Orman Gezintisi(!)ve Harpyalar

O gün kafam karışıktı.Dün Andrew'le birlikte Medusa'yı benzetmiştik.Ben güneş gözlüklerimi takıp Medusa'ya bakmıştım ama yine de biraz etkilenmiştim.İçimden ormana gidip "kaçak" getirdiğim kolaların hepsini içmek geçiyordu.Ne yapayım küçüklerde kolayla efkar atıyor.Kolanın tadı beni hep etkilemiştir zaten.Kısacası kola benim için mükemmel bir içecek.Kampta yemek saati dışında kola veya başka bir şey yiyip içemezsiniz.Zaten en güzel yemekleri yakıp tanrılara adıyorduk.Bunu yapmaktan nefret ediyordum.
Her neyse;berbat bir fikirdi ama ormana gittim.Harpyalara görünmeden kulübelerin arkasından geçerken arkada bir "nöbetçi" harpya farkettim.Arkasından yaklaşıp onu bir güzel buharlaştırdım.Kherion bunu farkederse ceza alacak ve yine göreve çıkacaktım.Ormana girdim.Burada garip bir şeyler vardı.Sanki...10 harpya gücünde birşey.Şansa bakın ki kampta az önce ki ölünce tam 10 harpya kalmıştı.Bir dakika. Ben burada ki garipliği nasıl hissetmiştim?Neyse;bunu düşünmek yerine yere,çimlerin üzerine uzandım ve ilk kolamı açtım.Kolaları içiyor ve yarın ki temizlik denetlemesinden nasıl kurtulacağımızı düşünüyordum.Ha Medusa mı?Onun etkisi kalmamıştı.Ben demedim mi kola beni kurtarır diye.Neyse kolalarla midemi doldurmadan yine "kaçak"getirdiğim sandviçi yemeye başladım.Her zaman istediğim ama korkumdan gidemediğim meşhur "Labirent"in giriş karşımda Zeus Yumruğu'nda yani kampçıların deyimiyle Bok Tepesi'nde duruyordu.İçimden "Ah şu labirent görevi bir de bana verilse."diye düşündüm.
O sırada arkamdan tıslamalar geldi.Bunlar Harpyalardı ve gece gizlice dışarı çıkan melezleri cezalandırır,kısacası yerlerdi.Şu an gizlice dışarı çıkmış bir melezdim.Harpyaları yenemezsem ölecektim ama Harpyalar ölürsede cezalandırılacaktım.Oyumu cezaya verdim ve Harpyalara saldırdım.Teker teker buharlaşıyorlardı.Harpyalar çok güçlü canavarlar değillerdi.Bu yüzden kolay olmuştu."Bende de ne talih var.Her gün melezler ormana gelip kafa dinlerler ama şu Harpyalar bir tek beni bulur."diye düşündüm.Tek bir Harpya kalmıştı ve o da Kherion'un ofisine doğru hızla kaçıyordu.Peşinden koşup onuda buharlaştırdım.
Ertesi gün Kherion Harpyaları kimin öldürdüğünü sordu.Ben hemen öne çıktım.Cezalar genelde bir görev olurdu ve ben görevleri severim.Beni görünce Kherion"Teşekkürler.O Harpyalar sinirime dokunmaya başlamıştı."dedi ve herkesi kulübesine gönderdi.Ne diyeyim.Bayağı şaşırmıştım.