Persephone'nin Mektubu - 5

Zeus aşkına ! Bu macera bize bile birkaç beden büyüktü ! Fakat burda çürümemeye kararlıydık.Dante'ye kuşkuyla baktım çünkü Daedalus'un bize yardım edeceğini düşünüyordu.O adam bir deliydi ! Kendi yeğenini öldürmüştü.Ama Dante'yi dinlemekten başka çaremiz de yoktu.Sola doğru yürüdük.Uzun bir süre yürüdükten sonra artık Asphodel Tarlaları'na gelmiştik.Artık buradan sonra dikkatli olmalıydık çünkü bir sürü kötü canavar buralardaydı.Ve piyango bize de vurduğunda karşımızda Hades'in ordusu vardı.Bu ordu gerçekten büyüktü.Furialar , cehennem tazıları hatta ismini bile bilmediğim yaratıklar bile vardı.Hepimiz dehşete kapılmıştık.Ama Dante sakinliğini koruyordul.Hemen kılıcımızı çektik.Zack ve ben saldırıya geçtik.

Sıkışık bir durumdaydık. Gücüm yoktu. Güç için etrafımda canlı varlıklar olmalıydı ama etrafımda canlının aksine ölüler vardı. Ah, şimdi bir yardım gerçekten çok işimize yarardı. Aslında yardım nereden gelebilirdi ki? Hades bizi yeraltında öldürmeye kararlıysa kimse bize yardım edemezdi. Persephone'un Hades'i oyalamaya çalışması yüzünden bu kadar uzun süre yaşamıştık zaten, yoksa Hades çoktan bizi yok etmek için gelirdi. Ben yaklaşan yaratıklardan birine iki metreye yakın olan mızrağımı sapladıktan sonra düşünmeye başladım. Buradan sağ çıkamayacaktık ama en azından şerefimizle ölecektik. Hades'in hapishanesinde değil, savaş alanında bir orduyla savaşırken ölecektik en azından. Benim gibi bir Zeus çocuğu için bu çok önemliydi. Hiç kimse Zeus çocuğu savaşarak değil, hapishanenin birinde boğularak ölmüş diyemezdi. Ben ne yapacağız diye düşünürken 3 tane tazı üstümüze doğru koşmaya başladı. Ben tam mızrağımı birine savuracaktım ki boynundaki kağıdı görüp durdum. Canavarlar üzerimize gelirken mızrağımı paraya çevirip çömeldim. Boynundaki tasmadan kağıdı çıkartıp okudum. ''Melezlere son bir iyilik. Bu tazılar sizi yeraltından çıkaracaklar. Hemen üzerlerine binin. Tanrıça Persephone...'' Gülümsedim, Tanrıça Persephone bizi yine kurtarmıştı. O bize yardım etmese acaba şimdi durumumuz ne olurdu? Düşünmek bile istemiyordum. Diğerlerine dönüp ''Beyler, Tanrıça Persephone bize 3 tane tazı göndermiş. Bunlar gölge yolculuğu yaparak bizi yeraltından çıkaracaklar. Hadi hemen üzerlerine binin.'' Diğer ikisi bir süre bana tereddüt eder gibi baktıktan sonra tazılara bindiler. Birden oradan ayrıldık. Kendimi çok kötü hissediyordum. Yolculuk bittiğinde kendimi kampın girişinde buldum. Tazının üstünde duramayıp düştüm. Kafamı kaldırıp baktığımda tazıların yeniden kaybolduklarını gördüm. Yeraltında geri dönmüş olmalılardı. Diğerlerine baktığımda onların yavaş yavaş ayağa kalktıklarını gördüm ve ben de doğrulmaya çalıştım. Ayağa kalkmayı başardığımda halen sendeliyordum. Bizimkilerin de ayağa kalkmasına yardım ettikten sonra beraber kampa doğru yürümeye başladık. Üçümüz yanyana yürüyen sarhoş arkadaşlar gibi bir sağa bir sola sallanıyorduk...

RP BİTMİŞTİR!