Hades'in askerleri bizi aldılar ve o kadar sıkı sarıldılar ki resmen kaburgalarım kırılıyordu.Giderken Dante'ye bir bakış fırlattım.Bunu ne ara yapabildiğimizi hatırlamıyorum ama resmen bakışlarımızla konuşuyorduk.Eğer yüzlerimiz konuşsaydı şöyle bir konuşma olurdu :
"Zeus aşkına ! Görev başarısız ve yakalandık ! Şimdi ne yapacağız ?"
"Bunu neden bana soruyorsun ? Şuan Persephone'nin olduğu yere gidiyoruz ! Hades'in Sarayı'na ! "
"Ne yani tutsakken bir görevi mi bitiricez ? Peki ya sonra ne yapıcaz Dante ? Burda çürüyüp gidicek miyiz ?"
"Bak Roc böyle olmasını bende istemedim ama Demeter'in söylediğini kabul etmeseydik zaten şuan ayçiçeğiydik.Şimdi susta biraz düşünelim."
O haklıydı.Sustum ve yürümeye devam ettik.Hades'in Sarayı'ndan içeri soktu bizi askerler.Ve bir hücreyi attılar.Lanet olsun yine mi ?! Bu Hades'in meşhur hapishanesiydi.Penceresi yoktu , hatta kapısı bile yoktu.Zack ve Dante'ye dönerek : "Tamam beyler.Yaklaşık olarak 30 dakikamız var.30 dakika içinde ölücez.Ama bir fikrim var." dedim.Çantamdaki çiçeği çıkarttım..Evet Demeter'in bana hediyesi olan çiçeği.Bu çiçek ayda 1 kullanılıyordu ama yine de şimdi hayatımızı kurtaracaktı ! Çiçeği çıkarttığımda Zack ve Dante bana deliymişim gibi baktılar.Zack "Lanet olsun ! Planın bu muydu yani ? Çiçeği yiyerek mi hayatta kalıcaz ?! Yoksa oksijen üretmesini mi bekleyeceğiz ?!" dedi.Olumsuz manasında kafamı salladım"Bu çiçek bize istediğimiz zaman drahmi olmadan İris Mesajı göndermemizi sağlıyor.Ne yazıkki ayda bir kere kullanabiliyoruz.Neyse hadi şunu yapalım." dedim.Fakat daha harekete geçmeden Dante "Bak Roc.Tamam o güzel birşeymiş ama biraz hatırlasan diyorum.Hades iletişimi kesti yani iris mesajları bile işe yaramaz !" dedi.Birkaç saniye düşündüm."Haklısın ama Hades yerin altıyla üstünün iletişimini kestim.Yerin altındaki iletişimi keseceğini sanmıyorum." dedim.Bu onlara da doğru bir fikir gibi gelmişti ki hemen harekete geçtik.Öncelikle çok garip birşey oldu.Hepimiz bitkinin üstüne aynı anda biraz nektar döktük.Sonra birbirimize hayretler içinde baktım.En sonunda Dante "Tamam , tamam birşey yok.Unuttunuz mu biz süper bir ekiptik.Haydi şimdi devam edelim." dedi.Hepimiz kafa salladık.Ve sonra da ben konuşmaya başladım."Gökkuşağı Tanrıçası İris , şeyy... bize Persephone'nin yerini gösterir misin." dedim.İlk önce hiçbirşey olmadı.Hepimiz aynı anda "Tamam artık kurtuluş yok.Aslında kolay ölüme falan girmemize de gerek yok,sonsuza kadar burda kalıcaz." diye düşünürken bitkinin üzerinde bir anda şekiller meydana geldi.İşte karşımızdaki Persephone'ydi.Hemen söze atıldım."Tanrıça Persephone , anneniz Demeter'den bir görev aldık ve size bir mektup ulaştırmamız gerekiyordu.Fakat sarayın yakınlarında Hades yakalattırdı bizi.Lütfen , şuan hapishanedeyiz ve havasızlıktan ölmek üzereyiz.Ve süre azalıyor ... bu bitki daha fazla..." dedim ve görüntü kayboldu.Fakat 5 saniye sonra hemen yanımızda bir görüntü beliriverdi.Hepimiz aynı anda kılıçlarımızı çektik ama karşımızdaki hiç tedirgin olmamıştı.Dante eğildi ve "Tanrıça Persephone..." diye selam verdi.