Biraz Eğlence

Kulübede Teo’yla ben oturuyorduk. Kardeşlerimizden başka hiç kimse yoktu. Yaqni kafa dinliyorduk. Bir süre sonra kapı çalındı. Gelen Calvin idi. Hemen içeri aldım ve salona götürdüm. Birlikte sohbet etmeye başladık. Tabii en çok Teo’yla Calvin konuşuyordu. Çünkü maçlardan bahsediyorlardı. Basketbol maçlarından. İkisi de bu konuyla çok ilgiliydiler. Bende basketbolu severdim ama bu kadar değil. Sıkıntıdan patlamak üzereydim. Gidip kendime abur cubur bir şeyler aldım ve kendimi tamamen yiyeceğe verdim. Çok şükür ki bu fazla uzun sürmedi. Kapı yine çalındı. Teo "Ne çok ziyeretçimiz var." dedi. Güldüm ve kapıyı açmaya gittim. Gelen Clay, Rose ve Elen idi. Clay "Selam!" dedi ve direkt içeri girdi. Rose ve Elen de tabii ki onu izlediler. Birlikte salona geçtik. Calvin Clay'ı görünce ofladı ve "Yine mi sen?" dedi. Clay oturduktan sonra "Beğenemedin mi?" diye yanıt verdi. Calvin'le ikisi tam kavgaya tutuşacakken Elen "Voleybol maçı yapacağız, var mısınız?" diye sordu.

Etrafta dolanırken canım sıkılmıştı ve kulübeme dönmeye karar verdim. Kapıyı çalmadan direk içeri daldım ve ortamın hararetli olduğunu gördüm. Beni gören Tiff "Hey hadi voleybol maçı var sen de gel." dedi ve ben de "Tamam o zaman geliyorum. Hadi gidelim." deyip voleybol sahasına doğru yola koyulduk

Clay, Elen ve Rose'un tekliflerini hemen kabul ettik. Zaten Calvin'le ben dünden razıydık, Tiff'i de ikna etmek pek zor olmadı. Tam çıkmaya hazırlanıyorduk ki içeri yeni gelen kardeşimiz Fenix girdi. Tiff onu da davet etti, Fenix de kabul etti. Sonra hep birlikte Voleybol Sahası'na doğru yürümeye başladık. Yolda takımlar üzerine tartışmaya başladık. İlk başta ben, Tiff, Calvin ve Fenix bir takım oluşturmak istedik. Ama sonra güç dengesizliği olur düşüncesiyle Calvin'in karşı takıma geçmesine karar verdik. Böylece ilk takım Calvin, Rose, Elen ve Clay'den oluşuyordu. İkinci takımsa ben, Tiff ve Fenix'ten oluşuyordu, yani Apollon takımı gibi olmuştuk. Takımlara karar verdikten sonraysa birbirimize ezici şeyler söylemeye başladık. Ben "Top bir süre sonra güneşe dönüşebilir, umarım takip edebilirsiniz." dedim. Clay alaycı bir kahkaha attı ve "Siz topu güneşe dönüştürene kadar biz sizi yenmiş oluruz Teo, merak etme." dedi. Daha sonra da buna tüm yol boyunca devam ettik. Voleybol Sahası'na vardığımızda hepimiz yeterince motive olmuştuk, bu yüzden hemen oynamaya başladık.

Bugün güzel bir gündü. Clay ve Rose'la birlikte Apollon kulübesine gidip onları voleybol maçına davet etmiştik. Onlarda teklifimizi tabii ki kabul ettiler. Beraber voleybol sahasına doğru yürümeye başladık. Yolda takımları kararlaştırdık. Clay, Rose, Calvin ve ben aynı takımdaydık. Üç Apollon çocuğuda diğer takımdaydı. Ben kendi takımımdan çok memnundum çünkü hepimiz kendimize güveniyorduk. Tek bir sorun olabilirdi o da Clay'la Calvin'in kavgaya tutuşmasıydı. Ancak biz buna izin vermezdik. En azından izin vermemye uğraşacaktık. Voleybol sahasına geldik ve fazla vakit kaybetmeden maça başladık. Maça başlayan Apollon çocuklarıydı. Çünkü onlar üç kişiydi. Fenix ilk servisi kullandı. Top bizim tarafa gelirken Clay "Bende!" diye bağırdı. Topu ona bıraktık.

Kardeşlerimin hepsi eğitime gitmişlerdi ve benim canım sıkıntıdan patlıyordu. Biraz eğlenirim diye Calvin abinin yanına gitmeye karar verdim. Bunun için kulübemden çıktım ve Hades kulübesine gittim. Ancak Stella abla abimin Apollon kulübesine gittiğini söyledi. Teşekkür ettikten sonra Apollon kulübesine gittim. Kapıyı bana Ange abla açtı ve abimin voleybol maçına gittiğini söyledi. Bu işe sinirlenmeye başalıoyordum ama voleybol maçı eğlenceli olabilir diye düşündüm. Koşarak voleybol sahasına gittim. Gerçekten oradaydılar. Hemen tirübündeki yerimi aldım ve tezahürat yapmaya başladım. Herkes bana baktı. Calvin abi "Bücür senin burada ne işin var?" diye sordu. "İzlemeye geldim." dedim. İki tarafta beni izleyici olarak kabul etti ve maça geri döndüler.

Maça daha yeni başlamıştık. İlk sayımızı almıştık. Tam bu sırada ufaklık geldi. Tezahürat yapmaya gelmiş. " Peki tamam " dedik vve tezahürat yapmasına izin verdik. Tam tekrar oyuna dönecekken kardeşim Lara geldi ve oda oynamak istedi. BU zevkli oyunu kim oynamak istemezdiki zaten? 4-3 eşitsizlik olduğundan doalyı Lara'nın gelmesi herkesi sevindirmiştii. Yenilen takım olan Tiff, Teo ve Fenix hemen " yeniden başlaayalım " dediler. Ne kadar bunu istemesekte buna mecburduk. Yeni takım olarakta " kızlara-erkekler " olsun dedim. Fakat burda kızlar fazla olduğunda dolayı " Tiff'te karşı takıma geçsin. " diye de ekledim. Hem böyle karşı takım oluşturmak istedikleri yakımı oluşturmuşlardı. Bizim takım Ena, ben, Lara ve Marie'den oluşurken onların takımı Tiff, Teo, Fenix ve Calvin'den oluşuyordu.

Lara " Hadi o halde oyun başlasında kızlar yensin. " diye bağırdı. Bizim takım ortayagelip ellerini birleştirerek " KIZ-LAR " diye bağırdık. Karşı takımda mecbur " Er-kek-ler " diye bağırdı. Tiff arada kaynamıştı. Ufaklığın tezahüratıyla maç başladı. İlk servisi bizim takımdan Marie kullandı. Güzel bir servisti. Teo güzel bir manşetle yanıt verdi. Tiff pasör görevini görüyorud. Teo'dan aldığı topu sevgilisi gıcık Calvin'e kaldırdı. Calvin güzel gelen topa smaç bastı. Fakat benim kalktığım bloğa yakalandı top ve bize bir sayı getirdi. Calvin'e blok koyabildiğim için havalar uçtum.

Lara'nın gelmesiyle istediğim takım oluşmuştu. Kızlar takımını mutlaka yenecektik. Maça hemen başladık. Marie sewrvisi kullandığında topu Teo karşıladı. Onun için hiç zor olmamışa benziyordu. Tiffany topu bana kaldırdı. Bende istediğim gelen topa gelişine çaktım. Ancak Clay blok koydu. Ondan böyle bir şey asla beklemiyordum. Demekli bu maç o kadar kolay olmayacaktı. Tabii yine de biz tyenecektik. Marie bir servis daha kullandı. Bu sefer topu Fenix karşıladı. Topu yine pasarümüz olan Tiff'e atmıştı. Tiff filenin yakınına bana top keldırdı. Bu sefer daha temkinli olduğum için topa vururken Clay'ın bloğunu ters tarafa yatırdım. Topa Elen vursa da zor yetiştiği için topu çeviremediler. Clay'a bakarak güldükten sonra Tiff, Fenix ve Teo'yla el çakıştık.