Apollon'un Arabası

Bugün kuzenim Rocce ile Apollon'un Arabası'nı kullanmaya gidecektik. Gerçekten heyecanlıydım; ilk sefer Theo'yla beraber binmiştik, ikincisinde Ange ile ama arabayı mahvetmiştik ve Artemis'i yardıma çağırmıştık. Bu sefer de öyle bir şanssızlık olmasını istemiyordum, hem de hiç. Önce Apollon'dan arabayı isteyecektik, gezmek için. Ama bu izni almaya ben gitmesem iyi olurdu zira Apollon beni fena azarlayabilirdi, ondan oldukça korkuyordum. Rocce izin alıp plaja gelecekti ama hala gelmemişti, burada ağaç olmuş onu bekliyordum. Hemen alıp geleceğini söylemişti ama ortalıklarda yoktu; babasına çekmişti. Plajdan başlama fikrinin manasını bilmiyordum ama Apollon'un Arabası'nı kullanırken bir Apollon çocuğuna karşı gelmek adetim değildi; hele ki en sevdiğim kulübe Apollon Kulübesi'yken. Plajdaki şezlonglardan birinin üzerine oturup, arabanın gelmesini beklemeye başladım.

Ah ! Bu Sat işleri çok kolay sanıyordu.Normal bir çocuk gibi babamın Toyota'sını istemiyordum.Babamdan "Güneş Arabası'nı" istiyordum ! Babam bütün çocuklarına en az bir kere kullandırırdı Güneş Arabası'nı.Benim günüm bugündü.Nerden biliyorsun derseniz.Rüyamda gördüm.Evet bir melezin rüyaları normal rüyalardan farklıdır.Gerçek gibidir ve gerçek olayları gösterir.O gün Güneş Arabası'nı kullanıcağımı ilk önce Sat'a söyledim.Çünkü o kuzenimdi , çok yakın bir arkadaşımdı ve Melez Danışmanı'ydı.Aslında 3. söylediğimin bir etkisi olmamıştı.Ama Sat iyi biriydi ve yakın arkadaşımdı.Long Island Kıyısı'na gittim.Çünkü Melez Kampı'nda en çok orayı severdim.Babamında en çok orayı sevdiğini düşünüyordum.Oraya gittiğimde hiçbirşey göremedim.Kimse yoktu.Tam ümitsizliğe kapılacaktım ki gökte bir araba belirdi.Açıkçası Güneş Arabası'nı farklı hayal etmiştim.Mesela pegasusların çektiği devasa bir araba falan.Ama bu son derece lüks son model bir spor arabaydı.Babam çıktı içinden.Her zamanki gibi ışıldıyordu.Hemen konuşmaya başladı."Evet Rocce.Bugün senin sınanma günün.Güneş Arabası'nı kullanıcaksın.Sana teknik hiçbir bilgi vermiyorum.Çünkü eminim ki bunları biliyorsun.En azından kullanırken öğrenirsin.En fazla birkaç ormanı yakarsın yada birkaç semti kavurursun."dedi.Gülüyordu fakat ben bunda komik birşey bulamıyordum.Ciddiydim ve babamı hayal kırıklığına uğratmayacaktım."Hadi şimdi git ve kuzenini al." dedi.Kafamı salladım ve arkamı döndüm.Tam gidiyordum ki aklıma geldi."Babam Sat'i nerden biliyordu ? Tamam belki yeğeni olabilirdi ama onla gideceğimi kimseye söylememiştim ki ? "...Bir an söylediğimin çok saçma bişey olduğunu anladım.Zeus aşkına ! Babam bir tanrıydı.Arabaya bindim ve Sat'in yanına yani plaja doğru sürmeye başladım.

Uzaktan son model bir arabayla gelen Rocce'yi görünce arabanın eski haline gelmiş olmasına sevinmiştim. Mahvettiğim araba eski haline gelmişti; yine havalı ve son model bir araba olarak karşımdaydı. Rocce bana bağırdı. "Geliyorsan atla kuzen." dedi ve ben de arabanın arkasına bindim. Öndeki Rocce'ye bakıyordum, kullanmasını biliyor muydu acaba? Amerika'da ehliyet alınabilecek yaş on altıydı, kuzenime yaşını sorma ihtiyacı hissettim. "Sen kaç yaşındasın kuzen?" diye sordum. Ehliyeti varsa en azından daha kolay olurdu. Ama gördüğüm kadarıyla tam olarak bilmiyordu, Apollon'un yanımızda olmasını diledim ve arabanın hareketiyle beraber rüzgarı saçımda hissettim. Sanırım bu arabayı sürmek için Apollon oğlu olmak yeterliydi.

Evet daha ehliyet alacak yaşım yoktu.Fakat Güneş Arabası'nı kullanmak için ehliyete ihtiyacım yoktu.Sat ile arabaya bindik ve araba havalandık.Bu aslında araba sürmek gibi değildi.Daha çok .. uçak sürmek gibiydi.İlk başlarda kolay gibi görünüyordu ama sonra bir an arabanın kontrolünü kaybettim ve aşağı doğru gitmeye başladık.O kadar aşağılardaydık ki karla kaplı bir şehirdeki bütün karlar eridi ve birkaç tane küçük orman yangını çıktı.Sat ve ben deli gibi bağırıyorduk fakat en sonunda ikimiz birden zorlukla da olsa arabanın kontrolünü aldık.Fakat sorun bu kadar değildi.Bu seferde çok yüksekten gidiyorduk.Birkaç şehir dondurduktan sonra en sonunda kontrolü tamamen ele geçirmiştim.Bu sefer de çığlık atıyorduk ama bunlar sevinç çığlıklarıydı.Yerden bayağı bir yüksekteydik ve camlar açıktı.Sat kafasını camdan çıkarıp rüzgarı hissediyordu.Eh bir iki kere bende denemiştim ama arabanın kontrolünü kaybedince vazgeçtim.Olsun en azından Sat çok eğleniyordu ve bende bayağı eğlenmiştim.Birkaç saatlik yolculuktan sonra en sonunda kampa vardık.Kampa geldiğimizde hala gülüyorduk.Bir 10 dakika boyunca çimlerde oturup gülüştük.Babamın geldiğini hissetim.Çünkü güneş resmen bize dönmüştü.Arkama baktığımda haklı olduğumu gördüm.Babam bize bakıp gülümsedi."Oğlum ve yeğenim gerçekten iyi iş çıkardınız.Bu güneşte üçümüz için batsın bari." dedi gülerek.Sonra da gitti ve bizde Sat ile kulübelere dağıldık.Kuzenimle güzel bir gün geçirmiştim.
-RP BİTMİŞTİR-