Yorucu Bir İş (Denetleme 5 için)

Temizleme denetlemesi yaklaşıyordu.Bizim odayı görse eminim delirirdi.Etrafa göz gezdirdim.

''Aman tanrım,Biz burayı nasıl temizleyeceğiz!''

Görev dağılımı yapmak lazımdı.Yada herşeyi bırakıp Athenadan binlerce azar işitmek...Görev dağılımını seçiyordum.Çok sıkıcı olsada...Tüm kardeşlerim dışarıda idi.Onları beklemeliydim.Biraz bekledim ama hayla gelmiyorlardı.Yapmam gereken dışarı çıkıp kardeşlerimi bulmaktı.Hemen dışarı çıktım karşımda Anna vardı.Arkadaşlarıyla konuşuyordu.

''Anna!'' Diye bağırdım.Bana baktı.

''Efendim?'' Öyle kötü bağırdı ki önemli bir işi olduğu belliydi.

''İşimiz var!'' Dedim.''yaptığın işten daha önemli!''

Aradaşlarıyla kısa bir görüşme yaptıktan sonra yanıma doğru gelmeye başladı.Geldiğinde,

''Ne var!'' Dedi bu sefer sesi daha çok kalındı.

''Etrafı temizleyeceğiz!''

(rpout-kızlar bu denetleme 5 için mi? öyleyse konu başlığında belirtin, bu haftanınkiyle karışmasın.)

Tanrıçam bu 4 için 5'i de yazcaz

4 için Anna yazmıştı yanlış hatırlamıyorsam...

Hımm ozaman 5

Tamam, başlığa ekliyorum ^^

(Çıktım kızlar, siz devam edin rp'ye )

''Etrafı temizleyeceğiz!''

Selly, Anna'ya var gücü ile işi olduğunu savunuyordu. Gülümseyerek yanına yaklaştım. "Hey, tamam sakin ol. Ne işimiz var bakalım?" dedim.

Bir yandan da gülüyordum. parmağı ile kulübeyi göstererek "Sence? Denetleme var ve azar işitmek aynı zamanda annemin adını yere düşürmek istemediğim için ve odayı tek başıma toplamak imkansız göründüğü için odayı topluyoruz." dedi.

Gözlerim büyümüştü. o kadar kelimeyi art arda nasıl söylemişti ki? Hem de nefes almadan. "Tamam toplayalım." dedim korkmuş bir şekilde içeri girerken.

Kardeşim olağan üstü şekilde haklıydı. Oda Truva Savaşı orada olmuş gibi dağılmıştı. Ranzamın yanına gittim ve ufak ufak eşyalarımı toparlamaya başladım. Bir an odayı toplayan tek kişi olduğumu anladım.

Selly kapıda duruş Anna'nın içeri girmesini bekliyordu. Selly'ye bakarak "E hadi ama... Ben burada tek başıma kaldım. Gelinde yardım edin." dedim.

Anna büyük bir hızla içeri girerek ofladı. "Offf! Geldim işte Selly!"

Anna bana,

"Offf! Geldim işte Selly!" Diye bağırdı sesi gerçektende yüksekti.Bu benim sinirimi bozmuştu!

''Ay! özür dilerim Anna hazretleri işiniz olduğunu bilmiyordum!'' İçimden ''Neyse değmez!'' Diye geçirdim.Daha sonra Alex'in yanına gittim.Birlikte etrafı yavaş yavaş topluyorduk.Aradan biraz zaman geçtikten sonra kapıya baktım.Anna yoktu!Alex'e bakıp,

''Bu şansını zorlamaya başladı!'' Diye bağırdım.

Alex çok korkmuş gibiydi.Kenara geçti.Benden korkuyordu buna emindim.Hemen dışarıya çıktım.Anna yine o arkadaşlarının yanındaydı muhabbet ediyordu.olabildiğince gür bir sesle

''Anna!'' Diye bağırdım.

Yanıma gelmesini bekliyordum.Eğer yanına gidip bağırsaydı.Arkadaşları onunla dalga geçebilirdi.Kızgın biriydim ama bu kadarına ben bile yapmazdım.

''Ne var!'' Diye bağırdı.Bu kız şansını zorluyordu.Dayanamayıp

''Çabuk buraya gel ben senin yanına gelmiyeyim sonra kötü olur!''

Arkadaşlarına baktı.Daha sonra isteksiz bir şekilde yanıma geldi.

''Off! ne istiyorsun?''

''Etrafı temizleyeceğiz!'' Dedim. ''Tembel!''

''Bu şansını zorlamaya başladı!''diye bağırdı Selly.

Sell'i hiç böyle görmemiştim. Meğer ne önemliymiş kulübe denetlemesi. Kenara geçtim. O dağınıklığın içerisinde seke seke kapıya ulaştı ve dışarı fırladı. Anna ne ara dışarı çıkmıştı bilmiyorum. Olsun bana da eğlence çıkmıştı.

Olağan gür sesini kullanarak ''Anna!'' diye bağırdı.

Kulübenin önünde durmuş, elleri belinde, ayağını yere vuruyordu. Bu kısaca sen-bir-gelme-ben-sana-gösteririm anlamına geliyordu.

Anna, Selly'yi hiç takmayan kafasını hırs,sinir karışımı ile çevirerek
''Ne var!''dedi. Aslına bakılırsa bağırdı. İkisini o çekişmeli hali benim gülmeme neden olmuştu.

''Çabuk buraya gel ben senin yanına gelmiyeyim sonra kötü olur!'' diye bağırdı Selly.

Arkadaşlarına baktı ve isteksizce Selly'ye doğru yürümeye başladı.

''Off! ne istiyorsun?'' dedi. O sırada onlara bakarak Anna'yı park'tan çağırılan çocuğa, Selly'yi çağıran anneye benzettim. Bu benim için ayrı bir kıkırdama nedeniydi.

''Etrafı temizleyeceğiz!'' dedi ve ekledi "Tembel!" sonra gözleri odayı süzerken benim o kıkırdak halimi gördü ve "Sen de güleceğine toplasan?" dedi.

Daha 'çok beklersin'e benzeyen bir bakış atarak. "Kusura bakma ama burda eşyalarımı toplamaya çalışıyorum." dedim. Ama aslı ortadaydı. Elimdeki bluzu 5 dakikada anca topluyordum.

Anna ranzasına oturmuş,ellerini çenesine dayamış öylece bakıyordu. İkimizinde ona baktığını anladığında
"Ne bakıyorsunuz?Ayı mı oynuyor burda?" dedi.

Sanki çok iş yapmış gibi ben "Ayı oynamıyor da sen oynasan iyi olur." dedim.

Anna,

''Ne bakıyorsunuz?Ayı mı oynuyor burda?'' Dedi.

Okadar sinirliydim ki bana bir dokunanı dövebilirdim.Ne kadar sinir bir kardeşim vardı.Kardeşim olmasa onu bir kaşık boğardım.En sonunda bu sessizliği Alex bozdu.

''Ayı oynamıyor da sen oynasan iyi olur." Dedi.

İçimden ''Afferim Alex!'' diye geçirdim.İkimiz yerleri yavaş yavaş topluyorduk.Anna'ya baktım.

''Hadi gel!'' Dedim.

Anna bana baktı.Gözlerinde küstah bir bakış vardı.Daha sonra istemeye istemeye yanıma geldi.Hep birlikte topluyorduk.Ancak okadar yavaş topluyorduk ki ağır çekimde bile bizden hızlı toplarlardı.Alex ve Anna'ya baktım.

''Biraz hızlı toplayalım bu gidişle yarına ancak biter!'' Dedim.

Hızla toplamaya başladık.toplama işini bitirip tozları almaya başladık.Benim elimde mor,Alex'in pembe,Anna'nın ise siyah bezleri vardı.

Sell,
''Biraz hızlı toplayalım bu gidişle yarına ancak biter!'' dedi.

Bu safer daha hızlı bir şekilde toplamaya başladık. Sell'in elinde mor,bende pembe(çok güzel bir tonu), Anna da siyah renk toz bezi vardı.

Ben bluzlarımı toplamıştım. En azından çalışmıştım.

Ama önemli değildi bu. Sell bir anda bir "Ah!" sesi ile yerden kalktı. Herhalde yeri siliyordu Eline keder ve acı ile bakıyordu.

"Tırnağım kırıldı!" dedi.

Yanına geldim ve "Bir bakayım. Uf tırnağın tam da kırılacak anı buldu." dedim. Selly hızla elini geri çekti ve "Ay ben tırnağıma yanıyorum senin dediğin şeye bak!" dedi.

"Hmm, peki kardeşim sen işine bak" dedim ve gülümsedim.

Kulübemiz biraz olsun düzelmişti.Kıyafetler kalkmıştı ama daha ranzalar, makyaj masaları(ruj felan yoktu. zaten güzeldik. Bir iki parfüm, tarak, kılıç hançer vs. vardı üzerinde. Ama yeterince kalabalıktı.).

Sell'e doğru döndüm ve "Tırnağın nasıl oldu?" dedim

Elim çok acıyordu.Alex:

''Tırnağın nasıl oldu?" Diye sordu.

Canım çok acıyordu.Bu yüzden elimin acısını birinden çıkartabilirdim.

''Sence!'' Dedi. Alex'e sertçe.Daha sonrada tırnağımı gösterdim.

''Off! hemen kızıyorsun yaa!'' Dedi.

Bir koltuğa oturup elime üflemeye başladım.Anna bana baktı ve oda bir koltuğa oturdu.Ona baktım.Kesin ben oturuyorum diye oturmuştu.

''Ne oturuyorsun?''

Anna cevap vermedi Anna iyice canımı sıkmaya başlıyordu.

''Neden oturuyorsun!''

''Yoruldum!'' Dedi.

Bu olanları Alex yerden seyrediyordu.Ayağa kaltım.Masadan pecete aldım ve parmağıma sardım.Sonra tekrar yere oturdum.Anna'nında oturmasını beklemeye başladım.

''Yoruldum!'' dedi Anna.

çekişmelerini yerden izliyordum. Sell ayağı kalkıp masadan bir peçete alıp parmağına sardı. sonra tekrar yere oturdu. Galiba Anna'nın da oturmasını bekliyordu.

İçten içe gülüyordum hallerine. Güldüğümü görmesinler diye kafamı çevirdim. Bir de ne göreyim. Yatağın altından bir örümcek çıkmış, kapıya doğru yürüyordu.

Yerimden fırladım ve "Örümcekk!" diye bağırmaya başladım.

Benim bağarışımla Sell'de, Anna'da sıçradılar.

Biz Anna ile koltukların tepesine çıkmışken Selly sakin bir şekilde masadan bir peçete daha aldı ve örümceğe doğru yavaşça yaklaştı.

"Öldür onu lütfen!" diye bağırdım Sell'e.

O ise yavaş yavaş örümceğe yaklaşıyordu.

Anna ile aynı anda "Öldürsene be!" diye bağırdık.

Anna ile Alex,

"Öldürsene be!" Diye bağrıştılar.Ne kadarda korkaklar bu alt tarafı bir örümcekti.Bize ne zararı olabilrdiki ikisine birden,

''Ne korkaksınız!'' Diye bağırdım.

Peçeteyi aldım ve örümceği sardım.daha sonrada kapıyı açtım.Dışarıya çıkıp örümceği ağacın kenarına bıraktım.Kulübeme doğru gelmeye başladım.geldiğim de Anna ile Alex bana iğrenmiş bir şekilde bakıyorlardı.Onları aldırış etmiyordum.Tam bu sırada Anna,

''Elini yıkamayacakmısın?'' Diye sordu.

''Tabi yıkayacağım!'' Bunlar benim kardeşim miydi küçücük bir örümcekten bile korkuyorlardı!

Bu felaketten sonra tekrar işimize döndük. Yataklar toplandı ve dolaplar düzeltildi. Ben makyaj masamı toparlamaya başlamadan önce sırtımı duvara yasladım ve ikisine baktım.

"Hey! Neredeyse bitti. Bir masalarımız kaldı." dedim ve gülümsedim.

İkisi de nefes nefese kafalarını evet anlamında salladılar. Güldüm ve ikisine sarıldım.

"Benim için muhteşem bir gündü kızlar..." dedim ve ayrıldım. Toplamaya devam ettik ve makyaj masamın üstünü elmas kadar güzel bir pırıltıya kavuşturdum. Odanın her yeri parıldıyordu resmen. Gözlerim kamaştı diyebilirim.

Hep beraber kulübeyi iyi görebileceğimiz bir yere geçtik ve bir daha odayı süsdük.

"Müthiş" dedim ve gülümsedim.

(Kızlar Rp'yi bitirdim ben ama siz devam edin isterseniz)

(Evet iyi oldu)

RP BİTMİŞTİR!

Değerlendirilmeye alınmıştır.