Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) | |
|
+16Hades A. Anna Bianca Sentius Artemis Luke Winchester Stella Fabiano Lucianna Fackrell Cassandra Masen Edward Kevin Hawke Rose Denise Harris Lara Adams Ange Morgan Lamartine Cristina Black Robert Harris Satellite Morgan Mathias Joseph Phelan Athena 20 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) Salı Eyl. 21, 2010 5:17 am | |
| Kostümümü övmesi hoşuma gitmişti. Oysa ben bunu elime geçen ilk şey olduğu için almıştım.
-Teşekkür ederim. Seninki de.. Çok yakışmış
dedim ve gülümsedim. İsmini söylediğinde gülümsemem arttı. Afrodit'e yakın olduğunu düşünmekte haklıydım. Alex ile buraya geldiğim ilk gün karşılaşmıştım. O an beni tanımadığı için onunla biraz şakalaşmayı düşündüm.
-Ben de Persephone ama kimseye çaktırma melez.
dedim. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ama bana inanması kolaydı çünkü onun kızı olarak bazı yönlerim anneme çekmişti. Neyse ki iyi bir oyuncuydum.
| |
| | | Jekaterina Lilia Zakarova
Mesaj Sayısı : 43 Kayıt tarihi : 14/09/10
| Konu: Geri: Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) Salı Eyl. 21, 2010 8:12 am | |
| Yeşil-mavi gözlerimi neredeyse çift görünen dj kabinine diktim. Yukarıdan bağladığım kızıl örgüyü sol omzuma alıp, bardağımda her ne zımbırtı varsa kafama diktim. Cehennem tazıları hangi ara ortaya çıkmıştı anlamamıştım. Her zamanki gibi geç gelmiştim elbette. İçeriye adım attığımda, dans edenlerin başlarına garip olaylar geliyordu. Neyse ki fark edilmemiştim. Eee, kenarda sessizce durmanın faydaları. Yeşil, altın çiçek motifleriyle yaşam üflenmiş tuvaletimi çekiştirip Tacımı, maskemi düzelttim. Tam bir yerlere doğru ilerleyecektim ki, Favorili, değişik saç modeliyle dikkat çeken bir melezin hafif pürüzlü sesi, ona dönmeme neden oldu. Siyah, maskemi yerinden oynattım, ama çıkartmadım. Kimliği belirlenemeyen nadir kişilerden olmaya kararlıydım, en azından şimdilik. "Merhaba, kimin kılığına girdin? Kızıl saçlar falan?""Baksana, ben bir prensesim Kral." Kızıl saçlı kaç prenses vardı ki? Fiona'nın kılığına girmek aklıma gelen son alternatif olsa da, işe yarayabileceğini düşünmüştüm. "Kızıl saçlı prenses mi?" Saçları Presley'inkini andırmıyordu o kadar da. Elindeki o şapka da neyin nesiydi hem? Onu bir kez daha süzüp burnumu havaya kaldırdım. "Şapşal. Fiona'yım ben." Alınmasın diye omzuna yapmacık bir yumruk attım. Kim olduğunu bilmiyordum, zaten yeniydim, sorun şuydu ki, kulubesini de tahmin edemiyordum. İçtiğim o zımbırtının midemde fazlasıyla yer aldığını fark ettiğimde çok geçti sanırım. Artık çift görüyordum neredeyse. Yine de adımlarımı düz tutmaya özen göstererek dj kabinine doğru ilerledim. Kırmızı başlıklı kız, kurt adam, kelebek kız, maymun çocuk... Gözlerim oradan oraya gidip gelirken gördüğüm kişilere de selam veriyordu. Dj kabinine girebildiğimde, adamı bir kenara ittirip "Çekil." diye söylendim. Hızlı şarkılardan sıkılmış olmalıydı herkes. Şimdi, çiftleri görmenin zamanıydı bana göre. Beş dakikalığına. En azından birileri partner bulup dans etmeyi deneyebilirdi, değil mi? Hem, -eğer hala öyleyse- kimse birbirini tanımıyordu, dans eğlenceli olabilirdi, bir şarkılığına, sonra hip hop şarkılardan birini açacaktım. Sinsi sinsi gülümseyip, yavaş bir şarkıyı açtım. Millet şaşkın şaşkın birbirlerine bakınırken, dj kabini sorumlusuna pis pis sırıtıp iki elimi havaya kaldırdım, ben değildim, dermiş gibi. (Outistan:Sormadım, hoşunuza gider mi onu da bilemiyorum doğrusu :/ Ortama atlayıp değişiklik yapmaya karar verdim İstemezseniz, slow bir şarkıdan, yeniden hip hop türü dansa dönüşünüzü yazarsınız )
En son Jekaterina Lilia Zakarova tarafından Çarş. Eyl. 22, 2010 2:06 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Robert Harris Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1602 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) Salı Eyl. 21, 2010 8:24 am | |
| Etrafta aniden romantik bir müzik yankılanmaya başlayınca, tıkandım ve içtiğim şampanyanın bir kısmını dışarı püskürttüm. Şimdi, pistin ortasında ayakta dikilmekteydim ve bu durum Zorro'ya hiç uygun değildi. Yakındaki bir kokteyl masasına içeceğimi bırakıp, Rose'un kim olduğumu fark etmemiş olması için içimden tüm tanrılara dua ederek, en yakınımdaki kızın yanına gittim ve "Bu dansı bana lütfeder misiniz?" diye sordum. O gece, Hades'in oğlu Robert değil, Zorro'ydum. Eh, Zorro da Rose adında bir kızla çıkmıyordu, değil mi? (Rpout*Keh keh keh İsteyen kişi rp'yi devam ettirebilir.) | |
| | | Rose Denise Harris Poseidon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1021 Kayıt tarihi : 17/08/10
| Konu: Geri: Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) Salı Eyl. 21, 2010 8:32 am | |
| Şaşkınlıkla dj kabinine baktım. Aniden çalmaya başlayan romantik müzik üzerine, tüm amfitiyatro gerilmişti. Eh, haksız da sayılmazdık. Kimse karşısındakinin aslında kim olduğunu bilmiyordu ve bu partinin ertesi günü de vardı. Aklıma yemek gazinosundaki partide çıkardığım rezalet geldi ve titrek bir nefes aldım. Bu gece, daha farklı olacaktı. Bir bar taburesine oturmuş, karşımdaki şarabı yudumlayıp yudumlamamak arasında gidip geliyordum. En sonunda, "Ne olacak ki?" dedim, "Robyn buradaysa bile benim kim olduğumu bilmiyordur." Sonra, 'kırmızı başlıklı kız' kimliğimin beni sakladığını umarak, tüm kadehi kafama diktim. Birkaç gün içinde kamptan ayrılacaktım ve seneye tekrar gelene kadar, bugün çıkardığım rezalet unutulurdu. Zaten büyük ihtimalle tüm suç 'kırmızı başlıklı kız kostümlü kızın' olurdu, zaten buradaki kimse kimliğimin farkında değildi. Suratıma tatlı bir gülümseme yerleştirerek, dans etmeye başlamış kostümlü melezleri seyre daldım. Birinin de gelip beni dansa kaldırmasını umuyordum. (rpout: hahaha çok umurumdaydın Robyn.) | |
| | | Steward Thurstan Ares'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 326 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) Salı Eyl. 21, 2010 9:15 am | |
| Bir parti daha... Ama bu seferki maskeliydi. Aman Crist'ten başka birini tanımama ihtiyaç yoktu. Crist'lede bereber gideceğimize göre sorunda yoktu. Külübemde yalnızdım. Crist'in kararlaştırdığı kodtümü giyiyordum. Bu bir prenskostimiydi. Etrafında dantelli örgülü işlemeleri olan bir ceketin altında beyaz bir gömlek altınada bir pantolon. Crist ise bir prenses olacaktı. Sanırım şuanda Afrodit çocuklarıyla süslenmekle meşguldü. Üzerimi giymiş saçlarımıda hafif şekillendirmiştim. Sadece gözlerimi kapatan beyaz ve kenarları pullu bir maske taktım. Parfümümü de sıktıktan sonra siyah ayakkabılarımı giyip kulübeden çıktım. Sanırım biraz geç kalmıştık hatta bayağı geç kalmıştık. Etrafta kimse yoktu. Apollon kulübesine kadar karanlık geceyi aydınlatan ayla yıldızlar bana eşlik ettiler. Kulübeye geldiğimde ise onlardan daha parlak birşeyle karşılaşmıştım. Aydan daha parlak yıldızlardan daha erişilmez. Üzerinde adeta gelinlik gibi durmuş prenses kostümlü ve benimkinin aynısı bir maskeyle kapıda Mono Lisa'dan bile daha esrarengiz ve güzel gülen Crist, beni görünce yanıma geldi. Küçük bir sarılma faslından sonra koluma girip birlikte yürümeye başladık. Amfitiyatro yoluna gelmiştik fakat hala tek bir melezle karşılaşmamıştık. Sanırım paritnin sonlarına doğru geliyorduk. Amfitiyatroya girdiğimizde ortamın ayak uyduramamasından dolaı henüz açıldığı çöok belli slow bir müzik kulaklarımaza selam eden ilk şey oldu. Sonrasında değişik ve hepsinin kendisine has güzelliği olan kostümlü melezler tiyatroyu doldurmuştu. Acaba yine tanrılar var mıydı? Herkes kostümlüydü fakat ben tanrıların ya da tanrıçaların kostüm giyeceğinden şüpheliydim. Daha gelir gelmez ortama alışmadan kendimi Crist'e ahtopot gibi sarılmış ve dans ederken buldum. İkimiz bir iki çiftle pistte dans ediyorduk. Bu anı daha önce yaşamıştım. Dejavu değildi. Gerçekti. kollarımda Crist vardı. Onun varlığını hisstemek beni sarhoş ediyordu. Onu seviyordum. Hemde çok. Eros bana ok atsa anca bu kadar olurdu. Kokusunu ona yaklaşıp içime çekip ciğerlerime bir iyilik yaptım. Gözlerimse o beyaz maskenin yarılklarındaki iki mavi yuvarlağı hiç odak noktasından çıkarmıyordu. Dansa katılan melezler etrafımızı kapattıkça ona daha da sarılasım geliyordu. | |
| | | Aleda Beth Hwang Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 479 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) Salı Eyl. 21, 2010 10:36 am | |
| Uyku uyumak iyi gelmişti fakat kalktığımda maskeli baloya bir hayli geciktiğimi gördüm. Ah, birde şu uyku düzenimi halledebilseydim keşke. Kulübede kimse yoktu. Kapıyı açıp kulübelere baktığımda da etrafta sadece cırcır böceklerinin gürültüleri duyuluyordu. Alelacele giyindim. Normal bir kıyafet giymiştim. Hiç uğraşacak halim yoktu maskeyle kostümle. Onun yerine gözlerimi büyük gösteren, koyu bir makyaj yaptım. Maske giysem gözümden tanırlardı zaten. Koşarak amfityatroya gittim. Müzik çok güzel geliyordu kulağıma. Herkes dans ediyordu. Slow bir parçaydı bu. Herkesin eşi vardı. Herkes mutlu görünüyordu. Omuzlarımı kısıp boş bir yere oturdum ve dans edenleri izlemeye koyuldum. Bir partnerim yoktu maalesef. Kostümümde olmadığına göre pekde ilgi çekmiyordum. Köşemden olan biteni izlemek bana zaten yeterince mutluluk veriyordu. Birkaç arkadaşıma el sallayarak nektarla dolu, ihtişamlı bir sürahiden biraz nektar aldım ve yavaş yavaş yudumladım. Nektar Jeon tadındaydı. Annemin Kore mutfağını öyle özlemiştim ki... Jeon, Kore pankeklerine verilen isimdir. Genelde mantarlar, kuru balık taneleri, istiridye, kırmızı biber, et ve diğer malzemeler karabiber ve tuz ile karıştırılır, un ve yumurta eklenir ve daha sonra yağda pişirilir. Annem kendinden birşeylerde katıyordu tabii. Birkaç yudumdan sonra nektarımın tadı suya dönüştü. Sanırım o anda dünyanın en mutlu melezi bendim. İster istemez suratımda koskocaman bir gülümseme oluştu. Slow müziğe aldırmadan sanki bir pop müzikmiş gibi dans pistinin ortasına doğru dansederek yürüdüm. Birsürü garipseyen göz bana bakıyordu ama umursamadım. Sonra kocaman bir kahkaha atarak yerime oturdum ve tekrar melezleri izlemeye koyuldum. O sırada uzun zamandır görmediğim arkadaşım Lockwood yanıma geldi. "Dans etmek ister misin?" "Hayır." dedim. Derin bir nefes aldı. "Aynen. Kendini yanlız hissetmemen için önermiştim ama bayağı mutlu görünüyorsun." Kafamı salladım. "Partnerim yoksa yok. Zaten aramızda kalsın, beğendiğim biride yok kampta. Ben çekik gözlü bir sevgili istiyorum canım." "Senin için en kısa zamanda Asya'dan bir melez getireceğim" dedi sesindeki şakacı tonla. "Bekliyorum! En kısa zamanda! Kim Heechul'a benzesin hatta!" Lockwood yüzünü buruşturdu. "Zevksiz sende!" Gülümseyip omzuna hafif bir yumruk attım. 'Acıdı' diyen bir bakış attı bana. Sonra keçi gibi sekerek yemyeşil bir ağaç nimfesine doğru gitti ve gözden kayboldu. Birden Maria devreye girdi. 'Kim Heechul'un nesi var ki?' Sesli düşünmeye başladım. "Aynen ya! Çok tatlı! 'Bencede... "Maria, sanırım seninle ilk kez aynı fikirdeyiz." 'Aynen Soğankafa.' Maria susunca devam eden müziğin akışına bıraktım kendimi gözlerimi kapayarak.
| |
| | | Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) Çarş. Eyl. 22, 2010 2:44 am | |
| Zorro kostümlü birinin "Bu dansı bana lütfeder misiniz?" demesi üzerine başımı salladım ve birlikte piste ilerledik. Normalde yavaş müziklerden pek hoşlanmazdım ama sanırım Rapunzel kişiliğim seviyordu. Pistte dans eden birçok kostümlü melezin arasında göze de batmadığım için kendimi rahat hissediyordum. Karşımdakinin kim olduğunu bilmiyordum ama, kamptaki herkesi sevdiğim için önemsemedim. Bir ara, çalan müziğe rağmen hala oryantal benzeri dans eden maymun çocuk görüş alanıma girdi ve neşeyle kahkahalar attım. Parti gerçekten çok güzel gidiyordu, hayaletçilik oyunu olayından da sanırım paçayı sıyırmıştım. Stell babası tarafından yakalandığı için üzülmüyordum çünkü Tanrı Hades'in annemi kandırıp kızını onun zulmünden kurtarmak için rol yaptığından emindim. Göz ucuyla kokteyl masasının çevresini yokladım ve o güzel gri gözleri gördüm. Benim de gözlerim griye kaçan maviydi aslında ama, tam olarak anneminki gibi bakışlara sahip olmadığım için üzülüyordum. Başımı amfitiyatronun girişine doğru çevirdiğimde, içeri yeni kişilerin de girmekte olduğunu Gördüm. Parti sabaha kadar sürecekti, bunu hissediyordum. | |
| | | | Kostüm Partisi!!! (16 Eylül 2010) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|