Bugün markete gitmem lazımdı. Sabah uyandım ama günlük aktivitelerimizden sadece 17.00-18.00 arası boş vaktimiz vardı. Bütün gün kampta günlük yaptığım işlerden sonra kulübeme geri dönebildiğimde içeride sadece Nemia'nın olduğunu gördüm. Rachel ve Helena nerede bilmiyordum, Lee büyük ihtimalle bana intikam planı hazırlıyordu. Canımı sıkmamaya karar verdim. Nemia'ya doğru seslendim ''Hey, Nemia Kamp Marketi'ne gidiyorum. Kulübe için bir şeyler alacağım. İstediğin bir şey var mı?'' Başını hayır anlamında salladı. Ben de kapıya doğru ilerlemeye başlamıştım ki Nemia bağırdı ''Negy! Ya da dur senden bir şey almanı isteyecektim!'' Ardından koşmaya başladı. Acaba ne isteyecekti? Abur cubur felansa söylemesine gerek yoktu yasak da olsa alacaktım. Ben kapıya yaslanmış dururken Nemia geldi ve tekrar konuşmaya başladı ''Bu listede yazılan şeyleri al lütfen.'' Bana bir not defteri uzatmıştı, defteri elime aldığım anda içeri doğru koştu.
Listede neler yazdığına bakmadan yürümeye başladım. Markete ulaştığımda deftere bakmak ancak aklıma gelmişti:
*Isırgan Otu,
*Çörek Otu,
*Kıvırcık,
*...
Liste bu şekilde uzayıp gidiyordu Bu da neydi böyle? Bu otlar ne işine yarayacaktı -ki bazılarını markette bulabileceğimden de şüpheliydim. Kafam salladım, garipti. Ama ona söz vermiştim dediklerini -bulabildiklerimi- almalıydım. Önce kulübe ihtiyaçlarından başlayarak markette dolanıyordum. Birkaç Hermes çocuğu çaktırmadan birkaç şeyi alıyorlardı ama dikkat etmedim. Market hiç beklemediğim kadar kalabalıktı bugün. En sonunda kulübe ihtiyaçlarının hepsini poşete doldurabilmiştim. Sırada Nemia'nınkiler vardı. Onun listesindeki yaklaşık 7 ot vb. malzemeden sadece 4 tanesini bulabilmiştim. Marketi karış karış aramama rağmen diğerleri yoktu. Bazı görevlilerin dik bakışlarına aldırmadan aldıklarımı kasadan geçirdim. Marketin kapısından çıkmıştım ki biriyle çarpıştım:
''Nemia!''
''Selam! Uzun süredir gelmedin, sana bakmaya çıkmıştım.''
Demek markete gideli bayağı olmuştu. Görevlilerin banadik dik bakmasına şaşırmamalı.
''Senin istediklerini arıyordum hanımefendi!'' dedim çama bir sinirle ''Buyur!'' diyerek elimdeki poşelerden birini uzattım. ''Sahi ne yapacaksın bunları?''
''Şey, hani annem bir dövme şe'etmişti ya hani... Bazı yeni büyüler için bunlar.''
Biraz bozumuştum. Ama belli etmemem lazımdı:
''Tamam, hadi kulübemize!''
Nemia şaşırmıştı, birlikte Hekate Kulübesi'ne doğru yürümeye başladık. Market maceram da burada bitmişti.