi bozmak istediğim bir anda değildim. Seslice iç çekerek kırmızı şarabımı aldım ve amfitiyatronun basamaklarına yerleşmeye karar verdim. Gözüm uzaktaki bir adama ilişti; karanlıkta net seçilemiyor olsa da onun Tanrı Ares olduğunu hemen anladım. Giyimi normaldi ve bu bana aşırı derecede anormal gelmişti. Ondan ve gürültüden uzak bir yer bulup oturdum. Adrian'a bakınıyordum ama henüz onu görememiştim. Fırsattan istifade, partiyi nasıl fiyaskoya çevirebileceğimi düşünmeye başladım. Galiba herkes biraz tattıktan sonra yemeklerin havada uçuşması çoğu kişiyi eğlendirirdi. - Spoiler:
| |
|
| |
Satellite Morgan Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3387 Kayıt tarihi : 24/08/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... C.tesi Kas. 20, 2010 12:37 am | |
| Bugün yemek partisi olduğunu çok geç hatırlayabilmiştim.Tüm gün avlanmıştım,yorulmuştum.Planlarım tüm gün kulübemde uyumaktı.Bugün birkaç cehennem tazısının işini bitirdikten sonra tatlı bir uyku iyi gelir diye düşünmüştüm ki koşturan insanları kulübemin penceresinden gördüm.Birine bağırdım,neler olduğunu sordum. "Parti var,hiç mi haberin yok?" Bunları söyledikten sonra yürümeye devam ettiler.Ve benim de o zaman aklıma dank etti.Yatağımdan kalkarak yüzümü yıkadım.Kulübeme baktım,temizlenme zamanı gelmiş gibiydi.Daha sonra temizleyebileceğimi hatırlayarak parti için hazırlanmaya başladım.
Dolabı açtığımda kendi kıyafetlerimden hiçbirinin bir partiye uygun olmadığını farkettim.Ben etek giymeyi hiç mi hiç sevmezdim ve bunu da belli ederdim.Bu yüzden yanımda hiç etek yoktu,ve ben de kardeşleriminkinden otlanmaya karar verdim.Nasıl olsa onlar avlanmakla meşguldüler,elbiselerini bir güncük kullansam ne olurdu ki?Hemen o sarı elbiseyi aldım ve üstüme giydim.Bana yakıştığını zannediyordum.Saçlarımı da açtım ve biraz taradım.Ardından büyük evin yolunu tuttum.
- Parti elbisem:
Büyük evden içeri adımımı attığımda herkes orada gibiydi.En geç gelen olduğumu anlamamaları için sıvışmaya çalıştım.Başardım mı bilemiyordum ama kendime bir arkadaş aranırken yemekleri de götürüyordum.Bunlar çok lezzetli olmuşlardı.Gözlerim bir yandan Arthur'u da arıyordu ama bana mesafeli davranmaya başladığını bildiğim için fazla umutlanamıyordum.Tam kendime birini görmüştüm ki suratıma bir kurabiye yedim.Bağırınmaya başladım,Pacely'nin elbisesi pislenmişti.Ve şimdi,almamın hata olduğunu anlamıştım.Olabildiğince sinirli bir ses tonuyla bağırdım. "Onu hangi cesur attı?" Tam bu kelimelerimi söylerken arkamdan da bir pasta yemiştim.Elime geçirdiğim ilk keki herkese göstererek ciyakladım. "Madem öyle,başlayalım." | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Ptsi Kas. 22, 2010 1:08 am | |
| (Parti organizatörleri yeni bir rp yazıp kurguya birkaç şey ekleyin de millet yazacak şey bulsun, yoksa bu parti de kaynayıp gidecek.) |
|
| |
Cornelia Fackrell Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 871 Kayıt tarihi : 03/10/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Cuma Ara. 10, 2010 8:29 am | |
| Ben görevden yeni gelmiş ve çok yorgundum ama Tom yeni geldiğini söyledi ve bu partiye gitmek istedi. Rose ile bende onu kırmayarak zar zor da olsa tamam anlamında başımızı salladık ve duşa girip hazırlandıktan sonra da hep beraber kulübeden çıktık. Partiye baya geç kalmıştık ama anca gelebilmiştik. Yemek partisinin olduğu yere geldiğimizde yemeklerin havada uçuştuğunu gördük. Tom ilk başta buna çok şaşırsa da ardından gülümsedi ve çok eğlenceli gibi bir kaç kelime söyledi. Onu tam olarak duyamamıştım çünkü çok ses vardı ve dedikleri pek anlaşılmıyordu. Ardından etrafa bakınınca herkesin daha yemek savaşına başlamadığını ve herşeyi kaçırmadığımı düşünerek gülümsedim. Ardından etrafa bakındım ve tanıdık birilerini aramaya başladım. Etraf çok karışıktı ama karşı tarafta duran Amanda'yı görebiliyordum. Karşıya yanına gidebilmek için amfitiyatronun çevresinden dlanıyor ve yiyeceklerden kaçıyordum. Bir kaç melez bana kek atsa da tutturamamışlardı ve onlara gülüp geçtim. Rose'nin bana seslenmesiiyle birlikte ona döndüm ve bana Stell'leri işaret ettiğini fark ettim. Başımı tamam anlamında salladıktan sonra Rose ve Tom'u onların yanına yolladım. Bende Amanda'nın yanına ilerleyerek. "Geç kaldım ama sonunda gelebildim." dedim ve gülümsedim. Amanda da bakna bakıp gülümsedi. Etrafa bakındığımdaysa herkesin iyice coştuğunu ve yemeklerin havada uçuştuğunu fark ederek gülümsedim. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Yemek partisi.... Cuma Ara. 10, 2010 10:23 am | |
| Kampta parti vardı ama çok yorgun olduğum için gitmemiştim. Çok uzun bir süre sonra birkaç melezin konuşmalarını duydum. Partide yemek savaşı çıkmıştı. İşte ne kadar yorgun olsamda bu eğlenceyi kaçıramazdım. Hemen üzerime uygun bir şeyler giydim ve kulübemden çıkıp Amfitiyatro'ya doğru hızlı adımlarla yürüdüm. En sonunda vardığımda az kalsın kafama pasta yiyecektim. Son anda eğilerek kurtulmuştum. Hemen gördüğüm yemeklerin yanına gittim ve birkaç parça alıp bende savaşa dahil oldum. Athena kulübesine yemekler yağdırıyordum. Çünkü en yakınımda onlar vardı. Lucy bana büyük bir parça pasta attı. İşte bundan kurtulamamıştım. Lucy bana bakıp gülmeye başladı. Bende gülmeye başaldım. Üstüm başım mahvolmuştu ama buna değiyordu. Çok eğleniyordum. İyi ki bu partiye geç de katılmıştım. | |
|
| |
| Yemek partisi.... | |
|