Tüm melezler benim neden bahsettiğimi bilir...Birincisi,tanrı anneniz veya babanız hep olmadık bir zamanda gelir,ikincisi ise o geldiğind ya yanınızda kimse yoktur ya da kardeşiniz vardır sadece...
Bugün'de öyle bir gündü.Aslında hava çok güzeldi.Güneşli ve hafif bulutlu.Gökyüzünün masmavi rengi denize vuru-Bir dakikda...Bu böyle değildi ama neyse...İkiside masmaviydi uff!O gün rahatlamış bir biçimde plaja inip ssıcak kumlara oturdum.Bazı melezler koşup oynuyor bazıları ise...Şey..Mucuk tamam boşverin rahat bırakın onları.
Kumda otumuş Açık mor renkli deniz şortum ile denizi izliyordum.Ama ben bir Hypnos çocuğuyum!O güzel sıcak ve dalgaların huzur verici sesine dayanamayıp uzandım ve uykuya daldım...Rüyamda ne gördüğümü ilk cümleden tahmin edersiniz.Aynı kumsal,hava hafif karanlık yani lacivert renkte ve ilk defa sis yok.Babamız yine beyaz renkte açık yakalı bir gömlek,kum rengi bir pantolon,kumral şaç ve hafif sakalı ile bir yerde oturmuş hafif endişe ile bir bana birde bizim kulübeye bakıyordu.Hafifce doğrulup etrafa baktım.Bunu herzaman yapmak zorundamısın?.Gülümsemedi.Bana baktı ve,Ryzell..sen ve ablan..Konun nereye varacağını anladım ve kızardım.Morpheus.Babam onunla aramızda olanı anlamış olacak kulübeye doğru hafifçe geriledi.Size diyecek bir şey bulamıyorum...Hem utanmış hem de mutlu olmuştum.Çünkü Morpheus en azından o kadar kızmıştı ki bizi şikayet mi etmişti?!Bunu sormak istedim ama tüylerim diken diken olunca vaz geçtim.Babamız iç çekti ve elini hafifçe savurdu.O anda uyandım..Ama kıpırdayamadım.Çünkü iki ablamda(Alexis ve Jasmin)benim kafam hariç heryerimi kumla kaplamışlardı.Birbirlerine sırıtp iyi iş çıkardık dercesine çaktılar..
Beni buradan çıkaracaksınız değil mi?
...
Abla?!?!