Tamam....Bana öyle bakmayın!Kampa yeni geldim ve tabiiki de heryeri merak ediyorum..Hem canım meyve çekti...Ormana girmekten bir zarar çıkmaz zaten..Yani böcekler dışında...
Koca koca böcekler
...
Özür dileriiiim!!!!!
Ah...Ben ne yaparsam yapayim o koca örümcek benim peşimi bırakmayacaktı..Hem,onunda suçu var!Neden bir elma ağacının önünne kolayca sökülebilecek ve görünmeyen bir ağ örersin ki???Yani..Canım o Kırmızı Elma ağzımı sulandırmıştı..Ve yeniydim!Yemek yemeye saatler vardı ve ben çoktan acıkmıştım..Elmayı aldım..
Pıtı pıtı pıtı pıtı pıtı
ilk başta yağmur yağyor sandım ama bu saçma bir tahmindi.Arkamda enseme doğru üfleyen sıcak bir nefesle arkama döndüm..
Ve işte burdayım...Arkamda koca bir örümcek kaçıyorum..Çantamdan dışarı fırlamak üzere kırmızı bir elma..Madem burada öleceğim en azından elmayı yemeliyim...
Elmadan bir ısırık almaya çalıştım ama elma metalden yapılmıştı...Antik yunanca anlamını bilmediğim bir küfür savurdum.Dönüp elmayı örümceğin kafasına fırlattım "Dank!" diye bir ses çıktı örümcek biraz tökezledi.Anı fırsat bilip asma çantamdan biber gazını çıkardım
Kim demiş paronayak anneler kötüdür diye?
Biber gazını örümceğe sıktım.Örümcek bağıra bağıra kaçarken ona bakım gülüyordum.
Pat!
Örümceğe bakıp gülerken bir ağaca çarpmıştım.Revirde uyandım.Alex bana bakıp kahkahalar atıyordu...Birkaç saniye sonra ben de ona katıldım...
Yüzüm hala ağrıyor..