Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Andrea Grace Harvey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Andrea Grace Harvey


Mesaj Sayısı : 609
Kayıt tarihi : 18/01/11

Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Empty
MesajKonu: Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik   Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Icon_minitimePerş. Mart 03, 2011 6:07 am

''Yemeğini bitirmeyecek misin?'' diye soran Helen'ın sesiyle kendime gelmiştim.Hemen çatalı tabağımdaki patates kızartmalarına batırdım ve ağzıma teptim.''Bitti işte!'' diyerek tabağımı kirli bulaşıklar dağı haline gelmiş lavabonun içerisine koydum.Canım gerçekten çok sıkılıyordu.Ne yapabileceğimi düşünürken belki yeni gelen melezlere kampı gezdirebilirim düşüncesiyle kulübemden dışarı çıktım.Ayakkabılarımı bağlarken kimi gezdireceğime karar vermeye çalışıyordum.April'la Jimmy arasında bir seçim yapmayı deniyordum.April'ı daha dün ziyaret ettiğim için onu bıktırmamak adına Jimmy'nin kulübesine gitmeye karar verdim.Jimmy Hephaistos'un oğluydu.Kulübeye yeni gelmişti ve eğer çok girişken bir yapısı yoksa kamp hakkında pek bir bilgiye sahip değildi.Hephaistos Kulübesi'nden sadece Julia'yı ve Pers'ü tanıyordum.Onlarla da ara sıra konuşur, selamlaşırdık.Çok yakın değildik yani.Kulübenin kapısını ürkek bir şekilde tıklattığımda kapıyı Julia açtı.Ona Jimmy'nin evde olup olmadığını sordum ve onu çağırmasını rica ettim.Saçı başı dağınık bir halde gelen Jimmy beni görünce şaşırmış olmalıydı.Onunla geldiği ilk gün tanışmıştım.Sadece 10 dakika falan konuşmuştuk.O eliyle saçını düzeltirken ben de konuşmaya başladım.''Beni beklemiyordun herhalde.Şey belki sana kampı gezdiririm düşüncesiyle gelmiştim ben ama...'' diyerek Jimmy'nin vereceği cevabı bekledim.Jimmy kapıya yaslanarak ''Ah, evet evet harika olur!Ben giyinip geliyorum.'' dedi ve içeriye koştu.Yaklaşık 5 dakika sonra gelen Jimmy kapıyı ardından kapattı ve yürümeye başladı.''Ee Andrea nasılsın?'' dedi Jim sevecen bir şekilde.''İyiyim işte, sıkılıyorum biraz.Seni sormalı?'' dedim Jimmy'e ve anlatacağı şeyleri dinlemeyi bekledim.Jimmy derin bir iç çektikten sonra ''Herkes bana kamp hakkında bir şeyler anlatıyor.Geleli birkaç gün oldu ama ben sıkıldım sayılır.Sadece biraz kamptan uzaklaşmaya ihtiyacım var.'' dediğinde hislerime tercüman olmuştu sanki.Evet, benim de tek ihtiyacım olan şey buydu: Biraz uzaklaşmak.Gerçek dünyada özgürce bir gün geçirebilmek harika olurdu belki de.Jimmy'ye can sıkıntısının getirdiği ses tonuyla cevap verdim: ''İnanır mısın, aynı şeyi ben düşünüyordum.'' dedim ve oflamaya başladım.Aklıma bir fikir gelmişti.Bir an duraksadım ve gözlerimi iyice açarak muzip bir ses tonuyla ''Bence bu düşüncelerimiz sadece sözde kalmasın, uygulamaya geçirelim.'' dedim.Jimmy kaşlarını çattı ve ''Ne yani, kamptan kaçmayı mı öneriyorsun?'' dediğinde hemen atıldım: ''Bu istediğimizi ancak kamptan kaçarak yapabiliriz.Sadece bir gün kimse bir şey kaybetmez.Sen var mısın yok musun onu söyle?'' dedim ciddi bir şekilde ve Jimmy'ye lütfen kabul et bakışlarımla baktım.Jimmy kafasıyla onaylayarak ''Şu ana kadar bana yapılan en iyi teklif!'' dediğinde rahatlamıştım.Sonunda biraz da olsa uzaklaşabilecektim bu kamptan.''Sanırım pegasuslarımıza da ihtiyacımız olacak!'' diyerek ahırlara doğru koşmaya başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jimmy Turner
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Jimmy Turner


Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 22/02/11

Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Empty
MesajKonu: Geri: Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik   Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Icon_minitimePerş. Mart 03, 2011 7:58 am

Andrea kampın dışına çıkmayı teklif edince bunu hevesle kabul etmiştim,kamp artık bana yetmiyor beni sıkıyordu.Böylece Ahırlara gittik ve pegasuslarımıza bindik.Az sonra kampın üstünde havalanmış uçuyorduk.New York`a gitmeyi istemiyordum çünkü daha farklı yerler,daha değişik şehirler görmek istiyordum.Sonunda Las Vegas`ı önerdim.Orayı hep merak etmiştim.Orada ki kumarhaneler resimlerde çok güzel görünüyordu.Böylece pegasuslarımız ile Las Vegas`a vardık.Las Vegas resimlerinden çok daha güzel görünüyordu.Andrea`ya kumarhane`lerden birine girmek istediğimi söyledim.Zaten Las Vegas`da başka ne yapılabilirdi ki.En büyük,en güzel kumarhaneyi bulmak için Vegas`da pegasuslar ile turlamaya başladık.Sonunda Lothus isimli kumarhaneyi gördüm.Çok büyük ve güzel görünüyordu.Böylece pegasuslarımız bizi kumarhane`nin arkasına bıraktılar.Az sonra kumarhane`nin büyük cam kapılarından içeri girmiştik.Burası gerçekten çok güzel görünüyordu.Az sonra içeride dolaşmaya başladık.Henüz kimse ücret gibi bir şey talep etmemişti.Az sonra yanımıza bir adam geldi ve bize ''Lothus Kuponu'' isimli kumarhane`nin her yanında geçen bir kart verdi.Böylece içeride dolaşmaya başladık.Burası başlı başında bir şehir gibiydi.Her yer ateriler kumar aletleri ve daha bir sürü şey ile doluydu.Gerçekten harika dedim etrafıma bakarak.O sırada yanımıza gelen yeşil elbiseli bir kadın gelipsembol tatlımız olan Lothus çiçeğinden istermisiniz diye sordu.Tepsiden bir tane alarak teşekkürler dedim kadına.Andrea`da bir tane aldı.Çiçeği tattığım anda daha önce bu kadar lezzetli bir şey yemediğimi fark ettim.Bu gerçekten çok lezzetliydi.Bu gerçekten çok lezzetli dedim kahkaha atarak.Hala keyifle çiçeği yiyordum.Bence de dedi Andrea gülerek.Sonra burada yaşamak istediğimi fark ettim.Ne kamp,ne babam,ne annem yada hiç bir şey umrumda değildi.Bir tilt makinesi görüp onun başına gittim ve oynamaya başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Andrea Grace Harvey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Andrea Grace Harvey


Mesaj Sayısı : 609
Kayıt tarihi : 18/01/11

Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Empty
MesajKonu: Geri: Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik   Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Icon_minitimeCuma Mart 04, 2011 6:30 am

Jimmy'nin önerisiyle girdiğimiz bu kumarhane gerçekten de nefes kesiciydi.Burada kaybolabilirdi bir insan.Her taraf oyun makineleri, garson kızlar ve servis tepsilerinde duran enfes yemeklerle doluydu.Kumarhanenin içerisinde ilerlemeye başladığımızda yeşil elbiseli bir kadın yanımıza doğru yaklaştı ve ''Sembol tatlımız olan Lotus çiçeğinden denemek ister misiniz?'' dedi dikkat çekici sesiyle.Pegasusların sırtında sallana sallana gittiğimizden dolayı bir şey yemek gelmiyordu içimden ama gerçek bir çiçek gibi görünen bu tatlının da tadına bakmadan gitmek istememiştim.Yaklaşık 20 dakikadır falan kumarhanedeydik ama hala kimse bizden para istememişti.İşin garibi bize bedava olduğunu söyledikleri bir kart bile vermişlerdi.Her türlü oyun makinesinde kullanabileceğimizi de söylemişlerdi.Burasının gerçekten harika bir yer olduğunu düşünürken elimde tuttuğum Lotus çiçeğinden bir ısırık aldım.Ağzımın için eriyip boğazımdan aşağı doğru kayan jöleli kremanın tadına doyum olmuyordu.Midemin bulandığı hissi hemen geçmişti ve elimdeki tatlı iki üç ısırıkta bitivermişti.Yanıma gelen garson kadının tepsisinden bir tane daha aldım ve yemeye başladım.Bu şeyin tadına doyum olmuyordu doğrusu.Bir oyun makinesinin başına giden Jimmy'i görünce ben de oyun oynamaya karar verdim.Hemen basit bir oyun makinesinin başına geçtim ve o an oynamakta olan kişinin nasıl oynadığına baktım.Uzun sarı saçlarına taktığı renkli bandaj ve giydiği şalvara benzeyen pantolonuyla tam bir hippi gibi duruyordu.Normalde insanlarla bu kadar rahat konuşmazdım ama o an gerçekten çok eğleniyordum ve kimseden çekindiğim yoktu.''O pantolonun modası geçmemiş mi biraz?'' diye sorduğumda adam bana garip gözlerle baktı ve ''Sen ne saçmalıyorsun 1965'in yeni modası bu, daha yeni aldım ben bunu!'' diyerek oynadığı oyuna geri döndü.Yanıma gelen tepsili garsonun tüm ısrarlarına rağmen ikram ettikleri Lotus tatlısını reddettim ve kumarhanenin içinde dolanarak Jimmy'i aramaya başladım.Bu kumarhane çok büyüktü ve Jimmy'i kaybetmiştim bir kere.Onu nasıl bulacağım hakkında düşünürken yanıma gelen gözlüklü güvenlik görevlilerini fark ettim.Normal gözükmeye çalışarak bir oyun makinesinin başına geçtim.Bu numarayı yutmamış olmalılardı.''Bir sorun mu var hanımefendi?'' diye sorduklarımda onları nasıl atlatacağımı düşünüyordum.Elinde Lotus çiçeğiyle yanıma gelen Jimmy'i görünce hemen bir bahane uydurdum ve ''Hiçbir şey olmadı, Lotus çiçeği arıyordum da.'' diye kıvırmaya çalıştım.Görevliler ikna olmuş gibiydi.Hala neden endişelendiğimi bilmiyordum.İçimden bir ses burada olmamamız gerektiğini söylüyordu ama ben buradan gitmek istemiyordum.Jimmy'nin elindeki Lotus çiçeğini alarak ''Bunu sakın yeme!'' diye uyardım onu.Jimmy sarhoş gibi sırıtarak ''Neler oluyor Andy, rahatlasana biraz.Sonunda kamptan uzak bir yerdeyiz.Las Vegas'tayız.Biraz eğlenmeyi hak ettik bence.'' diyerek beni sakinletmeye çalışıyordu.O anda onun haklı olduğuna karar vererek Lotus çiçeğini ağzıma doğru götürmeye başladım.Tam ısıracaktım ki zihnimdeki bir ses Andrea sakın onu yeme ve hemen oradan çık kızım demişti.Bu sanırım annemdi.Ne olduğunu anlayamıyordum ama bu sesi dinlemem gerektiğini biliyordum.Lotus çiçeğini oyun makinesinin yanına bırakarak Jimmy'yi kolundan sürüklemeye başladım.''Jimmy, hemen buradan gitmeliyiz, yoksa buradan bir daha asla çıkamayacağız!'' diyerek içinde bulunduğumuz bu durumun farkına vardım.Sanırım adamın neden 1965'in modası dediği de belli oluyordu.Çünkü 1965'ten beri buradaydı!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jimmy Turner
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Jimmy Turner


Mesaj Sayısı : 57
Kayıt tarihi : 22/02/11

Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Empty
MesajKonu: Geri: Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik   Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Icon_minitimeCuma Mart 04, 2011 8:34 pm

Bu kumarhane muhteşem bir yerdi.Muhteşem yemekleri ve oyunları vardı.Hele şu bedava dağıttıkları Lothus Çiçeği hayatımda yediğim en leziz şeydi.Lothus kumarhanesinde hayatım boyunca yaşayabilirdim.Tek isteğim burada vakit geçirmekti.Böylece oyunlardan birinin başına gittim ve oynamaya başladım.Bu metro similatörü gerçekten çok eğlenceliydi.Bir lothus çiçeği daha getirilmişti,Tam yiyecekken Andrea yüzünde endişeli bir ifade ile yanıma geldi.''Bunu sakın yeme'' diye uyarıyordu beni.Çok mutluydum ve ayrıca çok eğleniyordum niye Andrea bunu bozmaya çalışıyordu ki.''Neler oluyor Andy, rahatlasana biraz.Sonunda kamptan uzak bir yerdeyiz.Las Vegas'tayız.Biraz eğlenmeyi hak ettik bence.'' dedim,onu başımdan atıp oyunuma dönmek istiyordum.Sonunda Andrea bir Lothus çiçeği alıp keyfine bakmaya karar verdi,tam Lothus çiçeğini yiyeceği sırada gözleri sonuna kadar açıldı.Ardından çiçeği oyunun yanına bıraktı ve ''Jimmy, hemen buradan gitmeliyiz, yoksa buradan bir daha asla çıkamayacağız!'' dedi.Sesi az öncekinden daha endişeli çıkıyordu.Fakat umrumda değildi,hala Lothus çiçeğini yiyememiştim.Tam elimi uzatıp çiçeği alıyordum ki kafamın içinde babamın o bilindik derin sesini duydum;sakın yeme onu Jim,o çiçek hislerini köreltiyor diyordu Hephaistos.Ne olduğunu anlayamamıştım.Hem babam hem Andrea aynı şeyi söylüyordu.Fakat bu doğru olabilir miydi,belkide çiçek leziz tadından ve görüntüsünden gerçekten daha farklıydı.Oyunu bıraktım,irademin güçlü olmasını umut ediyordum çünkü çiçeği yememek benim için bir işkence gibiydi. ''Dayan oğlum,dayan! '' diye konuştu babam yeniden.O anda yeniden hislerim eski haline döndü.Yine buranın çok eğlenceli olduğunu düşünüyordum fakat burada yaşamak istemiyordum.Andrea hala korkmuş bakışlarla yanımda duruyordu.Ona döndüm ve ''Haklıymışsın şimdi anlıyorum,hemen gidelim dedim.Andrea`nın yüzünde bir aydınlık geldi.Sanırım kurtulduğuma sevinmişti.Az sonra kumarhanenin koridorlarında çıkışa doğru koşuyorduk.Birden bizi kumarhanenin bir kaç görevlisinin takip ettiğini fark ettim.Geçtiğimiz her koridorda yenileri ekleniyor ve bizim arkamızdan koşuyorlardı.Sonunda çıkış kapısını bulduk tam çıkıyorduk ki görevliler kapının önüne atlayıp yolu kapattı.Nereye gidiyorsunuz melezler diye haykırdılar hep bir ağızdan.Etrafıma baktım,biz ve görevliler dışında kimse yoktu.''Kimsiniz bilmiyorum ama yolumuzdan çekilin'' dedim adamlara,elim kılıçlarımın dönüştüğü cep telefonuna gitti.'' Hiç bir yere gitmiyorsunuz melezler! '' diye haykırdılar ve üstümüze gelmeye başladılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Andrea Grace Harvey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Andrea Grace Harvey


Mesaj Sayısı : 609
Kayıt tarihi : 18/01/11

Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Empty
MesajKonu: Geri: Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik   Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik Icon_minitimeC.tesi Mart 05, 2011 2:15 am

Jimmy'nin de buradan gitmek konusunda benimle hemfikir olması beni birazcık olsun rahatlatmıştı.Çıkış kapısına doğru koşuyorduk.Daha doğrusu çıkış kapısını bulmaya çalışıyorduk.O kadar büyük bir yerdi ki, buraya hangi kapıdan girdiğimi bile hatırlamıyordum.Altın sarısı renginin parıltısıyla dikkat çeken o geniş çıkış kapısını bulmuştuk sonunda.Jimmy'yi kolundan sürükleyerek ona çıkış kapısını bulduğumu işaret ettim.Jimmy beni ''Sanırım hiçbir yere gidemiyoruz.'' diyerek uyarana kadar arkamızda bizi kovalayan güvenlik görevlilerini fark etmemiştim bile.Normal davranmaya çalışarak yavaşladım ve çıkış kapısına doğru ilerlemeye devam ettim.Artık arkamızda değil de önümüze geçen görevliler bizi durdurdu ve ''Hiçbir yere gitmiyorsunuz melezler!'' diye bağırdılar.İşte şimdi başımız gerçekten beladaydı.Onlarla iki kişi savaşamazdık.Jimmy'ye fısıldayarak ''Kılıcını hazırla.'' dedim.Şu anda kendimizi savunmaktan başka şansımız yoktu çünkü.Jimmy başını salladı.Bizi iyice sıkıştırmaya başlayan güvenlik görevlilerine ilk hamleyi ben yaptım.Kılıcımı bileklik formundan çıkararak onlara doğru savurdum.Bu hamlemi kolay bir şekilde savuşturmuşlardı.Sayıca çok fazlaydılar ve şu an bir savaş stratejisi oluşturamayacak kadar da gergindim.Jimmy bir yandan kılıcını hırlamaya başlayan güvenlik görevlilerine doğru sallarken bir yandan da kendini korumaya çalışıyordu.Bir tanesi dönüşmeye başlamıştı bile.Yumruk yaptığı ellerini açarak pençelerini gösteren görevli üzerime doğru yürümeye başladı.Bir şeyler söyleyerek bana doğru yaklaşıyordu.Sesi o kadar boğuk ve gürdü ki sanki ağzının içinde çivi çiğniyormuş gibi bir ses çıkıyordu.Annem Athena'nın verdiği yüzüğü kullanmanın tam sırasıydı.Yüzüğü çalıştığından emin olmak için hafifçe ovuşturdum.Üzerindeki zümrüt taşları parlayınca çalıştığını anlamıştım.Şimdi tek yapmam gereken güvenlik görevlisine değebilmekti.Ona yaklaşmaya başladım.Pençesini kaldırarak bana saldırınca geri kaçmak zorunda kalmıştım.Bu plan uygulanabilecek kadar mantıklı değildi.Ona nasıl dokunacaktım ki? Eğer bu kadar gergin olmasaydım özel gücümü kullanabilirdim.Sadece kılıcımı tekrar kavradım ve görevliye hızlı bir hamle yaptım.Art arda yaptığım hamleler onu yavaşlatmıştı.Görevli yorulmaya başlıyor gibiydi.Onun bu halinden istifade ederek ona doğru yaklaştım ve ona dokunmayı başarabildim.Görevli bir anda gözlerini fal taşı gibi açmış, yerinde kalakalmıştı.Kılıcı kaldırdım ve göğsüne sapladım.Evet sonunda birisini toz haline getirebilmiştim.Jimmy'e yardım etmeliydim şimdi de.O kılıcıyla onlara saldırarak onları oyalarken ben de hepsine tek tek dokunmayı başarabilmiştim.Bir tane daha görevliyi toza çevirdikten sonra diğerlerini de Jimmy halletmişti.Çığlıklarla bizi izleyen turistler Sis'in arkasında ne görüyordu bilmiyordum ama hemen kaçmamız gerektiğini biliyordum.Jimmy'nin kolundan tuttum ve onu çıkış kapısına doğru sürüklemeye başladım.Kumarhaneden çıktığımızda kimsenin olmadığı ara bir sokağa girmiştik.Yere çömelen ve nefes nefese kalan Jimmy kötü görünüyordu.''Yaralandın mı?'' diye sorduğumda Jimmy'nin cevap verecek hali kalmadığı belliydi.Tişörtündeki kanları görünce de yaralandığını anlamıştım zaten.Hemen çantamdan biraz nektar çıkardım ve Jimmy'ye içirmeye başladım.Yanıma az aldığım için çabuk bitmişti nektar.Jimmy hala kötü görünüyordu ama nektar onu birazcık da olsa kendine getirmiş olmalıydı.''Şimdi daha iyi misin Jimmy?'' diye sorduğumda Jimmy başını salladı ve ''Biraz daha iyiyim.Çok yorgunum.'' dedi kısık bir sesle.Belki yürüyecek hali bile yoktu ama kampa geri dönebilmek için özel gücümü kullanmak zorundaydım.Jimmy'nin gözlerine odaklanarak tekrar ettim.''Yürüyecek kadar iyisin.Kalk ve yürü.'' Bunu en az 10 defa söylemiştim.Jimmy'de işe yarayacak mı acaba diye düşünürken Jimmy hiçbir şey demeden yerinden kalktı ve yürümeye başladı.Boş bir arazi bulmaya çalışırken ıssız bir sokağa girdik.Ortalıkta kimse yoktu.Her ne kadar riskli olsa da pegasusumun gelmesi için ıslık çaldım.Felix iki dakika sonra önümdeydi.Jimmy'i yavaşça pegasusumun sırtına bindirdim ve arkasına da ben oturdum.Felix gitmesi gereken yeri bilircesine havalanmaya başladı.Kampa vardığımızda her ne kadar ceza alacak olsak da Jimmy'yi revire götürdüm.Bundan sonra sonsuza kadar bile olsa kampta kalmaya razıydım.

Jimmy'nin ekleyeceği bir şey yoksa RP bitmiştir. ~
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sadece Biraz Oyun Oynayalım Demiştik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Biraz Kumar Oynayalım
» Biraz barış ve biraz korku...
» Biraz Hırsızlık, Biraz Macera
» biraz şems... biraz kum
» İmkansız AŞK! (1.Oyun)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Las Vegas-
Buraya geçin: