Bugün de büyü sınıfına gidecektim.İçimde kıpır kıpır bir heyecan vardı.Nedenini bilmediğim bir şey okula gitme hevesimi arttırmıştı.Hem de ilk kez..
Okul servisine bindiğimde tüm arkadaşlarıma gülümseyerek selam verdim.Onlardan aynı karşılığı alamadım.Her zaman oturduğum yere oturmaya gidiyordum.Yanyana oturduğum arkadaşım Mollie'ye:
"Günaydın Mollie.Bugün herkes beni tersliyor bir şeyler mi var?"
Mollie yüzüme bakmadan yerime çantasını koydu.Ben de yolculuk boyunca ayakta gitmek istemediğim için ve bugün de okulu asamayacağım için hostese gittim:
"Bakar mısınız?Oturacak yerim yok,ne yapmalıyım?"
Genelde bana iyi davranan otobüs hostesi bile bana:
"Git nerede oturursan otur.Çocukları rahatsız etme yeter."
Neler oluyordu böyle?Neden herkes beni dışlıyordu?Okul servisinden inerek okula yürüyerek gitmeyi tercih ettim.Önce eve uğradım.Biraz moralimi düzeltip,gidecektim.Zaten okula daha vardı.Büyü yaparak gidecektim ama bunu yapmamız yasaktı.Ben de eve uğradım,çantamı yere attım.
Annem kapıdan:
"Kızım yine mi okuldan gönderildin?Neler oluyor sana?"
Bu suçlamaya sinirlenmiştim.
"Hep ben suçlanıyorum!Bu sefer bir şey yapmadım.Servise bindim kimse yüzüme bile bakmadı.Moralim bozuldu.Yürüyerek gideceğim.Zaten daha var.Biraz rahatlamalıyım."
Annem bana baktı ve:
"Oh tatlım,üzgünüm.Ama bugün okula hemen gitmelisin.Az sonra çıkıyorum ben.Seni bırakırım." diyerek elime bir meyve suyu tutuşturdu.Beraber arabasına bindik.
Arabasını yeni almıştı.Kıpkırmızıydı.Cilalı tahtalar gibi parlıyordu.Mahalledeki herkes bu arabayı kıskanıyordu ve sırf bu araba için benimle takılanlar bile oluyordu.
O sabah arabanın önüne indiğimizde arabanın önünde bir çok çocuk vardı.Ben gelince hepsi dağıldılar.Annem bana baktı ve:
"O kadar çocuk neden kaçtılar?Neler yaptın onlara?Yine mi dövdün?"
Bu kadarı da fazlaydı.
Bağırmaya başladım:
"Ne dediğinin farkında mısın?Hep beni suçluyorsun!"
Sonra kapıyı çarpıp kaçtım.
Arabada oturan annem:
"Hemen buraya gelmezsen bir daha eve gelemezsin!"
Ben ona aldırış etmeden orman yolunu kullanarak okula gitmeye başladım.Yeşil,uzun,ulu bir ağacın altında oturdum.Bir süre sonra uykum geldi ve farkında olmadan uyumuşum.
Rüya görmeye başladım.
Ormanda kaybolmuştum.Bağırıyordum "Yardım edin!Yardım edin!" O sırada karşıdan bir koyun adam geldi.
"Sen bir melezsin!" dedi.Ben güldüm "Haha!Melez mi?O da ne?" Koyun adam bana baktı ve garip bir konuşmayla "Melezin ne olduğunu bilmez misin sen?Ebeveynin bir tanrı işte!" Ben şaşırmış bir ifadeyle "Saçmalama sersem!Bir koyun adamın dediklerine inanacak değilim!" Koyun adam bana kızgın bir ifadeyle bakarak "Ben bir safirim.Dediklerine dikkat et.Sen bir tanrı çocuğusun.Hemen eve git,eşyalarını topla ve hemen kampa gidelim!" dedi.Şaşırarak "Benim ebeveynim hangi tanrı peki?" dedim.
O sırada uyandım.Karşımda bir safir duruyordu.
"Aaaa!Bir safir!Sen..Sen gerçek misin?Ben uyanamadım mı hala?"
Safir gülümseyerek:
"Bana bir daha koyun adam deme olur mu Satellite?" dedi.Safire şaşkınlıkla bakarken açıklama yapma gereği duydu:
"Rüyada anlatmak en iyisi olur diye düşünmüştüm.Şu taksiye bin." dedi.
Korkak bir tavırla taksiye bindim.Takside bir safir daha vardı.Nereye olduğunu sordu ve beni karşılayan safir:
"Satellite'nin evine" dedi.
Taksici safir bana bakarak:
"Uzun zamandır seni arıyorlardı.Sen çok güçlü bir melezsin.Hemen gidelim!" Birden yüzüme bir gülümseme oturdu.
Eve vardığımızda annem evdeydi.Safiri gördü ve:
"Zamanı olmalı mı?" diyerek bana sarıldı.Ağlaştık.Bana bavulumu uzatarak uğurladı.
Safire bakarak:
"Ben büyücü olduğumu sanıyordum.Bu melezliğimden mi kaynaklanıyor?"
Safir gülümseyerek:
"Sen bir büyücü değilsin.Zihninde canlandırıyordun.Sen bir büyücü olmadığına rağmen annen seni büyücülük okuluna yazdırmayı kafasına koymuştu.Melezlerin büyücü yaratıkları olduğuna inanıyordu.Ama bu doğru değil.Kampa varınca ayrıntılı bilgiyi edinirsin."
Büyücü olmadığıma inanıyordum zaten.Ama nasıl melez olduğuma inanamıyordum.Safir bana bakarak:
"Şimdi nasıl melez olduğuna kafa yorma.Kampta anlarsın zaten." diyerek gülümsedi.Ben de ona son sorumu sordum:
"Neden arkadaşlarım beni dışlıyordu?"
Safir yine gülümseyerek:
"Aslında büyü yapamadığını biliyorlardı ve bir melez olduğunu da.Sabırları taşmıştı artık ve gideceğin günün yakın olduğunu biliyorlardı."
Bunu anladım ve için rahatladı.Artık bir melez olduğumu biliyordum ve yepyeni umutlarla kampa gidiyordum..