Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Annemle Tartışıyorum

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Summer Katherine Ramsey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Summer Katherine Ramsey


Mesaj Sayısı : 1643
Kayıt tarihi : 08/12/10

Annemle Tartışıyorum Empty
MesajKonu: Annemle Tartışıyorum   Annemle Tartışıyorum Icon_minitimeÇarş. Şub. 16, 2011 2:40 am

"Ne ? Gaia uyanışa mı geçmiş ?"
Aldığım haberin şokuyla olduğum yerde donup kalmıştım. Yerimden kıpırdayamıyordum. Birkaç dakika geçip de kendimi biraz olsun toparladıktan sonra konuşma çabalarına giriştim: "A-ama bu nasıl olur ? Demek istediğim, yani, bunca yıl sonra neden ?" Sorularımla karşımdaki melez biraz afallamış gibi gözüküyordu. Ama hemen kendine geldi ve "Nedenini ve nasılını biz de bilmiyoruz. Aslına bakarsan Gaia'nın uyandığından bile haberdar olmamamız gerek. Tek bildiğimiz bunun Melez Kampı için de Olimpos için de tehlike arz ettiği." "Ne yani ? Şimdi tüm kampı ilgilendiren bu kadar önemli bir olay oluyor ve Tanrılar bunu bizden gizliyor mu ? Harika (!)" Karşımda duran melezi daha fazla dinlemeden içimi dolduran öfke ve kandırılmışlık hissi ile kulübeme doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Hışımla kulübeden içeri girdiğimde kardeşlerim irkilmişlerdi. Şaşkınlık, korku ve merak içinde bana bakıyorlardı. Benim ise kaybedecek zamanım yoktu. Bir an önce annem Athena'dan bunun hesabını sormalıydım. Düşününce, bu çok ironikti aslında. Bir melez bir Tanrıça'dan hesap soracak ha ? Eğer burada bahsi geçen melez ben olmasaydım buna katıla katıla gülerdim. Ama şimdi durumlar farklıydı. Düzgün düşünemiyordum. Şu an beni beynim değil, duygularım yönetiyordu. Aslında bu çok yanlış ve tehlikeli bir şeydi. Bu durumda hata yapma olasılığım yüksekti. Bir Athena kızı olarak bunu çok iyi bilmem gerekmesine rağmen şimdi ben tam tersini yapıyordum. Sert bir hareketle dolabımın kapağını açarken Andy sordu. "Summer, neler oluyor ?" Aslında onlara her şeyi anlatmam gerektiğini düşünüyordum ama bir yandan da -bu aklımın çok küçük bir yerini kaplasa da- 'Herhalde annemin bir bildiği vardır. Belki de olanları onlara şimdi anlatmamalıyım.' diyordu. Neyse ki mantığım şu anda biraz olsun çalışıyordu. Sakin görünmeye çalışarak eşyalarımı hazırlarken Andy'ye zorla da olsa gülümsedim ve "Yok bir şey Andy. Yalnızca göreve gidiyorum. Bilindik şeyler işte..." diye geçiştirmeye çalıştım. Ama belli ki bunu pek becerememiştim. Will "En son, sana sorduğum soruyu bilemeyince bu kadar sinirlenmiştin." dedi. Evet. Şimdi bunu hatırlatması gerçekten(!) çok iyi olmuştu, böylece öfkem ikiye katlanabilirdi. Dişlerimi sıkıp "Gitmem gerek." dedim ve hazırladığım eşyalarımı da yanıma alarak kulübemden çıktım. Sinirimin biraz yatışması için derin derin nefesler alıyordum. Pegasus Ahırları'na ulaşıp Nessie'yi gördüğümde öfkem bir nebze de olsa azalmıştı. Cidden, bu pegasus bana huzur getiriyordu. Pegasusumu kısa bir süre okşadıktan sonra onu ahırdan çıkardım ve üstüne atladım. Ona gitmemiz gereken yeri söyledikten kısa bir süre sonra Empire State Binası'na varmıştık. Eh, pegasusum artık bu yolu çok iyi öğrenmişti ne de olsa. Yolda geçen süre zarfında ilk zamanki sinirim baya bir yatışmıştı. Ama yine de içimde hala öfke vardı. Pegasusuma ben ıslık çalınca gelmesini öğütleyip binadan içeri girdim. Resepsiyoniste öfke dolu bir bakış atmamla beraber asansörün anahtarını elimde bulmam bir oldu. Artık bu adamla çok uğraşmak zorunda kalmayışım harika bir duyguydu. Çabucak asansöre binip 600. kat düğmesine bastıktan sonra sabırsızlıkla beklemeye başladım. Yavaş yavaş gerildiğimi ve terlemeye başladığımı hissedebiliyordum. Asansörün kapıları açıldığında yüzümü ifadesiz tutmaya çalışarak asansörden indim. Öfkemi kontrol altında tutmaya çalışıyordum. Aksi halde sonuçlar benim için pek de iç açıcı olmayabilirdi. Ben etrafıma bakınırken önümde birden bir ışık huzmesi belirdi. Gözlerimi kapattım. Tekrar açtığımda annem Athena tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. "Beni mi arıyordun Summer ?" Önce yutkundum ve güçlü görünmeye çalışarak "Evet, anne. Aslına bakarsan sana soracaklarım var." Annem gülümseyerek bana doğru yaklaştı ve "Dinliyorum." dedi. Önce boğazımı temizledikten sonra sorumu sordum. "Duyduğuma göre Gaia uyanışa geçmiş. Bu doğru mu ?" İlk önce bunun olduğundan emin olmam gerekiyordu. Annem böyle bir soruyu beklemiyordu anlaşılan. Yüzünü bir memnuniyetsizlik ifadesi bürüdü. "Sen bunu nereden biliyorsun ?" diye sordu. Ama ben ona cevap vermek yerine sorumu yineledim. "Anne, bu doğru mu ?" Annem derin bir nefes aldıktan sonra "Evet Summer, bu doğru. Ama ortada endişe edecek bir şey yok. Merak etme." dedi. "Ne ? Ortada endişelenecek bir şey yok mu ? Anne, melezler tehlikede ve sen bana merak etme diyorsun !" dedim. Sesimin yüksek çıkmasına engel olamamıştım. Belki de birkaç saniye sonra buharlaşacaktım. Ama annem beni buharlaştırmak yerine sakinliğini koruyarak "Biz Tanrılar gerekli önlemleri aldık Summer ve sizin bu işe karışmanızı istemiyoruz." dedi. İşte bu söz öfkemin artmasına neden oldu. "Niçin, yoksa size ayak bağı mı oluyoruz ?" diye sordum bağırarak. Bir Tanrıça'ya bağırmanın iyi sonuçlar doğurmayacağının bilincindeydim ama kelimeler ağzımdan sinirimin etkisiyle bir anda çıkıyordu. Ancak annem şaşılacak bir şekilde hala sakin görünüyordu. "Bak Summer, sorun bize ayak bağı olmanız falan değil. Sadece sizin zarar görmenizi istemiyoruz, tamam mı ? Gaia tahmin ettiğinizden de güçlü." "Yani bizim başarılı olamayacağımızı düşünüyorsunuz." Annem başını iki yana salladı. "Hayır Summer. Yalnızca sizi tehlikeye atmak istemiyoruz." İçimi kaplayan öfkeye karşı koyamıyordum. "Siz Tanrılar biz melezleri ne zamandan beri bu kadar önemsiyor ?" diye haykırdım. Bu sefer annemin gülümsemesi yüzünden silinmişti. "Bak Summer, senden tek istediğim kampa dönmen ve bu meseleye kesinlikle karışmaman." Bunu sert bir sesle söylemişti. Ama ben bana emir verilmesinden hiç hoşlanmazdım. Bu kişi bir Tanrıça olsa bile... "Anne, üzgünüm ama sanırım isteğini yerine getiremeyeceğim. Ben bu konuyu araştıracağım." dedim. Annem bu sefer hiç olmadığı kadar sinirli görünüyordu. "Hayır Summer, araştırmayacaksın. Sakın ! Bu işe hiç bir şekilde bulaşmanı istemiyorum. Bu tehlike geçene kadar kamptan ayrılmayacaksın " Ama ben çoktan kararımı vermiştim. "Sanırım bunu söylemek için biraz geç kaldın, anne. Ben çoktan bu işe bulaştım bile." dedim ve koşar adımlarla asansöre bindim. Eğer annemin beni engellemesini istemiyorsam acele etmeliydim. Asansöre binip güvende olduğumdan emin olunca düşünmeye başladım. Sanırım ona biraz haksızlık etmiştim; o sadece beni korumak istemişti belki de. Ancak yine de bu işin aslını araştırıp öğrenmekte kararlıydım.


~Rp Bitmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://supernaturalrpg.yetkin-forum.com/
 
Annemle Tartışıyorum
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Annemle İlk Karşılaşmam
» Annemle Karşılaşmam
» Annemle Karşılaşıyorum
» Annemle Tanışmam.
» Annemle ilk görüşmem

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: