Selam ben Leo. Tam bir mitoloji meraklısıyım. Maalesef "normal" bir çocuk değilim. DEHB ve disleksi gibi sorunlarım var. Ayrıca hiç normal bir hayatım olmadı. Ana okulundayken yanlışlıkla öğretmenim bana bıçak saplamak üzereydi. 1. sınıfta ise neredeyse müdür beni 2. kattan aşağı düşürecekti. 3. sınıfta ise yemekhane görevlisi neredeyse beni yakıyordu. 4. sınıfta ise hademe neredeyse beni merdivenlerden yuvarlıyordu, neyse ki John var. John benim en iyi arkadaşım. Onunda DEHB ve disleksi problemi var.
Bu günün normal geçmesi için doğa ederek kalktım. Bugün OKUL PİKNİĞİ GÜNÜ. Ne olduğunu bilirsiniz. 30-40 kadar problemli çocukla 3-4 saat demek. Neyse ki John var. Piknik görevlisi Koç Plungnet'ti. Her piknikte yapıldığı gibi "Hazine Bulmaca" oynamaya başladık. Ben John ile takımdım. Aramaya ilk olarak ormandan başladık. Sadece bir pusulamız, iki sandviçimiz, iki kutu meyve suyumuz ve John'un şanslı bronz parası vardı. İlerlerken bir hışırtı duydum. Biraz daha ilerledik. Karşımıza 2 kadın çıktı. Pardon bunlar drakondu. Arkadan toynak sesleri geldi. Sesin geldiği yöne dönünce Koç Plungnet'i gördüm, at kıçlı Plungnet! John'a seslendi:
_Leo'yu kampa götür. Ben drakonları hallederim.
John kafasını salladı ve parasını havaya attı eline bir kılıç düştü. Onu takip etmemi söyledi. Bir çok soru sormak istiyordum ama sanki ağzım bantlanmıştı . Bir taşa takılıp yere düştüm. Etraf karardı.
Gözlerimi açtığımda bir çadırdaydım. Yanımda John vardı. Ama üstünde zırh vardı. Bana:
_Hadi gel çaylak Hermes Kulübesi'ne gidelim, dedi. Sonra farklı kulübelerin olduğu bir alana gittik. Beni çok kalabalık olan bir kulübeye götürdü. Yerde boş bir tulum belirledim üstüne bir ceket koydum. Sonra John beni bir ateşin yanına götürdü. Borular öttü. Herkes bir kulübenin masasına oturdu. Ben de Hermes Masası'na oturdum. Tabaklarda yemekler belirdi. Tam yemeğe başlayacaktım ki yanımdaki çocuk bana:
_Önce tanrılara adak vermelisin, dedi. Bende herkes gibi ateşin yanına gidip yemeğimin bir bölümünü ateşe attım. Ateşin rengi değişiyordu. Sonra yerime oturdum. Herkes gibi (Böyle yapmamı bir kız söyledi) bardağıma bir içecek ismi söyledim. Tam elime bardağı almıştım ki üstümde mavi renkli bir üçlü yaba belirdi. Koç Plungnet (Sonradan öğrendiğime göre Kheiron) bana:
_Aramıza hoş geldin denizlerin efendisi ve depremci tanrı Poseıdon'un oğlu Leo Zack GREEN.