Kampa gelişimin üçüncü günüydü.Ares çocuğu olduğumu öğrenmiş ve kampta çoğu kişinin korktuğu Ares kulübesine gitmiştim.Şimdi kampda dolaşıyordum.Melez kampı eğer babam Ares olmayıp sorunlarım olmasaydı gezmek için harika bir yer olabilirdi.Kampta gezergen
gözüme Pegasus Ahırları çarptı.Bu yerden bir çok kişneme duyuluyordu.Belki kendime bir pegasus bulururm umudu ile Ahıra daldım fakat neredeyse hepsinin sahibi vardı.Sahibi olmayanlara bakmaya başladım.Mavi ve beyaz bir tane gördüm fakat hiç hoşuma gitmedi.Böyle dolaşıyor ve kendime pegasus ararken birden gözüme bordo renkli kanatlı kırmızı gövdeli bir pegasus çarptı.Asil ve asi bir görünüşü vardı.Sahibi yoktur umudu ile onda doğru ilerledim.O an bana baktı ve birden neşeyle kişnemeye ve toynaklarını yere çarpıp kanatlarını çırpmaya başladı.Ardından onunla kamp üzerinde kısa bir uçuş yaptık.Gerçekten çok şirindi.İndiğimizde ona sen benim pegasusum......
Adın ne olsun dedim,pegasus kişnemekle yetindi.Sonra aklıma geliverdi,evet şirin şey senin adın Savaş!