Sabah erkenden Zell'in kulübesine gittim.Kapıyı açan Zell'di ve yeni uyanmıştı.Bu haliyle çok şirindi ve utanıp içeri koşmaya başladı.Fakat terliğe takıldı ve düştü.Gülüyordum fakat dalga geçmek için değil.Bana güzel görünmek istiyordu işte ! Üstüne bir bluz ve jean giydi ve tekrar kapıya geldi."Roc aşkım naber ?" dediğinde ben uçuyordum resmen."Sana bir sürprizim var , bugün çok eğleneceğiz." dedim.Fakat bir anda irkildi ve kulübeye geri koştu.Bu hareketine bir anlam verememiştim.Geri geldiğinde şaşkın şaşkın ona bakıyordum.Aslında hayran hayran da bakıyor olabilridim.Zell ileyken tek duygu hissediyordum : Aşk..."Hazırsan gidelim." dedim.Zell'e karşı çok kibar davranıyordum.Ehh bu da bir görevimdi aslında.El ele yürüyorduk.Güzel bir sabahtı ve Zell ile birlikteydim.Plaja kadar yavaş yavaş yürüdük.Plajın yanına geldiğimizde "Şimdi gözlerini kapatıcam aşkım.Sürprizimi gördüğünde sevineceğini biliyorum." dedim.Böyle bir sürprize sevinmeyecek biri yok gibiydi.Gözlerini ellerimle kapattım.Bir dakika sonra gözlerini açtım ve ufak bir hayret çığlığı atmıştı."Bu .. bu Güneş Arabası değil mi ?" dedi."Roc Turizm sonsuza kadar hizmetindedir aşkım." dedim yüzümde muzip bir gülümsemeyle.Çok sevinmişti ve arabaya bindik.Araba gökyüzüne kalktı ve aşağıya bakarken resmen bütün ruhuyla gülümsüyordu bana ve gözlerimin içine bakıyordu.