| Beklenmedik Haber - 1 | |
|
+4Marcus L. Stanislaus Edward J. F. Newgate Mark William Trully Tiffany Trully 8 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Beklenmedik Haber - 1 Çarş. Mart 09, 2011 7:12 am | |
| Tüm kardeşlerimle oturmuş oturma odasında sohbet ediyorduk. Havadan sudan şeyler işte. Bir süre daha sohbet ettikten sonra birden ortada bir görüntü belirdi. Başta ne olduğunu anlayamadım ama sonra bunun bir iris mesajı olduğunu anladım. Kardeşlerime baktım. Hepsinin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi vardı. Bize kim, niye iris mesajı yollardı ki. Çok geçmeden görüntünün içinde 10-12 yaşlarında bir kız çocuğu belirdi. Bu kızı hayatımda ilk defa görüyordum. Dolayısıyla kim olduğunu bilmiyordum. "Sen kimsin?" diye sordum. Kız önce anlamadığım bir dilde bir şeyler söyledi ama sonra ingilizce konuşmaya başladı. "Ben Tanrı Apollon'un Roma kampındaki çocuğum. Beni kaçırdılar." dedi. Şok olmuştum. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Gerçi böyle bir şeyi kim bekleyebilirdi ki? Mark "Nerdesin?" diye sordu. Bu arada görüntü gidip gelmeye başladı. Görüntü kaybolmadan önce kız "Canavarlar de-" diyebildi. Sonra görüntü kayboldu. Şoku üstümden daha atamamıştım. Kardeşlerime baktım. Onlarda çok şaşkındı. Kimse bir şey diyemiyordu. | |
|
| |
Mark William Trully Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 348 Kayıt tarihi : 12/02/11
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Çarş. Mart 09, 2011 7:31 am | |
| O gün benim için normal başlamıştı kahvaltımı ettim yapılacak işlerimi yazptım ve odalarımıza çekildik,hep beraber konuşuyorduk,birden ortamızda bir görünti belirdi.Bu 10-12 yaşlarında bir kızdı nedense bana çok tanıdık geliyordu sanki daha önce görmüştüm Tif ona sordu "Sen kimsin?" kızın bize verdiği cevap şoke ediciydi."Ben Tanrı Apollon'un Roma kampındaki çocuğum. Beni kaçırdılar." bu sözler beynimde yankılandı hepimizin ağzı açık kalmıştı ne yapcaktık diye düşünürken aklıma geleni sordum "Neredesin?" görüntü yok olmaya başladı kız bize "Canavarlar den-" dedi ve yok oldu hepimiz hala şoktaydık sonra aklıma geleni söylemeye devam ettiğimi unutmuştum "Kremalı çörekler adına" dedim.Kimsenin gülecek hali yoktu ne yapıp edip o kızı bulmamız gerekiyordu sonra Yon bize "Bir şeyler yapmamız gerekiyor" dedi.Ama ne yaplıacağını bilmiyorduk en sonunda Tiff duyamk istemediğim sözü söyledi "Canavarlar denizine gitmeliyiz" tam çığlığı basıyordum ki vaz geçtim yapıcak bir şey kalmamıştı kampa haber vermeden kaçabilirdik veya Kheiron'a haber verirdik ama o da bizi yollamazdı çok tehlikeli olabileceğini söylerdi,düşünüyorduk en azından ben bakalım parlak fikri kim verecekti.Tiff ayağı kalktı ve "Roma Kampı'mı lanet olsun" dedi.Yon'da tabiki kulübe liderimiz olduğu için ayağı kalktı ve "Evet arkadaşlar,bu göreve katılacak kişiler Ann,Tiff,ben,Mark,Kev ve Ted" geliyor dedi.Bense yakınarak "Of ya! Niye Canavarlar denizi,niye Roma Kampı bir kerede Pamuk Helva adasına falan gitsekdedim.Tiff beni ittirerek odadan çıkardı hazırlanmaya başladık kılıcımı aldım Tiff bana "Ok&Yay takımınıda al" dedi.Bense "Ama daha hareketli atışlarda iyi değilim ki" dedim,Tiff ise bana "Ben sana güveniyorum sen bu işi başarıcaksın" dedi ve dışarı çıktı. | |
|
| |
Edward J. F. Newgate Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1784 Kayıt tarihi : 21/12/10
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Çarş. Mart 09, 2011 8:04 am | |
| Beklenmedik bir haber ile sarsıldım. Toplu bir kulübe kaçışı yapmamıza neden olacak ve çok tehlikeli bir yer olan canavarlar denizine gitmeliydik. Acaba kardeşlerimi yanımda götürerek dopru mu yapıyordum. Onlara zarar gelmesini istemezdim. Umarım Artius'ta gelir diye geçirdim içimden. Gayet güçlü bir tanrı olan kardeşimin bizimle gelmesi büyük bir onur olurdu.
Kısa sürede ortak salonda kim varsa odalarına döndüler ve hazırlanmaya başladılar. Güneş gözlüğümü yakama astım. Görünmez kınında sıtımda bekleyen kılıcımı kontrol ettim ve her zaman acil görevler için hazır olan çantamı aldım ve kardeşlerimi beklemeye başladım. Şimdi kulübece bir işe girişmeli ve uzaktanda olsa bir kardeşimizi kurtarmalıydık. Bakalım bu Roma kampının ne kadar tehlikeli olabileceğini ne kadar kavrayacaktık. Kısa sürede hazırlanıp gelen kardeşleri ayakta bekliyorlardı. Bir an beni bekledikleri aklıma geldi ayağa kalktım ve konuştum.
"Teo,Tiff,Ange,Kev,Mark,Roc Öncelikle söylüyorum. Bu tehlikeli bir yolculuk. Umarım hiç birimize en ufak bir şey olmadan döneriz. Şimdi yola çıkalım. Daha kamptan kaçmamız gerek" dedim ve sırıttım. Ve yavaş yavaş kapıya doğru ilerlemeye başladım.
En son Yondaime Hokage tarafından Çarş. Mart 09, 2011 8:47 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Marcus L. Stanislaus Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 2117 Kayıt tarihi : 07/02/11
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Çarş. Mart 09, 2011 8:42 am | |
| Sabah kalktığımda süper bir gündü. Herkes kahvaltısını yapmıştı ve sohbet ediyorduk. Apollon kulübesinin bu yanını seviyordum işte ! Gürültülü bir şekilde sohbet ederken herkes ciddileşti. Bense hala gülüyordum fakat arkamı döndüğümde bir İris mesajı vardı. Ben de ciddiler ordusuna katıldım. İris mesajında 10-12 yaşlarında bir kız "Ben Tanrı Apollon'un Roma kampındaki çocuğum. Beni kaçırdılar." diyordu. Mark kıza nerede olduğunu sordu. Ben hala şokta olduğum için her şey film gibi geçiyordu gözlerimin önünden. Roma kampı mı ? Roma kampı da neydi ? Ama herkes çok ciddi olduğu için durumun yavaş yavaş farkına varıyordum. Çocuk Canavarlar Denizi'ndeydi. Onu kurtarmamız gerekiyordu. Kulübe lideri Yon olduğu için hepimiz ona bakıyorduk. Yon düşüncelere dalmıştı bile. Ama hepimizin ona baktığını görünce konuşmaya başladı. Teo,Tiff,Ange,Kev,Mark ve Roc Öncelikle söylüyorum. Bu tehlikeli bir yolculuk. Umarım hiç birimize en ufak bir şey olmadan döneriz. Şimdi yola çıkalım. Daha kamptan kaçmamız gerek" dedi. Heyecanlanmaya başlamıştım. Kardeşlerimle beraber kamptan kaçacaktık ve bu kesinlikle çok zorlu bir maceraydı. Sonunda ölüm bile olabilirdi. Yani tam benim istediğim türde bir şeydi. Heyacanlı olduğumu belli eden bir ses tonuyla " Ee , ne zaman atılıyoruz maceraya kardeşlerim ? " dedim. Kimsenin benim kadar bu göreve gitmek için can atmadığını düşünüyordum. Kamptan kaçıp bir çocuk kurtaracaktık. Hem de kardeşlerimle... | |
|
| |
Ange Morgan Lamartine Apollon'un Çocuğu/Kulübe Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 18/08/10
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Perş. Mart 10, 2011 8:49 am | |
| Süper bir gezi olacaktı!aslında gidiş amacı pek iyi bir olay olmasa da yinede kardeşçe gideceğimiz ilk görev olacaktı değil mi?biraz telaş biraz heyecanla hep hazır tuttuğum ok&yay takımını aldım.hızlıca sırtıma geçirdim ve tam oturma odasına girecektim ki üstümü değiştirmediğim aklıma geldi. "Lanet olsun." dedim ve ok&yay takımımı bir kere koyup dolabımı açtım.Biraz karıştırdıktan sonra MELEZ KAMPI yazılı turuncu renki bir t*shirt ve mavi bir pantolon giydim.tekrar ok&yayımı sırtıma aldım ve hızla oturma odasına girdim.Herkes hazırlanmış,sabırsızlıkla diğer kardeşlerimizin hazır olmasını bekliyorlardı.Bu arada söze başladım. "Belki başka bir şey diyecekti.Ne biliyim?Canavar denizine gittim ve pek iç açıcı bir yer değil." dedim Mark'ın hayali olan Pamuk Helva Adası aklıma gelirken. Ama başka birşey de bekliyordum.Ne olursa olsun,yani hangi kamp olursa olsun,Roma veya Melez.Karde burdada kardeşti ordada.kimsenin konuşmasına gerek kalmadan kendi kendimi ikna etmiştim zaten.Başımı salladım. "Bencede artık gitmeliyiz." dedim ve tüm kardeşlerim hazır mı diye etrafıma bakındım. | |
|
| |
Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Cuma Mart 11, 2011 11:02 pm | |
| Haberi duyduğumdan beri içim kıpır kıpırdı. Evet, ben bir macera delisiyim kabul ediyorum. Zaten sürekli kılıcımı kalkanımı ve ok&yay takımımı yanımda taşımamı sağlayan saatim ve bilekliğim sayesinde her türlü maceraya da atlıyordum. Ama kardeşlerimle katılacağım bir macera ağzımın sularının akmasına neden oluyordu. Bu yüzden hemen ayağa kalkıp odama koştum ve sırt çantamı doldurdum. Daha sonra da salona döndüm ve diğerlerini bekledim. Ange gitmemek için direniyordu, ama daha sonra kendi kendini ikna etmeyi başardı ve "Bence de artık gitmeliyiz." dedi. Eh, söyleyecek başka bir şey yoktu. Hepimiz anlaşmış bir şekilde dışarı çıktık ve Pegasus Ahırları'na doğru yürümeye başladık. Kimse konuşmuyordu, çünkü herkes doğru yapıp yapmadığımızın değerlendirmesini yapıyordu. Benim içinse fark etmezdi, bir tuzağa düşeceğimizi bilseydim bile giderdim sanırım. Çünkü şu dünyada en çok güvendiğim insanlarla birlikteydim. Ben bunları düşünürken Ahırlara varmıştık bile. Herkesle birlikte içeri girip Paris'i aldım ve dışarı çıktım. Dışarda diğerlerini beklerken Paris'le konuşuyordum. Bu hengamede ona elma getirmeyi unuttuğum için özür diledim. O da kafasını çevirdi ve benimle ilgilenmiyormuş gibi yaptı.
Ekip tamamlanınca pegasuslarımıza bindik. Hala düşünceli gözüküyorlardı. Pek uçmak gibi bir niyetleri yoktu sanırım. Sonunda dayanamayıp "Pekala kardeşlerim, macera bizi bekliyor, aman yani kardeşimiz bizi bekliyor. Onu bekletmek ayıp olur. Sanırım kalkışa geçsek iyi olur. Ama dikkat çekmemek için ayrı noktalardan birbirimizden farklı olarak gidelim." dedim ve herkesin başka yerlere doğru ilerlediklerini seyrettim. Daha sonra ben de Paris'le ormanın derinliklerine daldım.
| |
|
| |
Julia Fackrell Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 482 Kayıt tarihi : 15/02/11
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Paz Mart 13, 2011 2:22 am | |
| Sabah kalktığımda korüdolarda bir ses yankılanmıştı sonra hala rüya gördüğümü sanıp tekrar yatım ama birkaç gürültü beni sinirlendirdi ve uyanıp kulübede dolanmaya başladım ama kulübe resmen boştu tammam bazı kardeşler göreve çıkmıştı ama diğerleri. Hemen dışarı çıkıp onları aramaya koyulacaktım ama hiç gerek kalmadı çünkü bizimkiler pegasusalrıya öyle bir gürültü çıkarıyorlardıki canavarlar kampa saldırdı sanırdınız beni fark ettmemişlerdi bende hiç zaman kaybetmenden bir ıslık çaldım ve Işık hızını yanıma çağırdım hemen pegasusun üstüne atlayıp onların peşindedn gittim Işık hızı biraz yeni ve yavaş olduğu için beni fark ettmeyeceklerini sanmıştım ama en azından fark etmeleri biraz uzun sürmüştü.Yon beni fark edince bir şeyler açıklamak ve dinlenmek için aşağıya inmemizi söyledi aşağıya iner inmez yanına giderek " Topluca kamptan falan mı kaçıyorsunuz " " Hayır bir Apollon çocuğu bize bir iris mesajı gönderdi onu kurtarmaya gidiyoruz ve anlaşılan sende bizimle geleceksin " "Gelmemem için artık hiçbir şey yapamasın " dedim ve mola bitince arkadan uçmak yerine diğer kardeşlerim ile yanyana Miami'ye doğru yol almaya başladık... | |
|
| |
Mark William Trully Apollon'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 348 Kayıt tarihi : 12/02/11
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Çarş. Mart 16, 2011 1:41 am | |
| Aaahhh Miami ateşli kızlar güzel partiler ve tuhaflıklar sahili neden mi?Eğer bir Melez seniz,Miami'de o kadar tuhaf şeyler başınıza gelirki her neyse aklımda hala Pamuk Helva Adası vardı ama Miami'deydik.Küçük kardeşimizi kurtarmak için zorlu sirenlerle savaşmamız yada türlü türlü yaratıklarla savaşmamız gerekebilirdi.Tiff İşte,Miami ne güzel değil mi? Mark... Mark! diye bağırınca kendime geldim Hıhı ne kadar berbat dimi? diye onayladım.Gözlerini devirdi ve aşağıya baktı bir gemi gösterdi ve "İşte orada" dedi.Aşağıda çok büyük bir gemi vardı seferlerinde Canavarlar Denizi'nden geçeceği yazıyordu şaka şaka Bermuda Şeytan Üçgeni'nin den geçeceği yazıyor aslında gemilerin batmasının manyetik alan denen saçma şeyle ilgisi yok Sis var diye Canavarları göremiyorlar sadece zavallı ölümlüler neyse gemi bir test sürüşü içinmiş birisi tekneyi çalıştırdı ve gemiden atlayıp rotayı Bermuda Şeytan Üçgeni'ne yönlendirdi bizde pegasuslarımızı o gemiye indirdik içinde hiç yemek olmaması kötüydü ama yinede yatabileceğimiz yerler vardı neyse ki çantamda biraz atıştırmalık kraker ve küçük bir kutuda ambrosia ve nektar almıştım geminin oraya varmasına 2 saat varmış o yüzden biraz kestirelim dedik,uykuya daldım ve kendimi bir rüyada buldum rüyamda Melez Kampı'na çok benzeyen bir yerdeydim önce çok uzun ve iri yarı birini gördüm elinde bir şey vardı.Bir sürü benim yaşımdaki çocuk koşuyordu hepsi iri yarı kaslı çocuklardı sonra rüyam değişti bir odada buldum kendimi bir kız gördüm ağlıyordu daha dikkatli bakınca onun bizden yardım isteyen kardeşimiz olduğunu gördüm kafasını kaldırınca beni gördü "Tanrıya şükürler olsun nihayet sizi gördüm" dedi.Bende "Nasıl yani burdan çıkmana izin yokmu" dedim,bana "Elbette var ama bu kabus gibi eğitimleri almak istemiyorum" dedi,ben ona "Endişelenme geliyoruz az kaldı dayan biraz" dedim.Bana dokunmak istedi ama görüntü soluklaştı ve birden tek gözlü bir yaratık karşımda belirdi bana "Bu zorlu yolculuğu tamalamaya kalkma melez!Yoksa senin için bir kefen yakılacak!" dedi.Elindeki sopayı bana doğru salladı ve birden uyandım karşımda Tiff'i gördüm bana "Hey Mark uyan geldik Canavarlar Denizi'ne vardık" dedi. | |
|
| |
Julia Fackrell Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 482 Kayıt tarihi : 15/02/11
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Cuma Mart 25, 2011 2:50 am | |
| Miami'ye geldik ve Bermuda Şeytan Üçgeni'ne giden bir gemiye bindik gemide hiç yiyecek yoktu ama ben hariç hepimizin yanında yiyecek vardı sonra aklıma Işık hızın eğerindeki nektar,anborsia ve koyduğum bir kutu kurabiye geldi aklıma ve bende doyurdum kendimi iyiki ani görev ve yolculuklara karşı böyle hazırlıklarım vardı. Yemek yedikten sonra hepimiz dökülmüştük ve uyumaya başladık .Bir süre sonra Mark'ın çıkardığı seslerle uyandım rüyasında konuuşuyordu onu dilmemek isterdim ama gelmemize çok az kalmıştı bu yüzden kulağına iyiyce yaklaşıp "HEY UYKUCU UYAN HADİİİ" diye bağırdım ama sesim biraz yüksek çok çıkmıştı galiba çünkü diğer kardeşlerde uyandırmıştım.Neyse uyandık işte hepimiz ve Mark neredeyse suya düşecekti birden tüm gözler bana çevrilince karayı gösterip "Şey gelmek üzereyiz..." dedim ve toplanmaya başladık ve gemi San juan puerto rico denilen bir adaya vardıpında gemiden indik ve adayı turistlere dolaştıran guruptan sıyrılıp ormanlık bir yere geldik sonra diğer kardeşlere bakıp "Eeee nereye gidiyoruz?"dedim... Adanın bulunduğu yer: http://tarihtekiler.com/resimler/bermuda-seytan-ucgeni.jpg | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Salı Nis. 05, 2011 4:38 am | |
| July'nin sorusunu bende merak ediyordum. Şimdi nereye gidecektik. Bulduğumuz gemiyle anca buraya kadar gelmiştik ve esrarengiz kardeşimize hala ulaşamamıştık. Sorunun cevabını her zamanki gibi Yon verdi; "Bir gemi daha bulup canavarlar denizini dolaşacağız." dedi. Kimse bundan hoşlanmışa benzemiyordu ama yapacak bir şey yoktu. Onun için tekrar limana döndük ve uygun bir gemi aramaya başladık. Ancak hiç kimse deli olmadığından canavarlar denizine gitmiyordu. Mecbur gemi kiralayacaktık. Bütün kardeşler paralarımızı birleştirdik ve bir teknenin sahibiyle konuşmaya başladık. Daha doğrusu Yon, Kev ve Teo konuşuyordu. Biz sadece dinliyorduk. Paralarımız az olduğundan ucuza kiralamamız gerekiyordu. Bunun için kardeşlerimiz sıkı bir pazarlığa oturdular. En sonunda özellikle Kev adamı ikna ettiler. Tekneyi beş saatliğine kiralamıştık. Tekne sahibine çok acıyordum. Belki de bir daha teknesini göremeyecekti ve ucuza vermişi. Bizim bu yaptığımız üçkâğıttı ama başkada çaremiz yoktu. Adam fikrini değiştirmeden hemen tekneye bindik ve yola çıktık. Deniz gerçekten çok kötüydü. İnsan burada tedirgin oluyordu. Bizden başka hiçbir gemi görünmüyordu. Uzun bir süre geçtikten sonra sesler duymaya başladık. Başta ne olduğunu anlayamadım ama sonra Ange’in "Siren Körfezi’nde olabilir miyiz?" sorusu üzerine nerede olduğumuzu anladık. Gerçekten Siren Körfezindeydik. | |
|
| |
Julia Fackrell Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 482 Kayıt tarihi : 15/02/11
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Cuma Nis. 29, 2011 6:07 am | |
| Siren Körfezi mi? Aman Tanrılarım kulaklarınızı tıkayın! Hemen Yon'un yanına koştum ve ona "Yon Siren Körfezindeğiz hemen ya gemiği başka tarafa yönlendirsin kaptan yada bize kulaklarımızı tıkayacak bir şeyler bulsun yoksa kuş yemi olacağız" sonra o sesler gelmeye başladı ve Yon'dan hiç ses çıkmıyordu sadece gözlerini adaya dikmiş öğlece bakıyordu. Olamaz Aman Tanrılarım Yon sirenlerin sesine yakalanmıştı hemen herkeze bağırmya başladım "HEPİNİZ KULAKLARINIZI TIKAYIN HEMEN" ve kardeşlerimde ordan burdan buldukları pamuk ve peçeteleri kulaklarına tıkamaya başladı eminim sis yüzünden kaptan hiçbir şey duymuyordu ( ahhh keşeke) ve eminim içinden şöyle diyordu "Ne yapıyor bunlar böyle" ama şu an kaptanın ne dediğ umrumda değildi Tiff'in bana fırlatığı peçeteile kulaklarımı tıkadım ve Yon'u sirenlerin etkisinden kurtarmak için ona bağrıyor ve kolunu yumrukluyordum "YON UYAN ONLAR GERÇEK DEĞİL YON BENİ DUYUYORMUSUN YONNNN..." ama hiçbir işe yaramıyordu.Sonra Yon kendini gemden aşağıy atmaya çalıştı hemen diğer kardeşlere bağırdım "TEO,KEV YARDIM EDİN ZOİVE FELİX SİZDE KAPTANLA KONUŞUN HADİİİİ" Bir süre sonra adadan uazaklaşmaya başlamıştık fakat Yon dahada çıldırmıştı Teo ve Kev onu zortutuyordu sonra aklıma bir fikir geldi bunu yapmak Yon için pek iyi değildi ama bunu yapmalıydım. Kendi kendime "Özür dilerim Yon ama bu senin iyiliğin için" dedim ve hemen Artius'a bağırdım "ARTİUS YON'U YERE YAPIŞTIRA BİLİRMİSİN EN AZIDAN BİRKAÇ DAKİKA İÇİN" sonra Artius bana güldü ve "NE DEMEK"dedi ardından Yon'u omuzlarından tutarak zarar görmeyecek şekilde yere serdi ve omuzlarından tutarak kalkmasını engelledi. Yon bağrıyor yunanca küfürler savuruyordu ama siren seslrinden uzaklaşınca birden durdu ve hepimiz onu başına üşüştük sonra Tiff korkak bir ses tonu ile "Yon iyimisin?" dedi Yon hepimize baktı ve sonra Artiusa bakarak "Evet ama neden hepiniz başınızdasınız ve Artius neden üzerimde" Sonra hepimiz bir ohhh çektik ve yolculuğa devam ettik tabi bu sıradada Yon'a tüm hikayeyi alatık... | |
|
| |
Edward Kevin Hawke Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 2581 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Beklenmedik Haber - 1 Cuma Nis. 29, 2011 8:56 pm | |
| Ben şu ana kadar pek konuşmamıştım ama içimden çok büyük planlar yapıyordum. Sanki içimde büyük bir çatışma vardı. Kayıp kardeşimie güvenebilirmiyim bilmiyordum. tek bildiğim kardeşlerimi yanlız bırakmamam gerektiğiydi. Kafam allak bullak olmuştu. İçimdeki duygular birbirine karışmıştı. Kayıp olanı gördükten sonra ne yapacağımı bilmiyordum. Belki onu yanımıza alır yunan kampına götürürdük. En azından Artius ne yapacağını biliyordu. Onun burada olduğunu Yon'u yere yapıştırdığında ancak fark etmiştim. O her zaman ne yapılması gerektiğini bilirdi. Örnek biriydi. Sanki biz bir sınıfız o da en iyimiz gibi bir şey yani. Geminin en önünde sanki kahraman gibi bir ayağını yukarı koymuştu , eliyle kılıcını tutuyordu. İtiraf etmeliyim etkilenmiştim. Kılıcı bazen hafif mavi ışıklar saçıyor , bazen kırmızı gibi oluyordu. Onu savaşırken görmüştüm. Artius çok sakin biriydi ama bir düşmanla savaşır iken kılıcı kıpkırmızı olurdu. Yon ise kenarda bir harita açmış nere olduğumuzu bulmaya çalışıyordu. İçimden umarım bulur diye geçirdim ve nereleri incelediğine baktım. Nerede olduğumuzu bulmuştu ama hangi yöne gideceğimizi anlayamıyordu. Biraz düşündüm ve aklıma pusula yapmak geldi. Kenarda oturan Teo'ya baktım. Geminin yan tarafında suya bakıyordu. Kim bilir neler düşünüyordu. Ona seslendim ve ''bana bir kap su getirir misin ? dedim. Julia'ya dönüp ''bana bir mıknatıs bulabilir misin ? '' dedim. teo yavaşça yürümeye başladı , canı sıkkın gibiydi. Julia ise sanki disco da bir içilen haplardan almış gibi hemen fırlayıp aramaya başladı. Aradan pek zaman geçmedi ve elimde bir kap su ile bir mıknatıs vardı. Gemi sallantılı olduğu için bunu burada kullanamazdım. Kaptana ilerdeki kayaya birkaç metre yaklaşmasını söyledim. Oraya yaklaşınca ise hemen güç modunda kayaya zıpladım. Vaktim azdı ve kaptaki su zıplamamla dökülmüştü. Hemen kabı kapıp suya daldırdım ve kayanın üstüne koydum. Mıknatısı suya koyup nerenin kuzey olduğunu görmek için beklemeye başladım. Bu arada gemi hareket ediyordu. Nerenin kuzey olduğunu öğrendiğim anda kabı bırakıp mıknatısı kaptım ve gemiye paralel olarak hız modunda koşmaya başladım. Son anda güç moduna geçip gemiye zıpladım. Zaman resmen yavaşlamıştı. Gemiye doğru zıpladığımda ona ulaşamıyacağımı anlamıştım ama denemem gerekiyordu. Geminin kenarına doğru yaklaştığımda Tiff'i gördüm. Dişlerini sıkmış ve kaşlarını çatmıştı. Ona neden bu kadar gergin olacağını soracaktım ki bunu yapamıyacağımı anladım. Zaman yavaşlamıştı ve Tiff beni tutmak için geminin kenarına koşuyordu. Aşağıya doğru düşmeye başladığımda Bir el gördüm ve hemen onu tuttum. Gemiye çıktığımda bir Ange'in sesini duydum ''Daha dikkatli ol Kev'' ve derin bir nefes alıp Yon'a döndüm elimle kuzeyi işaret ettim. Yon gülümseyip kafasını salladı. Zırh moduna geçip ayağa kalktım. Nano taneciklerin kanıma karışıp yaralanan yerlerimi onardığını hissediyordum. Yandan bana bakan Mark'ın yanına gittim ve yanına oturdum. En azından biraz dinlenmeyi hak etmiştim değil mi ? Mark'da biraz önce yaptığım şeye şaşırmıştı ama pekde neden yaptığıma kafa yoruyor gibi gözükmüyordu. Neredeyse kamptaki herkez bilir. Birşeyi nedensiz yapmazdım. Mark'ta bunu bildiğinden bana pek soru sormadı... | |
|
| |
| Beklenmedik Haber - 1 | |
|