Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Öldüm Mü?

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Alex Nike
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Alex Nike


Mesaj Sayısı : 703
Kayıt tarihi : 20/11/10

Öldüm Mü? Empty
MesajKonu: Öldüm Mü?   Öldüm Mü? Icon_minitimeÇarş. Şub. 23, 2011 3:24 am

Çok uzun sürmemişti. Bir gemi yapmıştım ve bu gemiyi yapar yapmaz Julia ile Canavarlar Denizi'ne gitmek için yola koyulduk. Asıl geliş sebebimiz Canavarlar Denizi'nde bulunan Akbabalar gibi duran Sirenleri yok etmekti ancak oraya nasıl gideceğimizi dahi bilmiyordum. Yanımda sadece kız kardeşim Julia vardı. Büyük bir savaş gemisinde gidiyorduk çünkü sirenlerin adasını kökünden yok etmemiz istenmişti. Çok geçmeden bütün kardeşlerim ile toplanıp bir savaş gemisi inşa etmiştik. Sirenleri ömrümde hiç görmesemde kardeşlerimden birkaçının onlar ile kötü bir macerası olmuş olduğuna inancım tamdı. Ed gibi bilinmeyen yerlere göreve giden, Perseus gibi sayısı göreve çıkan kardeşlerim olduğu için mutluydum. Ama en sevmediğim 2 kardeşimi öldürmeyi istemem de bu göreve çıkma nedenlerimdendi. Julia'yı yok etmek için türlü türlü görevlere çıkıyordum.

Canavarlar Denizi'ne girişe geldiğimizde içimi bir karanlık kaplamıştı. Bunun anlamını biliyordum. İsmi karışık olan 2 canavarları aşıp geçmemiz gerekiyordu ki bunu ne deniz, ne kara, ne de hava yolu ile yapabilirdik. Yamaçlarda bu canavarlardan biri, denizin ortasında da biri bulunuyordu. Onları henüz ufuk çizgisinin 1 miliminde bile göremiyordu ve bu beni gizli bir nedenden dolayı sevindiriyordu. Bir yandan da öleceğim içime doğup duruyordu. Bu nedensiz endişe vücudumun bütün bir hücresini kapladığı için korkudan ölüyordum. Bu, benim gibi bir kahramanın başına ilk kez gelmemeli idi ama bu beni ilk defa saran bir duygu idi. Julia, ise benim böyle korktuğumu görünce benimle alay etmek istercesine bakıyordu. Dudaklarını içine çekerek suratında muzip bir gülümseme ile bana bakıyordu. Denizde teklike içindeydim ve o bunu bilmiyordu.

Denizlerin Tanrısı Poseidon'un önünde lületaşından yapılan pegasus heykelciğinin burnunu kesmemiş olsaydım elbette güvende olacaktım ama kaderim bu idi. Bir yandan ufukta çıkmasını beklediğim yaratıklara, diğer yandan da Julia'nın tombul yanaklarına göz dikmiştim. Ömrüm boyunca hiçbir bebeği sevmemiştim. Bunların içinde bebek suratlılar da dahildi ama Julia bu grubun dışında kalan bebek suratlılardandı. Ellerimi koca koca açarak onun yanaklarını sıkmaya başlamıştım.
"Alex! Ne yaptığını sanıyorsun? Dur! Çek ellerini yanaklarımdan koparacaksın!" diyordu. Gülerek yanaklarını sıkıyordum ve sözlerine aldırış etmiyordum. Sonunda yanaklarını bıraktım. "Bu belki senin son yanaklarını sıkışım Julia. Tadını çıkar!" diye bağırdım. Neden yanaklarını sıktığımı hiç bilmiyordum ama sevimli kardeşimin bu yönü bana ilk defa böyle sevimli geliyordu. "Bunu kampa anlatırsan seni deşerim!" dedim bir süre sonra. O da gülerek kafasını onaylarcasına salladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Miley Bieber
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Miley Bieber


Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 14/12/10

Öldüm Mü? Empty
MesajKonu: Geri: Öldüm Mü?   Öldüm Mü? Icon_minitimeÇarş. Şub. 23, 2011 3:49 am

Canavarlar denizi...Kulağa ilginç ve korkunç geliyor.Alex ile gemide oraya gidiyorduk.Sadece ikimiz.Neden sadece ikimiz gidiyorduk ki? Bunun iki nedeni vardı.Ya beni orada tek bırakacaktı ya da ben ölecektim.Ne kadar saçma olsa da Alex beni öldürmek için akla gelmeyecek türde görevlere çıkıyordu.Ama bana bunnu yapmazdı.Gemide ilerlerken Alex birden yanaklarımı sıkmaya başladı.Delimiydi ya ama abimin yanaklarımı acıtsada sıkması güzeldi.Ben `` Alex! Ne yaptığını sanıyorsun? Dur!Çek ellerini yanaklarımdan koparacaksın!" dedim.Ama Alex aldırış etmedi.Sıkıyordu.Sonra ``Bu belki senin yanaklarını son sıkışım.Tadını çıkar Julia!´´diye bağırdı.Ben neden bağırdı şaşırmıştım.Bana dönüp gülerek ``Eğer bunu kampa anlatırsan seni deşerim´´dedi.Bende gülerek kafamı salladım onaylama şeklinde.Ya kampa dönemezsek?Zaten o zaman istesem de kimseye anlatamazdım.Ne olursa olsun ben canavarlar denizinde kaybolanlardan olmak istemiyorum.Abilerim Ed Alex Pers Tyl Elena hepsi benim için değerli.Ben onları bırakamam.Hele ki Elena'yı tatlı kardeşimi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Nike
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Alex Nike


Mesaj Sayısı : 703
Kayıt tarihi : 20/11/10

Öldüm Mü? Empty
MesajKonu: Geri: Öldüm Mü?   Öldüm Mü? Icon_minitimeSalı Mart 01, 2011 12:56 am

Geminin dümeninde olan ellerim bir anda titredi ve gözlerimi bir anda sonuna kadar açtım. Bir ses duymuştum ve bu sesin aklımdaki canavardan gelmediğini diliyordum. Gözlerimi kısıp baktığımda onun olduğunu anlamıştım bile. Ya onun yanından geçecek, ya da yamaçlarda savaşacaktım ki benim seçeneğimi herkes biliyordu.

Biraz ötede bulunan 2 yaratığı görmemek mümkün değildi. Biri denizin üstünde, diğeri yamaçlarda olan 2 yaratık bir gemiyi alafora ediyordu ve bunu görünce kanım bir anda dondu. Çok geçmeden aşağıdaki odasından gelen Julia da aynı benim gibi donmuştu. Bu 2 yaratığı geçip gitmemiz çok zor olacaktı ama şansımı denemeliydim. Sol elimi belimi saran kemerde bulunan kılıcın kılıfına götürdüğüm gibi kılıcı çekerek yaratığa doğru uzattım. Uzakta olsalar da bütün yaratıklar gibi ilahi bronzdan korkmuşçasına çıldırdılar. Yamaçlara doğru dümeni çevirdim ve ayağımın dibindeki düğmeye bastığım gibi roketler çalıştı ve hızla gitmeye başladık. Ben yok olsam bile Julia buradan uzaklaşmalıydı.

Çok çabuk bir biçimde yaratığın yanına gitmiştik. Yamaçlardaki kükreyiş ile ulayış karışımı ses beynimde yankılanmasına rağmen kulaklarımı Julia gibi kapamıyordum. Üzerimdeki mantoyu çıkarıp güvertede bulunan kaskımı geçirmem ile sapsarı parlak bir ışık etrafa saçıldı. Bu ışığın renginden, yapıldığı maddeyi çok rahat anlayabiliyorduk.
"İlahi Bronz bu değil mi?" dedi kısık bir ses ile. Parıltısı yüzünden artık kulaklarını değil, gözlerini tutuyordu. İlahi Bronz takımımı giyer giymez kamaraya indim ve kamaranın en altında bulunan Nemea Aslanı postunu bir pelerin gibi sırtıma aldım. Gladyatör savaş zırhlarını giymiştim ve kılıcımı çekmiştim. Gözlerimdeki Ateş'ten gözlerimin kırmızılaştığını anlamıştım.

Hava açık olduğu için zırhımın parlaklığı yamaçta bulunan yaratığı bile rahatsız etmişti. Kamarada sadece Nemea Aslanı'nın postu yoktu. Bir de Wendy vardı. İlahi bronzdan yapılmış savaş takımı ile göz kamaştırıyordu.
"O post da ne?" dedi Julia. Kardeşimin cahil bir insan olması benim suçum değildi ama ona soramazdım. "Nemea Aslanı'nın postu. Post beni korur ve zarar almamamı sağlar. Julia, senden son birşey istiyorum. Bu canavarlar karşılaştıklarımdan da zor. Onları öldüremem ama yaralarım. Bunun olacağını bildiğim için Kamp Müdiresi Athena'ya bu mektubu ver. İçinde görevimi gerçekleştiremediğimi, bunun nedeninin karşılaştığım yaratık olduğunu söyle. Kardeşlerime istersen söyle ama üzülmemelerini istersen söyleme." dedim ve İlahi Bronz savaş pantolununun cebinden zarf çıkarıp Julia'ya verdikten sonra bir çift kanat Julia'nın sırtına geldiği gibi onu saatte 150 km. hızla buradan uzaklaştırdı. Şimdi benim için savaş vakti idi. Kükrediğim gibi canavarın üstüne koştum.

Suya atlar atlamaz Wendy arkamdan gelip beni düşmeden kurtardı. Hızla yaratığın üstüne uçmaya başladım. Yaratık ne kadar güçlü olsada onu yok edecek güçlerin hepsi bende vardı. Kılıcı tuttuğum elimdeki yüzüğümü sıktığım gibi beyaz bir ışık süzmesi yaratığı aydınlattı. Bunu büyük ihtimal Julia'da görmüştü.
"Doğruluğun ışığının büyük bir süzmesini yutmak iyidir. Sana bundan bolca vereceğim." dediğim gibi kılıcım ile yaratığı yaralamaya başladım. Hızla yaratığın tırnaklı ellerine vuruyordum. Kampta eğitmenlerden sonra en iyi kılıç kullanıcısı olmam çok büyük bir işti. Kılıçlarımı hızla yaratığa salladığım gibi elindeki damara geçirdim. Wendy'nin suratına ellemem ile ne yapması gerektiğini anladı ve doğuya yöneldi. Ben ise yaratığın elinde suratına doğru son yolculuğumu yapıyordum. Bu savaşta öleceğimi bile bile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Öldüm Mü?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Aşık oldum
» Öldüm Mü? (Bölüm 2)
» 3 kere gördüm tanımış mı oldum?
» Gerçek Hermes Oğlu Oldum!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Deniz :: Canavarlar Denizi-
Buraya geçin: