Elena Martin

Bugün kendimi eğitimlere vericektim. Çok eksiğim vardı ve bunları ancak ders alarak kapatabilirdim. Onun için dersliklere doğru yürümeye başladım. Hava ders almaya hiç müsait değildi. Yani çok güzeldi. İnsan gezip eğlenmek istiyordu. Yani en azından ben öyle istiyordum. Buna rağmen kendimi zorlaya zorlaya dersliklere gittim. Tek tek bütün sınıfların ismine baktım. Bugüne kadar hiç dersliklere uğramadığım için doğru dürüst ne eğitim verildiğini bile bilmiyordum. 7 sınıflık listede ilk dikkatimi çeken Pegasus Binicilik Sınıfı oldu. Bu eğitim benim çok işime yarardı. Troya'ya daha bilgili davranabilirdim. Bu dersi almaya karar verdim ve sınıfa girdim. İçeride bir sürü öğrenci vardı. Etrafa göz gezdirirken Clay'ı gördüm ve o zaman Clay'ın eğitmen olduğunu hatırladım. Gerçekten şaşslıydım. Hemen onun yanına gittim ve "Selam!" dedim.

Ena. Elena'ya yeni bir lakap bulmuştum. Onun sıcacık " Selam " demesine karşılık bende sıcak dolu bir gülümsemeyler " Selam Ena. " dedim. Ders almak için geldiğini anlamıştım. " Troya nerde? " diye sorunca " Ahırda bıraktım onu. Ders almak iin geldim. " cevabunu aldım. " E hadi o zaman derse başlayalım ama önce Troya'yı almaya gidelim. " dedim ve gülümsedim. Ena'yla birlikte ahırlara doğru yürümeye başladık.

Clay hemen Troya'yı sordu. Onu pegasus ahırına bırakmıştım. Bunu Clay'a da söyledim. O da "E, hadi o zaman derse başlayalım ama önce Troya'yı almaya gidelim." dedi. Kebul ettikten sonra sınıftan çıkıp ahıra doğru yürümeye başladık. Yolda giderken Clay bana Troya ile birkaç soru sordu. Hepsini ona anlattım. Sonra ahıra vardık ve içeriye girdik. Burada bir sürü pegasus olmasına rağmen Troya'yı bulmam hiç zamanımı almadı. Hemen onun yanına gittim ve okşamaya başladım.

Clay Troya'ya yedirmem için bana küp şeker uzattı. Hemen onu aldım ve Troya'ya yedirmeye başladım. Ancak Troya çok hızlı yiyordu ve beni biraz rahatsız ediyordu. Bunun için ona yavaşlamasını söyledim. Troya beni dinleyerek yavaşladı. Bende onu diğer elimle okşamaya başladım. Küp şekerler bitince Clay elime bir tarak verdi. Bununla Troya'nın tüylerini taramaya başladım. Bu iş çok zevkliydi. Kısa bir süre sonra Clay "Troya'yla ilgili bir sorunun yada öğrenmek istediğin bir şey var mı?" diye sordu. Biraz düşündükten sonra "Sorunum yok. Sadece süper bir ikili olmak istiyorum." dedim. Bu doğruydu. Onunla çok iyi anlaşmak istiyordum. Kamptaki herkesten çok.

Elena'nın Troya'yla ilgili hiçbir sorunun olmamasına çok şaşırmıştım. Genelde melezler buraya sorunlarını çözmek içinde çok gelirlerdi. Fkat Elena sadece Troya'yla iki vücut değilde tek vücut olabilmek için gelmişti. Bu arada Elena, Troya'nın yelelerini taramayı bitirmiş tarağı bana uzatıyordu. Bende gülümseyerk " Haydi o zaman tek vücut olmaya gidelim. " dedim ve tarağı elinden alıp yanımda getirdiğim çantama koydum. Ahırlardan çıkmadan Arianna'yı da aldım. Onu biraz okşayıp küp şeker yedirdikten sonra dördümüz dersliğe doğru yürümeye başladık.

İçeri alanda çalışamayacağımız için " Şurdaki açıklık alanda rahatça çalışabiliriz. " dedim ve oraya yyöneldim. Dördümüzoraya yürürken Arianna'Yla Troya uçacakları için yerlerinde duramıyorlardı. Oraya vardığımızda " Hazırmısın? " bakışlarıyla Ena'ya baktım. Ena bakışlarımı anlayıp " Hazırım. " diyince hemen Arianna'nın sırtına bindim. Ena'da Troya'nın sırtına binince yavaşça havalandık.

" Şimdi biraz dönemç ve zikzak yapcağız. Sonra da bu öğrendiklerimizi ormanda deneyeceğiz. " Nasıl zikzak yapılacağını Ena'ya gösterdim ve onun yapmasını bekledim.

Troya'nın sırtına bindim. Uçup bir şeyler öğrenecektik. Troya da bende halimizden memnunduk. Hvalandığımızda Clay bize nasıl zikzak çizeceğimizi gösterdi. Sonra da aynısını benden bekledi. Troya'ya "Başlıyoruz." dedikten sonra Clay ve Arianna'nın yaptıklarını yapmaya başladık. Havada gerçekten zikzaklar çiziyorduk. Bu biraz baş döndürücü olsa da güzel bir duyguydu. Zikzak çizme bitince Clay'a baktım ve yorumunu bekledim.