Persephone'nin mektubu -3

Öncesi Nakil Sırasında Ölüm Plakçılıkta...

Furialar, ne kadar iğrenç yaratıklar. Rebellion ile onlara çok zarar veremezdim. Kılıcımı tekrar havaya attım, mızrak olarak geri düştü. İçimdeki enerji çok fazlaydı, vücudum bu enerjiyi kaldıramayabilirdi. Bir kısmını mızrağa aktarıp furiaya fırlattım. Ufak bir patlama oldu ve furia yok oldu. Diğerleri furiaları haklayabilirdi ama asıl sorunumuz Cerberus'du. Onu nasıl atlatacaktık? O kadar güçlü bir yaratığı üçümüzün yenmesi imkansıza yakın bir olasılıktı, ama denemek zorundaydık. Buraya bir kere gelmiştik, artık geri dönüş yoktu. Hades bizi çoktan fark etmiş olmalıydı. Şimdi yapmamız gereken bir an önce Persephone'u bulmak ve mektubu ona vermekti. Diğerlerinin hala o furialarla uğraştığını görünce silahımı aracı olarak kullanarak diğer iki furiayı da yok ettim. Sıra bize gelmişti, Cerberus'un bize saldırması sadece zaman meselesiydi... ''Hey, aranızda Cerberus'u oyalamak için bir fikri olan varsa hemen uygulasın. Yoksa durumumuz feci...''

Sağlıklı düşünmem lazımdı çünkü furialarla savaşmayı bitirmiştik ve Cerberus bize doğru son sürat geliyordu.Hemen Dante'ye bağırdım "Enerji topla ! Biz Cerberus'u oyalarız.Ama yeterince çok topla ki canavarı kaçabileceğimiz kadar durdurabilsin." dedim.Zack e göz kırptım.Evet ! İşte bu ! Zack tam bir savaş adamıydı.Elimdeki eldivene yay olmasını söyledim.Elimde yayım belirdi.Zack ileri atıldı ve bende okları atmaya başladım.Hayvanı çok kızdırmıştık ve nerede hata yaptığımızı anladım.İkimiz de kılıçla saldırmalıydık Cerberus'a.Ve Zack yaralanmıştı.Fakat sonunda Dante yeterince enerjiyi toplayabilmişti.Mızrağının ucunu Cerberus'a doğrulttu ve GÜM! Hayvan resmen uçmuştu.Fakat Dante yere yığıldı.Kendi enerjisini kullanmamıştı bunu yapmak için.O yüzden kısa bir süre sonra kendine gelecekti fakat Zack..İşte o yaralıydı.Son sürat kaçmaya başladık.Zack hafif topallıyordu ve Dante de kendine gelmişti.Cerberus'un bizi artık aramayacağı bir yere gittik ve bir kayanın arkasına saklandık.Çantamdan ilk yardım malzemelerini çıkarttım ve Zack'in yaralarını sararak Apollon'a bir ilahi söyledim.Biraz da ambrosia ve nektarla kendine geldi.Ben yaralarla ilgilenirken Dante korku içinde yanıma geldi ve ...

Hades'in ordusu, başında da Hades son hızla üzerimize doğru geliyordu. Hades'in bizi fark edip askerlerini yollayacağını düşünüyordum ama başında niye o geliyordu ki? Acaba benim Zeus oğlu olmamın bunda bir etkisi olabilir miydi? Hades babam Zeus'a düşmandı. Ona olan düşmanlığını benden çıkarmaya kalkabilirdi. Böyle bir durumda tek umudum Persephone'du. Beni Hades'in gazabından bir tek o koruyabilirdi. Bizimkileri uyarmalıydım. Roc'un yanına gittim. ''Hades'in ordusu geliyor, başında da Hades. Hades normalde bizim gibi melezlerle uğraşmazdı ama bunda benim Zeus'un oğlu olmamın etkisi olabilir. Hazır olun.'' Az önce tüm enerjiyi Cerberus'a boşalttığım için kendime bir lanet okudum. Birazını saklasam şimdi işime yarayabilirdi. Hades yüzünde sinsi bir gülümsemeyle bize doğru yaklaşırken benim yüz hatlarımda hiçbir değişim olmadı. Ben Zeus'un oğluydum, Hades'den korkmuyordum. ''Ah, işte krallığıma izinsiz giren melezler. Ve de başlarındaki Zeus'un oğlu değil mi? Gökten yeraltına inerek çok büyük bir hata yaptın Zeus'un oğlu. Burda ne senin, ne de babanın güçleri geçer. Burda benim sözüm geçer!'' Hades'in kahkahası ile birlikte mızrağımı çıkardım. Hades beni ele geçirecekse en azından dövüşerek ele geçirmeliydi. Hades gülümsedi ve yanındakilerden birkaç tanesine beni işaret etti. Onlar üzerime doğru gelirlerken ben onlarla savaşmaya hazırdım. Elimdeki mızrak İmparatorluk Altını'ndan yapılmıştı. Ölümlü ölümsüz herkese hasar verirdi. Gelenlerden birine mızrağımı sapladım ve sapladığım yaratık yok oldu. Diğerleri ben mızrağımı hareket ettiremeden üzerime zıpladılar ve iki kolumdan beni yakaladılar. Her ne kadar hareket etmeye çalışsam da kıpırdayamıyordum. Beni çok sıkı tutuyorlardı. Yaratıklardan biri yeniden paraya dönüşmüş olan silahımı aldı ve cebine soktu. O silah benimdi, başkasının değil! Onunla daha sonra ilgilenirdim, şimdi daha büyük sorunlarım vardı. En başta da karşımızda durup kahkahalar atan Hades. Ufak bir direnişten sonra diğerleri de yakalanmışlardı. Hades bizim saraya götürülmemizi söylemiş ve kendi sarayına dönmüştü. Yaratıklar bizi saraya doğru götürürken gerçekten çok korkuyordum...

RP'nin devamı Hades'in Sarayı'nda.