İhanet eden kardeşe ağır ceza

Bugün sabah kalktığımda garip bir şey vardı.Kimsenin yüzü ıslak değildi ve etrafta krem şanti yoktu.Şimdi neler olduğunu anlamıştım.Tyl kulübede değildi.Hemen mutfağa banyoya ve yatak odaları hariç bütün odalara baktım.Ama yoktu o gitmişti.HEmen benim için ideal bir abi olan Seus'un odasına koştum.Aynı zamanda Alex'in de odasıydı fakat daha Alex canavarlar denizinden dönmemişti.HEmen Seus'u uykusundan uyandırmaya çalıştım.Ben:
-Seus!! ÇAbuk kalk Tyl kulübede değil.Hiç notta bırakmamış gidiyorum diye noldu ya??
Seus yatağında doğruldu ve konuşmaya başladı
-KArdeş Tyl başka bir kulübeye gitti ve orada kalacak.
Ben hem üzüntü ile hemde kızgınlıkla odadan çıktım.Bu kulübeye en son gelen kardeşim de odasından çıktı.Peter tam benim kafadandı.Çok benzerdik birbirimize o yüzden en çok onla iyi anlaşırız.Her neyse ona dönüp
-Tyl kulübeden ayrılmış ona hain bir plan kuracağım katılıyor musun?
Peter hemen
-Ablacım tabii ki sana katılıyorum ne yapacağım dedi.
BEnde ne yapacağını anlattım.Seus'un odasından gizlice kirli çamaşırları çalacaktı.VE planı böylece anlatmaya devam ettim.Karl bana dönüp
-Tamamdır abla senin beynini seviyorum.dedi.Bende
-Beynim teşekkür ediyor dedim ve gülüştük.Bu planla Tyl'a büyük bir ceza vermiş olacağız...

Tyl bize ihanet etmişti öyle mi.. Sabah sabah böyle uyanmak istemiyordum ama bunu öğrendiğim iyi olmuştu. Onu boğmak istiyordum. Neyse ki biricik ablacım "İhanetçileri Yok Etme" planını çoktan hazırlamıştı. Bana Seus'un çamaşırlarını çalmak görevini vermişti. Aslında benim fikrim daha güzeldi. Tyl'ı alıp Seus'un çamaşır dolabına sokacaktık ve üzerine dolabı kilitleyecektik. Ama Juliet bu fikrimi oldukça saçma bulmuştu. Haklıydı da. Seus'un odasına gizlice girdim. Seus tekrar uykuya dalmıştı. Seus'un çamaşır dolabını açtım. Öğgghhhh. O nasıl bir kokudur ya. Dolabın içindeki koku anlatılmazdı. Seus bir an uyanacak diye çok korkmuştum. Neyse ki dolaptan sorunsuz bir şekilde bir çanta dolusu kirli çamaşır çıkarmıştım. Hemen odadan çıktım. Bu benim şimdiye kadarki en zorlu görevimdi belkide. Kulübenin kapısından dışarı çıktım. Dışarıda Juliet beni bekliyordu. Onun yanına gittim. Juliet
"Topladın mı çamaşırları" dedi.
Ona çantanın içini gösterdim. Zaten çantanın içinden sızan kokudan topladığım belli oluyordu. Juliet kendini zor tutuyordu. BEn bir şey demeden hemen:
"Tamam iyi. Şimdi git bunları gizlice Tyl'ın yeni yatağına koy."
Çok cani bir ablam vardı gerçekten. Ama Tyl hak ediyordu bu cezayı. Amphitrite kulübesinin önüne geçtim. Kulübe yosunlarla kaplıydı. Bu kulübenin ne özelliği vardı ki. İçerideki herkes kahvaltı için Gazinoya gitmişlerdi galiba. İçeride önceden görmediğim bir bücür vardı. Ona hemen
"Bana Tyl'ın odasını göster." dedim
Çocuk şaşırmıştı. Bi an ona kaba davrandığımı düşündüm. Ona aynı soruyu tekrar sordum. Çocuk bana kulübenin köşesindeki bir kapıyı gösterdi. İçeriye girdim ve çamaşırları yatağa boşalttım. Bakalım yeni yatağına alışabilecek mi????

Kardeşimi izliyordum.Gerçekten çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim.Şimdi ise bir tek bana görev düşüyordu.Hemen Peter ile kulübeye doğru hızlıca gittik.Ben:
``Kardeşim şimdi benim odama çıkacağız.dedim.Peter'de:
-peki ablacım hadi. dedi ve odama doğru yürüdük.Benim odamı herkes sadece bir yatak bir dolap ve bir konsoldan olduğnu bilirlerdi fakat öyle değildi.Peter'e dönüp:
-Şimdi odamın tamamını bir tek sen göreceksin kardeş! dedim.Peyter şaşkınlıkla bakıyordu.Önce kıyafet dolabımı açtım ve kıyafetleri kenara itip bir düğmeye bastım.Dolabımın kapağı açıld ve raflardaki parfüm şişeleri,su balonları,krem şanti poşetleri belirdi.Peter:
-Abla sana inanmıyorum.Ne kadar iyi bir ablam varmış.Hey biz aynı kafadanız abla! dedi neşeli sesle.Bende sadece tebessüm edip dolabıma döndüm.Üç şişe parfüm alıp tekrar düğmeye bastım.Dolabı kapatıp masama yöneldim.Orada da bir düğmeye bastım ve küçük deney tüpleri belirdi.Üç parfümü de birbirine karıştırdım.sonra onları denetledim.Hey Tyl'dan öcümüzü alalım derken onu öldürmeyi istemem doğrusu.Tabii ben bunları yaparken Peter ilginç gözlerle bana bakıyordu hala...