Biraz Yardım Fena Olmazdı

Kamp Marketi, Melez Kampı'nda en sevdiğim yerdi sanırım. Çünkü burada istediğim her türlü yiyeceği bulabiliyordum. Çünkü kampımızın harika Hermes çocukları aklınıza gelebilecek her şeyi bulabiyordu. Hermes çocukları demişken, bugün Amy'yle çok fena bir kavgaya tutuşmuştuk. Beşinci ayımız dolmuştu, fakat hödük ben bunu unutmuştum. Sabah benden bir sürpriz bekleyen Amy, hatırlamadığımı öğrenince deliye döndü. Bir an gözlerinde oluşan bakışlarla bile beni kesebileceğini düşündüm. Ama daha sonra gözleri sulandı ve öfkeli bir ses çıkarıp arkasını döndü, hırslı bir şekilde kulübesine doğru ilerlemeye başladı. Babasından aldığı hız özelliği yüzünden ona yetişemedim. Sesleninceyse "Beni rahat bırak." cevabını aldım. Ben de mecburen dediğini yaptım ve olduğum yere çöktüm. Uzun süre düşündükten sonra kendimi affettirmek için ona bir hediye almaya karar verdim. Ama biraz yardım fena olmazdı sonuçta. Bu yüzden Afrodit kulübesine gittim ve kapıyı çaldım. Şansıma karşıma çıkan kişi Claire'di. Onunla uzun zamandır arkadaştık, yardımı dokunabilirdi. Başıma gelenleri anlattıktan sonra benimle gelmeyi kabul etti. Tabi öncelikle bir on dakikalık hazırlanmadan sonra. Daha sonra da birlikte Kamp Marketi'ne geldik -yolda beni haşlamayı ihmal etmedi tabi ki.

Erkekler neden bu kadar odun olmak zorundalardı ki? Al işte birtane daha Teo. Amy'le sevgili olduğunun 5.ayını unutmuş. Böyle bir günü nasıl unutabiliyorlar hiç anlamamıyorum. Biran Amy'i düşündüm. " Ne kadarda kırılmıştır. " diye içimden geçirdim. Şimdi Teo'yu affetmesi için Teo'nun ona muhteşem hatta dahada muhteşem bir hediye alması gerekiyordu. Sanırım bunu bildiği için Afrodit kulübesinin kapısını çalmış olmalıydı. Tabi bir gönlü alacak en iyi hediyeyi Afrodit kızları seçerdi. Kapıyı açan ben olduğum için bu hediye seçme görevi bana düşmüştü. 10 belkide 15 dakika hazırlandıktan sonra kulübeden Teo'yla birlikte çıktım.

Kamp marketine doğru yürümeye başladık. Orada her şey olduğundan dolayı mutlaka güzel bir hediye bulurduk. Yolda Teo'yu biraz(!) haşladım. Fakat çok sinirlenmiştim. Bunu bana Pers yapsaydı onunla 1 ay konuşmaya bilirdim yani o derece. Umarım Amy, Teo'yu çabuk affederdi. Onların aralarının bozulmasını istemezdim. Onlar çok iyi bir çiftlerdi. Biraz yürüdükten sonra kamp marketine geldik. İçerisinin kalabalık olmaması şansımıızn iyi yöne doğru gittiğine bir işaret diye düşünerek içeri girdim. Umarım hediyeyi kolay seçebilirdik. Fakat bunu hiç ama hiç sanmıyordum. Sonuçta süper bir hediye olması gerekiyordu.

Hemen işe koyulmanın en iyisi olacağını düşünmüştüm. Bu yüzden önüme gelen ilk tezgaha geçtim ve bakınmaya koyuldum. Ama pek kolay beğenmeyen biri olduğum için işim biraz uzun süreceğe benziyordu. Bir süre sonra sıkıldım ve gözüme çarpan bir kolyeyi kaldırıp Claire'e gösterdim. Claire bir an annesinin ilahi görünüşüne taş çıkartacak bir ifadeyle baktı bana. Üstüme atlayıp tırnaklarını geçirecek sandım. Bu yüzden durumu toparlamak için "Bunu takacak olan biri var mıdır acaba kampta? Çok zevksiz değil mi Clay?" dedim. Claire bir an şaşırmış bir şekilde baktı ama sonra kahkayı patlattı ve "Teddy, biraz odun olabiliyorsun ama gerektiğinde kıvırmasını da biliyorsun doğrusu." dedi. Bu sefer öfkeli bakma sırası bendeydi, ama fazla dayanamadım ve "Bunu iltifat olarak kabul ediyorum. Ayrıca seni buraya boşuna getirmedim. Bana yardım etmeye ne zaman başlamayı düşünüyorsun acaba?" dedim.

"Bunu iltifat olarak kabul ediyorum. Ayrıca seni buraya boşuna getirmedim. Bana yardım etmeye ne zaman başlamayı düşünüyorsun acaba?" dedi. " Hemen şimdi. " dedim gülerek.

Mağzayı gezerken eğleme yapıyordum. " Şarkı söyleyen tatlı oyuncaklar. Cık olmaz. Daha farklı bir şey olmalı. Amy görünce hayran kalıp bayılmalı. Sonra bunun senin seçemeyeceğini anlamalı. " dedim gülerek. Teo bana baktı ve " Clayyyyy! " dedi. Sinirlenmiş gibiydi. Hiç bozuntuya vermeden mağazda gezinmeye devam ettim Aradığım şeyi hala bulamamıştım ama bulacağıma emindim.

" Hadi Clay. Bir şey seçmeyi düşünüyormsusun? Hala bir şey seçemedin. " dedi Teo. Erkekler neden bu kadar sabırsız ve alışverişten nefret ettiklerine bir türlü aklım ermiyordu. Ne güzel geityorduk işte. BUnun nesinde sıkılıyorlardı hiç anlamıyordum. " Aradğım şeyi bulamadım. Amy'nin seni affetmesini sitiyorsan sesini kesip bir şeyler bak bence. " dedim. Sanırım biraz sert olmuştu. Teo'nun gönlünü almak için " Bir şey bakarken daha bi sinirli oluyorum sen bana bakma. " dedim. Teo'da gülümseyip neşesini geri getirince bakınmaya devam ettik.