İğrenç bir gündü.Sabah çalar saatimin sesiyle uyanmıştım.Geceleri babam ben yattıktan sonra gelip saati kuruyordu.Ben yine de bu sesten nefret ediyordum.Aslında bu saçmaydı.Ben ''hayattan'' nefret ediyordum.Annem ''kaybolmuştu''.Ne kadar saçma değil mi?!Ama ne zaman babama annemi sorsam bana onun ''kaybolduğunu'' söylerdi.Hayata olan nefretim belki de böyle başlamıştı.
Asıl konuya geri döneyim.Nasıl ''buraya'' geldim.En başta oldukça saçma görünmüştü.Ama babamın yanındaki hayatımın yerine bunu tercih ederdim doğrusu.
Sabah kalktım ve her zamanki gibi duşa girdim.Kendimi bir tek duş yaparken rahat ve dinlenmiş hissederim.Duş keyfimi inanılmaz derecede yüksek sesli bir patırtı bölmüştü.Ve ben o anki dürtüyle küfür ederek bornozumu giyip duştan çıktım.Duştan çıktığımda gürültünün dışarıdan geldiğini farkettim.Alelacele eşofmanlarımı giydim ve dışarı koştum.Dışarıda Clie'yi gördüm.Bahçemizde boylu boyuna yatıyordu.Ona burda ne aradığını sordum ve beni beklediğini söyledi.Az önceki sesin nereden geldiğini görmek için etrafa bakındım ama mahallede pek bir gariplik yoktu.Bisikletli çocuk evimizin önünden geçti.Tekrar Clie'ye baktım.''Clie!!Az önce çok büyük bir patırtı duydum.Ya sen??''.Yüzünde hiç bir değişim olmamıştı.''Yoo...''.Yan komşunun penceresinde bir hareket gördüğümü sandım.Oraya baktım.Fakat çiçekli perdelerinden başka hiçbir şey göremedim.Komşumuz Bayan Kylee pencereyi açıp kafasını uzattı ve bana seslendi.''Elizabeth!!Buraya gelir misin küçüğüm?''.Bana böyle seslenmesinden nefret ediyordum.Herkes biliyordu ki 16 yaşındaydım ve bu yaş bu ülkede yeterince büyük sayılıyordu.Yine de bir şey demedim ve kapılarına gittim.Niyeyse Clie'de peşimden geldi.Bayan Kylee kapıyı açtı Clie'ye baktı.Bense ''Merak etmeyin.Okuldan yakın bir arkadaşım.'' dedim.İçeri girdik.Bay ve Bayan Kylee'den pek hoşlandığım söylenemezdi.Evlerinde hiç pencere açmazlardı.Bayan Kylee mutfağa girdi.Yerin titrediğinii hissettim.İçeriden bir böğürtü geldi.Kapıya içeriden bir boynuz girdi.Halisünasyon gördüğümü zannetmiştim.Fakat kapı büyük bir gümbürtüyle kırılınca...Bunun gerçek ve minotor olduğunu anlamam yaklaşık 5 saniye sürdü.Sonra Clie'nin bana ''Saatini çıkar ve elinde tut!!!'' demesiyle kendime geldim.Saatimi çıkardım.Avucuma koydum ısındığını ve büyüdüğünü hissettim.O dakikadan sonra elimde bir kılıç vardı.Minotor hızla bana doğru geliyordu.Kılıcını sapla direktifiyle kılıcı minotorun boynuna doğrulttum.Gözlerimi kapattım ve olacakları bekledim...
Ve şimdi buradayım...Arkadaşlarım ve dostlarım var.Ve bir kulübem.Ve de Tanrıça olan bir annem.Ahh...Bundan sonra neler olacağını Tanrıçam bilir...