Yon! Bugün rüyamda saçma bir şekilde Ben, Yon ve Sum yine göreve gitmiştik ve Yon, rüyamın sonunda ölmüştü. Tamam, başta çok güzel bir rüyaydı ve eğleniyorduk. Sonra birden aslanlar, uçan yaratıklar falan derken... Resmen üç meleze karşı bir canavar ordusu etrafımızı sarmıştı ve kaçıcak yönümüz yoktu. Üçümüz sırt sırta vermiş etrafımızdaki canavarlara korkulu bakışlar atarken birden Yon yere yığıldı ve göğsünden kanlar akmaya başladı. Tamam, bu çok garipti işte. Oldukça garip.
Bunun üzerine, üstüme uzun kazaklarımdan birini giydim ve altımada siyah desenli taytımı geçirir geçirmez geçen gün sakladığım çikolatalardan birinin uçundan kırıp ağzıma attım. Aşağıya inip siyah bağcıklı, yaklaşık 4 cm uzunlukta tabanı olan beyaz renkteki tatlı spor ayakkabılarımı giydim ve koşarak Okçuluk Alanı'na gittim. Hey, kusura bakmayın ama Yondaime gibi bir Apollon çocuğunu Kamp Mutfağında yemek yaparken yada bulaşık yıkarken bulacak halim yoktu! Bu sırada tam Yon'u ararken hedef tahtalarının önünden geçtiğimi fark ettim. Ve evet, bu seferki hedef tahtası... Pardon, canlı kanlı bir melez, hedef tahtası olacaktı neredeyse. Hemen eğildim ve kendimi tehlikeden kurtardım. Tanrım, burdaki okçu kaçıklardan ne bekliyordum ki ben, gelip bana çıkma teklif etmelerini falan mı? Ah, çok yanlızım ve bu bana hiç yaramıyor. Deliriyordum galiba gitgide... Hattaha delirmiştim. Herneyse.
Başımı tutarak eğildiğim yerden kalktım ve işaret parmağımı doğrultarak "Hey, amacınız beni öldürmekse neredeyse başarıyordunuz!" dedim bağırarak. Hepsi bana garip garip bakmaya başlamıştı. Tamam, bu çok garipti. Sanki hiçbirşey anlamamışlar gibi sırtlarındaki ok çantalarından bir ok daha aldılar ve tahtalara fırlatmak üzere ipleri germişlerdi ki... Tekrar refleks olarak kafamı tutarak eğildim. Ayağı kalktım ve saçlarımı düzeltip "Hey, Yondaime'yi buralarda göreniniz oldu mu?" diye sordum bağırarak. Hattaha daha çok çığlığa bile kaçmıştı.
Sonunda aralarından aklı başında biri yerinden bile kıpırdamadan bana baktı ve "O Ok Atma Teknikleri Dersliğindedir şu anda!" dedi. Teşekkürler, sonunda daha kafayı yememiş olan bir melez bana cevabımı vermişti. O arada tekrar atış yapan melezleri rahatsız etmemek için eğile eğile ordan çıktım ve hem garip rüyamı anlatmak için, hemde Yondaime ile biraz uğraşmak üzere Ok Atma Teknikleri sınıfına doğru yürümeye başladım.
Konu: Hey, Sakin Olun! 
Cuma Şub. 18, 2011 7:45 am