Bayıcı bir gündü kesinlikle çok bayıcıydı.İlk dersim ingilizceydi ve disleksim yüzünden dersi neredeyse hiç anlamıyordum.Arkadaşım Kev'in de gelmemesi üstüne bayağı bunalmaya başlamıştım.Dersin bitmesine birkaç dakika vardı.
Ve benim anlarsınız ya gitmem...gerekiyordu...şeye biliyosunuz...gitmeye!
-Bayan Mashwille...Şey koridor izni alabilirmiyim?
Mashwille sinsice yüzüme baktı ve şöyle dedi
-Birkaç dakika tutamıyormusun Miller?
Sinirlenmiştim ve utanmıştım ama onunda böyle hissetmemi istediğini biliyordum ve bendi onu zayıf noktsından vurdum.En sevmediği şeyi yapacaktım umursamazlık.Bıkkın ve sıkılmış bir halde şöyle dedim
-Evet bayan Maswille , dersiniz o kadar sıkıcıki tuvaletimi getiriyor.
Sınıf kahkahalara boğuldu.Mashwille kızarmaya başladı tam bana müdüre gitmemi söyleyecektiki sınıfın onu dinlediğini anladı ondan bunu beklediğimi anlamıştı
-Al şu izni ve git başımdan velet
-Teşekkürler efendim
İznimle birlikte sınıftan çıktım tuvalete gittim işim bittikten sonra saate baktım daha dersin bitmesine 3 dakika vardı ve o sınıfa kesinlikle dönmeyecektim bir basketbol topu kaptım ve sahaya çıktım şut çalışıyordum (kev olsaydı şuan birlikte oynardık) ve nerdeyse tam o anda kev'i gördüm daha beni görmemişti kızgın bir ifadeyle ona baktım beni fark etmişti yüzünde BEN ŞİMDİ ONA NE DİYECEĞİM? diyen bir ifade vardı.Hiç bu açıdan düşünmemiştim yanıma ykalaştığında hala sinirli baktığımı fark ettim hemen bakışlarımı düzelttim ona şöyle dedim
-Senden nefret ediyorum Kev.
-Bunu biliyorum
-Neden biliyormusun?Ona yalan söylemek acı veriyordu ama zaten başını biraz daha ağrıtmak istemedim
-Çünkü senin yüzünden bir boş ders boyu yanlız basketbol oynadım.
-Dalga geçiyorsun
-Kesinlikle ciddiyim
-Lanet olsun
İçeriye girdik onun dolabının yolunu yarılamıştıkki kev birden yere düştü ona baktım yerde kıvranıyordu.Tam yanından bir ses geldi
-Bu sana bizimle uğraşmamayı öğretir OSWALD.
-Onu rahat bırak Johny
Bana döndü
-Sen karışma çelimsiz
İki arkadaşı birden beni tuttular.Kev hala yerde kıvranıyordu eğer ona yardım etmezsem Johny onu hastanelik edecekti.Ama çok garip birşey oldu ben daha birşey diyemeden Kev ayağa kalktı Johny'nin attığı yumruğu savuşturdu ve onun boğazına yumruğu indirdi...Bir anda Johny yere düştü boğulduğunu anlamamı sağlayan garip sesler çıkarıyordu.Bir anda beni tutan çocukların kollarını gevşettiklerini anladım.Hemen kollarından kurtulup Johny'nin yanına eğildim şu anda ölen oydu Kev değil
-Burnundan nefes al
dedim ve ona baktım boğulma sesi kesilmişti anladımki artık nefes alayordu ama endişelenmem gereken daha başka şeyler vardı.Kev'i kolundan tutup çektim onu evine sürükledim hala şoktaydı ama naptığımı anladığını sandım çünkü kalkıp peşimden gelmeye başladı.Onun evinin merdivenlerinden yukarıya çıktım zili çaldım birkaç saniye sonra kapı açıldı annesi pek şaşkın değildi ama korkmuştu bana
-Tamam Mike bundan sonrasını ben hallederim
dedi.Ve benim daha birşey dememe fırsat vermeden kapıyı kapattı.Aşağıya indim yapacak bir şeyim yoktu şu an polisler Kev'i arıyorsa en az onun kadar beni de arıyorlardır diye düşündüm ben bunları düşünürken zaman hızlı ilerliyordu Kev'in ve annesinin evden çıktıklarını gördüm.Arabaya bindiler ve ilerlemeye başladılar.Bir taksi çevirip onların arabasını takip etmesini söyledim (bu klasik hiç eskimiyor) ormanlık bir alana gelince öndeki araba durdu tksiciye durmasını söyleyip parasını verdim çalılıkların arasından Kev'i izlemeye başladım birkaç dakika sonra bir giriş gibi bir yere geldik sonunda kendimi göstermeyi düşündüm Kev bir adım atıp
-Merhaba yeni hayatım
-Benimkinide unutma
Şaşkınlıkla bana baktı ona gülümsedim oda bana gülümsedi bana
-Buraya insanlar giremez
-Ne insanı yahu sende insan değilmisin?
-Hayır ben bir melezim
-Nasıl yani melez?
-Bunu sana söyleyemem
O bunları söylerken ben de girişe bakıyordum girişin tabelasında ilk başta anlamsız şekiller vardı daha sonra bu şekilleri anlamaya çalıştım birden aklımda bir cğmle belirdi
-Melez kampı diye mırıldandım
-Onu okuyabiliyormusun?
-Evet melez kampı yazıyor
Bana inanamıyormuş gibi baktı sonrada bana şöyle dedi
YUNAN TANRILARINI BİLİYORMUSUN ?