Adamın tarif ettiği yoldan pek bir şey anlamamıştım. Zaten öyle uzun bir yol tarif etmişti ki, o tarifi aklımda tutamazdım. Burası tümüyle Tanrılara özgü bir yerdi, sokaklarının karmaşası, binaların büyüklüğü ve ihtişamı. Aaa, bu arada havada durduğunu da unutmamak gerek! Dolambaçlı yollardan ilerleye, ilerleye babamın tamirhanesini arıyordum. Birkaç defa kaybolduktan sonra ellerimi havaya kaldırarak “Nerdesin be baba!” diye haykırdım. Cümlem bittiğinde zihnimde bir ses yankılandı, “Tamirhanemdeyim evlat, ileriden sağa dön ve Tamirhanemi bulduğunu hayal et” babamın dediğini yapacaktım. Uzun bir süre düz gittikten sonra ilk dönebildiğim yerden sağa döndüm. Cidden de önüme babamın Tamirhanesi çıkmıştı. Hâlbuki ben bu yoldan 3 defa geçmiştim, daha önce bu bina burada yoktu. Bu tanrıların her şeyi bir garipti, bir anda beliren binalar falan… Bunlara alışmam çok zor olacaktı. Düşüncelerimden uzaklaşıp kafamı kaldırdığım anda Tamirhanenin önünde olduğumu fark ettim. Kapıyı yavaşça çalacaktım ki bu kapının zilinin veya bir tokmağının olmadığını fark ettim. Kapının üzerinde iki tane boru vardı. Bunlar içeri doğru gidiyordu. Kapının üzerindeki motiflerde ise iki eliyle ateş saçan bir adam vardı. Sanırım bu kapının açılış şekli farklıydı. Ellerimi kapının üzerindeki borular soktum ve borudan içeri doğru alevler fırlatmaya başladım. Bir süre sonra kapı açıldı. Mutlulukla içeri girdim, babam ocağın başına geçmiş bir şeyler yapıyordu. Sanırım yine silah veya zırh yapıyordu.
“Merhaba baba, nasılsın?” diye sorunca kafasını ocaktan kaldırdı ve bana baktı. Ardından olduğu yerden kalktı ve üzerine temizledikten sonra yanıma geldi. Birlikte uzun, uzun konuşmaya başladık. Ona Gaia Uyanışı hakkında bir sürü soru sormak istiyordum fakat çat diye gelir gelmez soramazdım biraz beklemeliydim. Babamla konuşmaya başladık, o an onunla konuşmayı ne kadar özlediğimi fark ettim. Her ne kadar onu şu yaşıma kadar görmemişte olsam şu bir yıl içerisinde ona olan sevgim katlanarak artmıştı. Hatta artık onu özlüyordum bile. Düşüncelerimi dağıtarak babamın konuşmasını beklemeye başladım. Bakalım bana Gaia Uyanışı hakkında bilgi verecek miydi? Uzun bir süre babamla konuştuk, onu cidden çok özlemiştim. Bu Gaia olayı çok iyi olmuştu, babamı görebilmiştim bu sayede.
"Babacığım sana bir soru sormalıyım" Babam soru dolu bir yüz ifadesi ile bana baktı, sanırım ne soracağımı merak ediyordu. Onu bekletmeyi düşünmüyordum çünkü ben de sorumun cevabını duymak istiyordum.
"Bu sabah Kheiron birisi ile konuşuyordu, konuşmalarını istemeden de olsa duydum. "Gaia Uyanışı" gibi bir cümle kurdu. Bu ne demek, iyi bir şey mi? Neler oluyor anlatır mısın babacığım?"