| Serena Melanie Holls | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Serena Melanie Holls Ptsi Şub. 21, 2011 3:17 am | |
| Kardeşim ve sevgili anneciğim Athena’nın tavsiyesine uyma vakti gelmişti galiba. Uyanır uyanmaz elime aldığım ilk elma ile dersliğe gittim. Koşarken az kalsın düşüyordum tabi. Ah, biraz daha dikkatli olmalıydım. Bu gidişle ne işlerimle uğraşabilirdim ne de sağ kalabilirdim. Elmamdan büyük ısırıklar almaya da dikkat ediyordum tabi ki. Dersliğe gittiğimde de eğitmenimin yanında elma yemek uygun düşmezdi. Eh görgü kuralları her zaman önemliydi tabi. Yolda gördüğüm birkaç arkadaşımla selamlaşıp ayaküstü sohbet ettim. Aslında bunun içinde yeterli zamanım yoktu. Sonunda dersliğe varmıştım. İçeri girdim ve etrafıma bakındım. Bugün oldukça sessizdi. Her neyse o zaman şanslı günümdeydim. Elbette benim içinde bir eğitmen vardır. Sesimin düzgün çıkmasına özen göstererek seslendim. Belki biri sesimi duyardı. ‘‘Hey kimse var mı?’’ Sesime beş saniye içinde yanıt gelmeyince sakince beklemeye başladım. Eğitmenimin kim olacağını merak ediyordum doğrusu. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Çarş. Şub. 23, 2011 8:32 am | |
| Dersliğe birisi yaklaşıyordu, bunu hissedebiliyordum. Bu sıralar dersliğimin çok öğrencisi olmuştu, bu çok hoşuma gidiyordu. Tahmin ettiğim gibi dersliğe yaklaşan kız, içeri girince seslendi. Belli bir süre meditasyonun etkisi yüzünden cevap veremedim, bazen meditasyonları yarım bırakmak yorucu olabiliyordu. "Var" diyebildim sadece, sesimdeki bitkinlik karşı tarafa yansımış olmalıydı. Kendimi hemen toparladım ve kıza doğru sakin adımlar ile fakat hızlı bir şekilde yaklaştım. Ardından sesimi düzeltip konuşmaya başladım. "Özür dilerim daha temin meditasyondan kalktım da biraz sersemlemişim. Ben Hektor, Psişik güçler Tanrısıyım. Sana nasıl yardımcı olabilirim?" "Merhaba, ben de Serena, Athena kızıyım. Özel gücümü geliştirmek için geldim buraya" "Tanıştığıma memnun oldum Serena. Özel gücün nedir? Bir de bu güç ile neler yapmak istersin. Yani, bgeliştirmek mi istersin yoksa yeni bir şeyler mi bulmak istersin veya kafanda belli bir yetenek var da ona mı ulaşmak istersin?" | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls C.tesi Mart 05, 2011 11:06 am | |
| Eğitmenim iyi birine benziyordu. Hektor, psişik güçler tanrısıymış ve bu beni hayran etmeye yetmişti. Gülümseyerek sorusuna yanıt vermeyi akıl ettim. Tabi ki güçlerimi geliştirmek istiyordum. Gülümseyerek cümleme başladım. ‘‘O zaman ben gücümü geliştirmek istiyorum. Tabi ilk önce size gücümü anlatmam gerekiyor. Benim gücüm elime aldığım her araç gereç ile resim çizmek. Bu resimlerin özelliği var tabi ki… Resim gitmek istediğim bir yerse resimden geçerek istediğim yere ulaşıyorum. Resmi nereye çizdiğim ise fark etmiyor.’’ Cümlem bittiğinde hala gülümsüyordum. Gerçektende güzel bir yeteneğim vardı. Eğitmenim düşünüyor gibiydi. Yanımda neredeyse hiç eşya getirmemiştim. Buralarda bir yerde kalem ya da fırça bulabilirdik. Olmadı Işık Saçan’ın kurşun kalem şeklini kullanırdık. Gülümsedim ve eğitmenimin karar vermesini bekledim. Ne yapacağımızı merak ediyordum doğrusu. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Paz Mart 06, 2011 7:17 am | |
| Resimleri kullanarak istediği yere gitmek... Savaş sırasında çok işe yarayamayabilir fakat hızlı olmak için ideal bir yol. Tam bir Athena çocuğundan beklenecek orjinal bir yetenek. Ah Athena, sen bu çocuklara amma yaratıcı yetenekler veriyorsun... Kafamdaki düşünceleri sildim ve kıza odaklandım. Resim çizerek istediği yere gitmek... Resimleri çok hızlı çizemiyor olsa gerek. Düşüncelerimin yanıtını almak için sordum: "Bir resmi ne kadar sürede çizebiliyorsun? Yani savaşta kullanabilecek kadar hızlı mısın? Yoksa rahat bir ortamda mı olman gerekiyor? Resmin doğruluğu gideceğin yeri etkiliyor olsa gerek, kesin olarak istediğin yere gidebiliyormusun? Biliyorum çok soru sordum fakat bir sorum daha var. İlla kendi çizdiğin bir resmin mi olmalı yoksa başkasının çizdiği bir resimden de geçebiliyormusun? Eğer istersen başkasının resimlerinden geçmeyi çalışalım. Böylelikle bir savaş sırasında yaralı insanları veya kendini korumak için güvenli ve sanal bir ortam yaratmış olursun. Ne dersin?" Sorularımı hızla dizdikten sonra kıza, bunları toparlaması ve yanıtlaması için süre verdim. | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Çarş. Mart 09, 2011 8:02 am | |
| Eğitmenim o kadar çok soru sormuştu ki hangisini yanıtlayacağımı bilemiyordum. Biraz düşündüm. Resmi ortalama 5-6 dakika da çizebiliyordum. Üç yaşında başladığım için oldukça ustaydım bu konuda. Fakat son sorusu çok dikkatimi çekmişti. Başkalarının çizdiği resimlerden geçebilmek… Acaba bunu yapabilir miydim? Gözlerimdeki parlak ışığı hissedebiliyordum. Büyük bir umutla başımı kaldırdım ve eğitmenime baktım. ‘‘Resim çizme konusunda çok ustayım. Ama şu son dediğiniz fikir ilgimi çekti. Bu mümkün mü? Yani bunu başarabilir miyim?’’ Heyecanla eğitmenime baktım. Sorumu ölçüp tarttığını hissediyordum. Eğer bu mümkün olursa bir çok yarışma bana avantaj sağlayabilirdi ya da süt kutularının arkasındaki resimlerden geçebilirdim. Komik olduğunu kabul ediyordum. Elimle ağzımı kapatarak kıkırdadım. Eğitmenimin cevap vereceğini anladığım zaman gülmemi kesip dinlemeye başladım. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Cuma Mart 11, 2011 8:45 pm | |
| "Evet, bu mümkün. Çizdiğin resimleri özel bir şey ile çizmiyorsun, ne bileyim özel bir kalem ile mesela. Sen, çizdiğin resmi kullanıyorsun. Bu da demek ki diğer resimleri de kullanabilirsin. Tabii direk olarak sana "sanal" bir resmin içine geçmeyi öğretemem. İlk önce gerçek bir fotoğrafın içinden geçmelisin" Elimde bir fotoğraf makinesi yarattım ve odanın boş bir kısmının fotoğrafını çektim. Makinenin hızla çıkarmış olduğu fotoğrafı aldım ve havada biraz salladım. Ardından Sere'e uzattım ve konuşmaya devam ettim. "Bu fotoğraf şu köşenin fotoğrafı. Eğer bunun içinden geçip karşı buraya geri gelebilirsen ilk aşamayı geçmiş olursun" Sere bana şok içinde baktı ve "Geri gelirsem mi?" diye sordu. Sorusunu yanıtlamadan onu Canavarlar Denizine ışınladım. Tabii ki ona birşey olmasına izin vermeyecektim, telepati ile onu koruyordum. Tabii o bunun farkında değildi. Bakalım Sere'in buraya geri gelmesi ne kadar sürecekti? | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Cuma Mart 11, 2011 10:30 pm | |
| Geri gelirsem? Ne yani, şimdi bunu başaramazsam kaybolacak mıydım? Ah hadi ama, eğitmenim bu kadar kötü müydü? Ellerimin ve ayaklarımın bağları çözülüyordu sanki. Beni bir yere ışınladığını hissetmiştim tabi. Gözlerimi sımsıkı yumuyor ve korkuyordum. Tamam, korkmam saçmaydı fakat uzun süredir böyle şeyler yapmıyordum. Gözlerimin kapaklarını yavaşça açtım ve etrafıma baktım. Canavarlar Denizi… Buradan kesinlikle nefret ediyordum. Ah… Berbat kesinlikle berbat! Neyse ki tehlike oluşturacak canavar falan yoktu. Sadece elimdeki fotoğraftan geçecektim. Düşüncelerimi yoğunlaştırdım gözlerimi kapadım ve tüm gücümün bedenime dolduğunu hissettim. Haydi, bunu yapardım. Yavaşça elimi fotoğrafın ortasına doğru yaklaştırdım. Hayır, olmuyordu. Ne yapamam gerekirdi ki? Bu sefer fotoğrafı yere koyup biraz düşündüm. Ben gerçekten bir salaktım. Fotoğraf ben fark etmeden yavaş yavaş uçmaya başlamıştı. Bir adım, iki adım… Durmadan yerde sürünüyordu. Son anda fotoğrafın üstüne atladım ve yunanca küfür ettim. Eh fazla küfürbaz biri değildim ama bu sefer bunu hak ediyordu! Doğruldum ve bu sefer aklımdaki her şeyi çıkardım. Sadece çok üzüntülü ve endişeli olduğumu hissettim. Tekrardan gözlerimi kapayıp tüm enerjiyi bedenimde topladım. ‘‘Haydi yapabilirim ama.’’ Bu sefer olacak gibiydi. Fotoğrafa yaklaşan elim melez kampının havasını hissetmişti. Burası gibi değildi. Huzurlu ve rahatlatıcıydı. Gülümsedim ve tüm bedenim ile fotoğrafın için girdim. Gözlerimi açtığımda karşımda eğitmenim Hektor’u gördüm. ‘‘Başardım galiba?’’ Neredeyse sevincimden kahkaha atacaktım. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Perş. Mart 17, 2011 6:54 pm | |
| Sere'in buraya geri geleceğine inanıyordum. O akıllı bir Athena kızıydı. Meraklı bir şekilde yapıcaklarını izledim, bu telepati olayı derslerde çok işime yarıyordu. Belli bir süre bekledikten sonra Sere'in varlığını odada hissettim. Ardından da kendisi odada belirdi. Başarmıştı, geri gelebilmişti. Yüzünde gizlemeye çalıştığı bir mutluluk vardı. Bana baktı ve ‘‘Başardım galiba?’’ dedi. Onun bu halini görünce yüzümde bir tebessüm oluştu ve konuşmaya başladım. "Evet Sere, başardın. Başkasının resimlerinden geçmeyi öğrendiğine göre artık bir sorun yok. Şimdi seninle başkasının resminden sanal bir yere geçmeyi deneyeceğiz." Arkamı döndüm ve elimde kocaman bir tablo oluşturdum. Tablonun üzerinde bir gemi resmi vardı, daha doğrusu bir yat. Çok güzel ve durgun bir denizde ilerlerken çizilmişti. Dünyada böyle bir yer olmadığını biliyordum. Burası kesinlikle sanaldı, resim ile birlikte arkamı döndüm ve konuşmaya devam ettim. "Bu resim sanal bir ortamın resmi. Dünyada böyle bir yer yok. Yani elini tabloya götürdüğünde hiçbir şeyin varlığını hissedemezsin. Neler hissedeceğini senin enjekte etmen gerek. Tabloya yaklaştığında oranın güzel ve rahatlık verici bir yer olduğunu düşün. Ardından sanki gerçek bir yermiş gibi yeri, gökyüzünü, suyu, dalga seslerini düşün. Bunları düşündüğün anda orada sanal bir ortam oluşacak, sen de oraya gidebileceksin. Bir sorun var mı? Eğer varsa yanıtlamaktan onur duyarım. Eğer yoksa da derse devam edebiliriz." Söylediklerim bittikten sonra Sere'e döndüm. Kaşlarını çatmış düşünüyordu. Ben de onu beklemeye başladım. Bakalım neler yapacaktı? | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Cuma Mart 18, 2011 8:05 am | |
| Bir sorum olmadığı kesindi ve kesinlikle eğlenceli olacaktı. Meraktan yerimde duramıyor bir eğitmenime birde tabloya bakıp duruyordum. Sonunda başımı salladım ve elimi tabloya doğru uzattım. Gerçekten de hiçbir varlık belirtisi yoktu. Elimin yarısı tabloya girmişti zaten. Gözlerimi kapadım. Tabloya ilerlerken bir yandan da hissedeceklerimi düşünüyordum. Sanki bir boşluğa adım atmış gibiydim. Hemen düşünmeliydim, hemen. Kuş cıvıltıları? Kesinlikle bu ses ihtiyacım vardı. Ses çıkmayan, melodi olmayan bir dünya benim için cehennemden de öte olurdu. Daha sonra üstünde bulduğum yat… Mükemmel ötesi bir yat. Tam istediğime göre düzeltilmiş bir yer. Dalgaları ve dalga seslerini de unutmak hata olurdu. Bulutlar, gökyüzü, balıklar… Denizkızları olur muydu? Her neyse fazla abartmaya gerek yoktu. Gözlerimi açtığımda mükemmel bir manzara ile karşılaştım. Gerçekten harikaydı. Gülümsemem tüm yüzüme yayıldı. Fakat burada fazla zaman harcamak hata olurdu. Mantıken burası büyülü bir yerdi ve benim hayalimdi. Her hayalin sonu olduğunu biliyordum. Bir resim bulmam gerekiyordu. Eğitmenim bunu düşünmüş olmalıydı. Geri dönmek… Büyük ihtimalle kampın resmini çizip yatın içine bir yere saklamıştı. Zamanım kısıtlı olduğu için bunu ortalık bir yere yerleştirirdi. Yatın kapalı bölümüne adım atınca dersliğin bir resmini gördüm evet bu kadardı. Şimdi bu resimden geçmem gerekiyordu. ‘‘Haydi bunu yapacağım!’’ Kendime güvenim yerine geldi. Bir önceki alıştırmada yaptığım gibi kafamdaki her şeyi boşalttım ve resme dokundum. İlk seferde başarmıştım! Eğitmenimin buna ne tepki vereceğini merak ederken kendimi yine yere yığılmış biçimde gördüm. Gözlerimi açtığımda bir düello onun ortasında olduğumu gördüm. Ah lanet! Oradan koşarak dersliğe adım attım. Küçük bir yanlış yapmıştım. Eğitmenim koşarak geldiğimi görünce gülümsedi. Diyeceklerini merak ediyordum. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Cuma Nis. 08, 2011 10:57 pm | |
| Sere gideli yaklaşık 1 saat olmuştu. Orada zaman çok hızlı akıyordu fakat burası için aynı şey söylenemezdi. Orada 10 dakika, burada 1 saate eş değer denilebilirdi. Sere bunu fark etmemiş gibiydi. Gelirken de biraz koordinat hatası yaşamıştı fakat bu sorun olmazdı. Sonuçta bunlar deneme yaptıkça gelişecek şeylerdi. Gülerek Sere'e döndüm ve konuşmaya başladım. "Gerçekten çok iyi iş çıkardın Sere. Gelebileceğin en kısa sürede buraya geldin, tam bir Athena kızına yakışır bir hareket. Gerçi koordinatlamada biraz sorun yaşadın ama o da zamanla geçecek bir şey. Yalnız, unutmadan bir şey söylemeyliyim ki orada zaman çabuk geçer. Yani orada 10 dakika geçirmen burada 1 saat gibi bir şey" Sere saatine baktı ve dediğime hak verdi. Biraz da şaşırmış gibiydi. "Orada zaman geçirdikçe daha fazla kalabileceksin. Yani dünya zamanı ile 1 yılını bile orada geçirebilirsin. Bu tamamen sana ve yaratıcılığına kalmış. Soracağın başka bir şey yoksa şunu vermekten onu duyarım" dedim ve elimde bir diploma oluşturdum. Bu mezun olan kişilere verdiğim diplomaydı. Sere'in tepkisini çok merak ediyordum. | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Serena Melanie Holls Cuma Nis. 22, 2011 10:08 pm | |
| Eğitmenimin talimatlarını aldıktan sonra kafamı salladım. Gerçekten bunları hatırlayacaktım. Zaten unutmama imkan yoktu. Biraz bekledikten sonra eğitmenimin elinde bir kağıt gördüm. Bu ne diye soracaktım ki yüzüm aydınlanmaya başlamıştı. Eğitmenim ise bana büyük bir mutlulukla bakıyordu. ‘‘Şey, bu diplomam değil mi?’’ Eğitmenim şaşkın olmama aldırış etmeyip kafasını salladı. Ben ise heyecandan titremeye başlamıştım. Çığlık atıp, gülebilirdim. Bana doğru diplomayı uzatan eğitmenime teşekkür ettim ve diplomayı aldım. Uzunca bir baktıktan sonra konuşmaya başladım. ‘‘Çok teşekkür ederim Küçük Tanrı Hektor… Eğitimim süresince çok eğlendim. Söylediklerinizi unutmayacağım.’’ Son bir kere konuştuktan sonra diplomam ile birlikte kulübemin yolunu tuttum. | |
|
| |
| Serena Melanie Holls | |
|