Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Perseus Carter
Zeus'un Çocuğu
Zeus'un Çocuğu
Perseus Carter


Mesaj Sayısı : 1204
Kayıt tarihi : 01/01/11

Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3. Empty
MesajKonu: Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3.   Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3. Icon_minitimeC.tesi Şub. 12, 2011 10:57 pm

Koşabildiğim kadar hızlı koşuyordum. Düşüncelerim de benimle aynı hızla işliyordu. Ne söyleyeceğimi, ne yapacağımı düşünüyordum. Olası ihtimalleri düşünüyordum. Yetişme durumum, yetişememe durumum, Kheiron’un bana kızıp beni kürsüden indirme ihtimali. Her şeyi planlamaya çalışıyordum. İlk defa tüm kampın önünde bir konuşma yapacaktım ve bu konuşma böyle çatlakça bir konu üzerine olacaktı. Herkesi etkileyen bir konuşma hazırlamalıydım aksi takdirde kimse bana inanmazsa rezil olurdum. Aklımdan yüzlerce cümle, binlerce kelime geçiyordu. Bunları bir düzene sokmaya çalışıyordum. Öğrendiğim bilgileri bir konuşma düzenine sokmam gerekiyordu. İlk cümlelerim çok etkili olmalı ve melezlerin dikkatini üzerime çekmeliydi. Yoksa kimse beni dinlemezdi, bu kampı çok iyi tanıyordum. Zaten orada beni dinleyeceklerden çoğu arkadaşımdı. Hepsinin Kheiron konuşurken neler yaptığı biliyordum. Kheiron’un sadece ilk cümlelerini dinliyor ardından kendi aralarında konuşuyorlardı, gerçi ben de aynı şeyi yapıyordum ama neyse. Koşarken nefes nefese bir şekilde düşünmek bana göre değildi. Cümleleri zor da olsa toparlamıştım ama hala tam değillerdi. Yemek Gazinosuna yaklaşıyordum. Saatime baktım tam zamanıydı, Kheiron iki dakika içinde konuşmaya başlayacaktı. Onun konuşmasından önce orada olacaktım. Bunu hesaplayınca daha da hızlı koşmaya başladım. Deli gibi koşarak Yemek Gazinosuna daldım. Herkes bir anda bakışlarını bana çevirdi. Claire o sırada bana nerede olduğunu belli etmek için el işaretleri yapıyordu. Herkesi görmezdim geldim ve koşmaya devam ederek Kheiron’un kürsüsüne çıktım. Kheiron benim orada olduğumu fark etmemiş gibiydi, arkada bir şeyler ile uğraşıyordu. Ellerimi havaya kaldırdım ve çeşitli el, kol hareketleri yaparak dikkati üzerime çektim.
“Bakar mısınız? Önemli bir şey söyleyeceğim!” Kimse beni dinlemiyordu. Onların ilgisini çekmeliydim, yolda koşarken oluşturduğum tüm cümleler kaybolmuştu resmen. Ne söyleyeceğimi unutmuştum. Aklıma gelen ilk cümleleri söylemeye başladım.
“Arkadaşlar! Gaia Uyanıyor! Gigant Savaşı Yakın!” diyerek aklıma gelen iki çarpıcı başlığı söyledim. Bir anda tüm kamp sessizleşti ve gözünü bana dikti. Bu sırada Athena bana öfkeli bakışlarla bakıyordu. Sanırım bu konuyu böyle açmam hoşuna gitmemişti. Kheiron beni kürsüden indirmek için yanıma geldi. Ona izin vermeyerek konuşmama devam ettim.
“Bu sabah Büyük Evin önünden geçerken Athena ile Kheiron’un fısıldamalarını duydum. Büyük Evin içinde bir şey konuşuyorlardı. Onları gizlice dinlerken duyabildim tek cümle “Gaia Uyanışı” oldu. Bu cümleyi belki önceden duyanlarınız olmuştur, bilmiyorum ama bana bu cümle çok tehlikeli geldi ve araştırma gereği duydum. Gaia hakkında bilgi toplamak için Küçük Tanrı arkadaşım Hektor’a gittim. Ondan Gaia hakkında bilgi aldım, toprak tanrıçası Gaia. İsterse ölüleri bile diriltebilecek tanrıça! Hektor’un da fazla bilgisi yoktu bu yüzden babama gittim. O sadece Gaia’nın Tanrıları sevmediğini söyledi. Onlar için bir tehlike olabileceğini söyledi. Onun bir şeyler gizlediğini anlamıştım fakat söyleyecek bir şeyim yoktu. Daha temin plaja gelip düşünmeye başladığımda Poseidon yanıma geldi. O, bu bilginin bizlere söylenmesi gerektiğini düşünüyor. Gaia, gigantları kışkırtıyor. Şu anda tam gücünde değil fakat tamamen uyanırsa Gigantları ölümsüz yapabilecek güce sahip. Eğer böyle bir uyanış olursa gigantlar arkalarına Gaiayı da alıp Olimpos’a, Tanrılara savaş açacaklar. Böyle bir savaş halinde melezlere de çok büyük iş düşecek. Poseidon her birimizin birer gigant katili olmamızı, bu savaşa göre antrenman yapmamızı istiyor. Athena’nın aksine bizim bilgilendirilmemiz gerektiğini düşünüyor. Ben de bu yüzden gelip bunları size söyledim. Söyleyin de Kheiron veya Athena bir açıklama yapsın!” Melezlerin arasında fısıldamalar başladı. Herkes birbirine bir şey soruyor gibiydi. Daha temin bana deliymişim gibi bakan gözler şimdi ilgi ile korku ile bakıyorlardı. Athena beni öfkeli bakışları ile süzüyordu. Bana çok sinirlendiği belliydi. Kızgın bir bakış atıp yerinden kalktı ve kürsüye doğru geldi. Sanırım bir açıklama yapacaktı.
“Çocuklar sessiz! Maalesef Pers’ün söyledikleri doğru, fakat! Bunların hepsi sadece bir olasılıktan ibaret. Sizin şu an için hiçbir şeyi dikkate almanıza gerek yok. Normal bir şekilde çalışmalarınıza devam edin”
“Bir ihtimal fakat büyük bir ihtimal, sizler de görevlerinizde çeşitli izlere rastlamışsınızdır. Bir düşünün, hatırlayın” diyerek Athena’nın söylediklerini böldüm. Artık tanrıça bana karşı daha da öfkeliydi. Olayı toparlamak için tekrar konuşmaya başladı.
“Biz de bu yemekte sizlere bunu söyleyecektik, sağ olsun Pers bizden önce söyledi!” Athena bu cümleyi öfkeli bir şekilde söylemişti. Sözlerine devam etti.
“Böyle bir olasılık var, biraz büyük olabilir ama sadece bir olasılık. Sizin tek yapmanız gereken daha çok çalışmak, hepsi bu kadar. Daha çok çalışın ve daha güçlü olun. Her şey kesinleşince sizlere söyleyeceğiz. Yarın sabah ta ilk iş olarak hepiniz hangi dersi alıyorsanız oraya gidiyorsunuz. Kendinizi geliştirmelisiniz. Konuşulacaklar bu kadar, afiyet olsun” Herkes şaşkın bir şekilde bana bakıyordu bense kürsüden inip Claire’a doğru yürümeye başladım. Yürürken tüm meraklı bakışlar üzerimdeydi. Sanırım herkes bana bir sürü soru soracaktı. Bu gece bana rahat yoktu fakat içim rahattı. Tüm bildiklerimi söylemiştim. Herkesi de bilgilendirmiştim. Sakince yerime geçtim ve oturdum, kimsenin iştahı kalmamış gibiydi. Herkes yemeklerini kamp ateşine koyarak Tanrılara adadı. Onlardan şans dilemek için, yanlarında olmalarını istemeleri için herkes adak adadıktan sonra dağıldık. Birçok melez bana gelip soru sordu. Onlara bildiklerimi anlattım. Aradan bir 30 dakika geçtikten sonra herkes kendi işinin başına koştu. Artık herkes daha fazla çalışacaktı. Hepimiz birer Gigant Katili olmalıydık!

-Rp Bitmiştir-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3.
» Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3.
» Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3.
» Bilinçlendirme Mücadelesi / Kurgu 3.
» Bilinçlendirme Mücadelesi Özel Görevi/ Perseus Grace

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Yemek Gazinosu-
Buraya geçin: