Afrodit ve kremi...

Sabah uyandığımda canım maceraya gitmek istiyordu. İyi bir kahvaltı yaptıktan sonra plaja gittim. Plajda oturmayı her zaman sevmişimdir. Plajda otururken bir anda yanımda birisi belirdi. Aslında korkmam lazımdı, ama bir melezseniz, bunlara alışmanız lazımdı. Yana bakınca göreve gideceğimi anlamıştım. Çünkü yanımda Tanrıça Afrodit vardı. Afrodit , bir melezin yanına geldiyse, ona görev vermek için gelir. Bu her zaman öyledir. Bunları düşünürken Afrodit bana sinsi bir gülücük attıktan sonra “ Evet, Kevin. Göreve gidiyorsun. İçimi bir sevinç bulutu kaplamıştı. Afrodit gülerek Seni görev yerine ışınlıyorum dedi ve gözlerimi kapatmamı söyledi. Gözlerimi kapattım. Açtığımda yeraltındaydım. Afrodit aklımda konuştu ve şunu söyledi. “ Görevin şu. Asphodel çayırlarından bir tutam ot koparacaksın.” Dedi ve bağlantıyı kesti. Görevim kolay değildi ama görev isteyen bendim.

Etrafa bakındığımda hızlı ölüm kuyruğunun gerçekten hızlı ilerlediğini fark ettim. Oraya sızdım ve sıranın bana gelmesini bekledim. Tam geçerken Kerberus ile karşılaştım. İşte bu benim için çok kötü olmuştu.Kokumu almıştı ve hırlamaya başlamıştı. Bir anda aklıma Kerberus’un kırmızı topları çok sevdiği geldi. Gerçektende kırmızı toplarla oynamaya bayılırdı. Elimi cebime atıp şansımı denedim ve cebimden kırmızı top çıkmasını bekledim. Elimi çıkardığımda kırmızı top vardı.Afrodit her şeyi düşünmüştü. Kırmızı topu Kerberus’a attıktan sonra Kerberus’un hırlamasının geçtiğini fark etmem bir oldu. Hemen koşturarak hızlı ölüm kapısından geçtim ve Asphodel tarlalarına vardım. Her yer ruhlarla doluydu.Yerlerdeki çimleri koparmayı çalıştım. Yarım saat uğraştıktan sonra anca kesebildim. Artık tek bir sorun vardı.Buradan çıkmak…

Afrodit’e haber verdikten sonra Afrodit bana yardımedemeyeceğini söyledi. Ona çok sinirlenmiştim. Aklımdan Charon’a rüşvet vermek geçti. Charon’u çağırdığımda onunla sıkı bir pazarlık yaptıktan sonra beni karşı tarafa geçirdi. Karşı tarafa geçtiğimde hemen dışarı çıktım. Dışarıda beni bir sürpriz bekliyordu. Mor Leke buradaydı ve beni bekliyordu. Hemen cebimden bir havuç çıkarıp ( Afrodit bunu da düşünmüştü . ) Mor Leke’ye verdim. Mor Leke sevinçle kişnemeye başladı. Bende hemen üstüne atladım ve plaja doğru uçmaya başladım. Plaja vardığımda Afrodit’i beklemeye başladım. Afrodit gelince otları aldı ve bana soğuk bir gülücük attı. Tam giderken otları krem olarak kullanacağını mı sordum. Afrodit bana gülümseyerek “ İşini biliyorsun Kevin “ dedi ve kayboldu. Maceram bitmişti , en azından 1 gün boyunca macera hissi çekmeyecektim.