Salondaki koltuğa yayılmış, Yunan mitolojisi hakkında bir ansiklopedi okuyordum. Okuyabiliyordum, çünkü Yunanca yazılmıştı.Bu kitabı bana,sokakta yaşadığımı öğrenince bana acıyıp bir süreliğine -canavarlar orada olduğumu öğrenene kadar (ki bu bir gün sürmüştü)- evine alan yaşlı kadın vermişti. Onun evinde böyle yüzlerce kitap vardı.
Neyse, ben oturmuş bu kitabı okurken kulübe aniden büyük bir ışık topuyla aydınlandı.Işık geldiği hızıyla kesilince ben de ışığın nedenini gördüm. Yirmi yaşlarında güzel bir kız odanın tam ortasında duruyordu. Düz, sarı saçları beline kadar geliyordu.Zehir yeşili gözleriyse endişeyle bana bakıyordu. Onu hemen tanıdım. Bu antik Yunan kıyafetleri giyen zarif kız annemdi.
"Merhaba tatlım." dedi.
"Merhaba." didim
"Burda ne yapıyorsun? Diğerleri nerde? Neden yalnızsın?"
"Olimpostan buraya neden yalnız olduğumu sormak için mi geldin?" diye karşılık verdim. Zar zor gülümseyerek cevap verdi.
"Hayır. Senden bir şey isteyeceğim. Pek önemli bir şey."
İyice meraklanmıştım.Bu kadar önemli ne olabilirdi ki?
"Ne oldu? Kötü görünüyorsun. Bir sorun mu var?"
"Evet , bir sorun var." Elimdeki kitabın açık olan sayfasına bir bakış attı."Benim hakkımda yazılanları okuyorsun.O zaman sorunun ne olduğunu anlarsın." Sonra elini salladı ve havada asılı duran beş tane cisim belirdi.Kılıç, hançer, kement, anahtar ve yılan vardı. Bunlar,Hecate'nin farklı güçlerini temsil eden farklı sembollerdi. Mesela anahtar onun ölüler diyarının kapısını koruduğu gibi ,yeryüzündeki bütün kapıların kıruyucusu olduğunu belirten cisimdi. Ama bu eşyalardan biri eksikti.
"Meşale nerede?"diye sordum. Meşale,annemin Yol Gösterici Tanrıça olduğunun göstergesiydi.
"İşte, sorun da bu . Meşalem çalındı. Onu bulmanı istiyorum. Yanına bir melez al ve onu bulmaya git. Ama kardeşlerinden birini götürme.Sana güveniyorum. Onu bana geri getireceğini biliyorum. Tanrılar seninle olsun, sana yardımda bulunsun güzel kızım." dedi ve ben daha bir şey diyemeden yine ışık topuna dönüşüp gitti. Ben de aklıma ilk gelen arkadaşımın kulübesine gitmek için ayağa kalktım. Madem kardeşlerimden biri benimle gelemiyordu ben de yanıma ilk arkadaşımı alırdım.
(Hypnos kulübesinde devam edecek.)